Karanlıkta Körebe

Stok Kodu:
9789755398044
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
4.17
3.33
9789755398044
165364
Karanlıkta Körebe
Karanlıkta Körebe
3.333
Ama ona da hak vermeli, bakireliğin evlilik için saklandığı bir dünya onun suçu değil, babası vicdanlı bir evlat yetiştirdi, kız kardeşleri var, kendini kızın yerine koyuyor, pandoranın kutusunu açmak her ne kadar kışkırtıcıysa da riske atılmaya gerek yok, işler çığırından çıktığı zaman dert olur böyle şeyler, denedik ama olmadı güzelim, hadi bana eyvallah diyerek çekip gidemezsin.

Karanlıkta Körebe, dil ve anlatımda ustalığa doğru emin adımlarla ilerleyen Mürselin Kurt'un kaleminden, bir kadın kahramanın dökülen parçalarını yeniden toplama çabasının hikâyesi. Ege'nin güneş, ter ve tütün kokan yazından gelen Gülce, İstanbul'un zorlu zamanından Trabzon'un yağmurlu sokaklarına kadar uzanan bir yolda kendini ve hayatı anlama çabasını beraberinde sürüklüyor. Yaralı bir geyik gibi, ardı sıra, erkeklerin ve erkekliğin zımparasından geçen ruhunu döküyor. Roman boyunca Gülce'nin yaralarına tuz döken, anlatıcı dışındaki öteki üst sesler ise, Türkiye'de kadın olmanın bir roman kurgusu boyunca bile nasıl zorlu olduğunu ortaya koyuyor.
Ama ona da hak vermeli, bakireliğin evlilik için saklandığı bir dünya onun suçu değil, babası vicdanlı bir evlat yetiştirdi, kız kardeşleri var, kendini kızın yerine koyuyor, pandoranın kutusunu açmak her ne kadar kışkırtıcıysa da riske atılmaya gerek yok, işler çığırından çıktığı zaman dert olur böyle şeyler, denedik ama olmadı güzelim, hadi bana eyvallah diyerek çekip gidemezsin.

Karanlıkta Körebe, dil ve anlatımda ustalığa doğru emin adımlarla ilerleyen Mürselin Kurt'un kaleminden, bir kadın kahramanın dökülen parçalarını yeniden toplama çabasının hikâyesi. Ege'nin güneş, ter ve tütün kokan yazından gelen Gülce, İstanbul'un zorlu zamanından Trabzon'un yağmurlu sokaklarına kadar uzanan bir yolda kendini ve hayatı anlama çabasını beraberinde sürüklüyor. Yaralı bir geyik gibi, ardı sıra, erkeklerin ve erkekliğin zımparasından geçen ruhunu döküyor. Roman boyunca Gülce'nin yaralarına tuz döken, anlatıcı dışındaki öteki üst sesler ise, Türkiye'de kadın olmanın bir roman kurgusu boyunca bile nasıl zorlu olduğunu ortaya koyuyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat