Kara Fısıltı

Beyoğlu'nun arka sokaklarındaki izbe bir evde yaşayan uyuşturucu bağımlısı, kana susamış gizemli bir adam, Âsaf. Devletin gizli teşkilatlarından birinde görevli, onun yeteneklerinden faydanalan ve ona sözünü dineletebilen tek kişi; yaşlı adam... Tanınmış simaları misafir edecek olan şeytani ayine sızıp, düzenlenen oyunu bozmaya çalışacak olan Âsaf, yaşlı adamla beraber planlar yapacak, ama çok daha büyük bir tehditle yüz yüze gelecekti... Kitabın arka kapak yazısı: Âsaf kendi karanlığında bir çıkış ararken, susuzluğunu dindiren kan ve uyuşturucu elinden çekilip alınıyordu. Karşısına bir fırsat çıkması için yalvardı; o fırsatın sönmüş hayatında bir ışık olması için yalvardı ve o fırsat kendisine tanındı. Amir Taner yıllardır tek başına, kaybolan kızlarla ilgili araştırmalar yapmıştı. Önüne son gelen dosyada Nalân isimli kızın ortadan kaybolduğunu gördü. Artık araştırmalarındaki eksik parçalar yavaş yavaş yerlerine oturuyor, tüm bu olanların tesadüfi kayıp vakaları değil, ince bir hesabın acımasız planı olduğunu fark ediyordu. Canan kendinden kaçarak dünyaya bağlanmıştı. Bu hengâmede, sahte aydınlık perdesinin aralanıp, hayatının karanlığa doğru akmasına şahit olacaktı. Ömrü boyunca kaçtığı gerçekler, aslında bir gölge gibi kendisini takip etmiş, doğru vakti beklemişlerdi. Bütün bu ince hesapları yapan, kuklasıyla beraber sabırla, yıllarca doğru zamanı bekleyen kibir sahibi kıskançlık, fırsat bekleyenlere bir tutam fırsat vermek, aydınlık bekleyenlere ise karanlığını fısıldamak için harekete geçecekti. Aşk ve nefretle dolu hatıralara sahip İstanbul, her zamanki sükûnetiyle olanları izleyecek ve hepsini beyaz örtülerine not edecekti.