Kimya-i Saadet Mutluluk Hazinesi

Stok Kodu:
9789758514243
Boyut:
165-245
Sayfa Sayısı:
830
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-12
Çeviren:
A. Faruk Meyan
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
28.50
22.80
9789758514243
371913
Kimya-i Saadet
Kimya-i Saadet Mutluluk Hazinesi
22.8
Hakiki var ve bir olan Allahü Teala'ya, yağmur damlalarının, gökteki yıldızların, ağaçlardaki yaprakların, sahralardaki kumların, yer ve gökteki atomların sayısınca hamd ü senalar olsun. Celal, büyüklük, azamet, yükseklik, mecd ve değer ona mahsustur. Celali'nin kemalinden hiçbir mahlukun tam manasıyla haberi yoktur. Hiç kimse O'nu hakkıyla bilemez, tanıyamaz. O'nu tanıyamadığını söylemek sıdıkların tanımasının sonudur. O'na hamd ü sena etmekte kusurlu olduğunu itiraf etmek, meleklerin ve peygamberlerin hamd ü senasının sonudur. En akıllıların aklı'nın sonu, O'nu Celal nurlarının daha başlangıcında hayrette kalır. Velilik yolunda ilerleyen ve o yola girenler, O'nun cemaline yaklaşmayı arzulamakta dehşettedirler. O'nu hakkıyla tanımaktan ümit kesmek bu işten elini çekmektir. O'nu hakkıyla tanıyorum demek, hayal yoluyla benzetmek ve temsildir. O'nun zatı'nın Cemali'nin mülahazasında bütün gözler, hayran ve şaşkındır. O'nun akıllara durgunluk veren intizamlı san'atına bakmak da bütün akılların edindiği, zaruri bir marifet tir. O'nun zatının azameti karşısında nasıldır ve nedir? Diyecek kimse yoktur. Derin manalı sun'undan gafil olacak hiçbir kalp yoktur ki, varlığı ne ile ve kim iledir diyebilsin. Hepsi O'nun Hikmeti'nin acaip ve garip işleridir. Hepsi o hazretin Cemali'nin pırıltılarıdır. Hepsi O'nunla vardır. Belki her şeyin kendisi O'dur. Çünkü O'ndan başka hiçbir şeyin hakikatte varlığı yoktur. Herşey'in varlığı, O'nun varlığı'nın nur ve pırıltıları'dır
Hakiki var ve bir olan Allahü Teala'ya, yağmur damlalarının, gökteki yıldızların, ağaçlardaki yaprakların, sahralardaki kumların, yer ve gökteki atomların sayısınca hamd ü senalar olsun. Celal, büyüklük, azamet, yükseklik, mecd ve değer ona mahsustur. Celali'nin kemalinden hiçbir mahlukun tam manasıyla haberi yoktur. Hiç kimse O'nu hakkıyla bilemez, tanıyamaz. O'nu tanıyamadığını söylemek sıdıkların tanımasının sonudur. O'na hamd ü sena etmekte kusurlu olduğunu itiraf etmek, meleklerin ve peygamberlerin hamd ü senasının sonudur. En akıllıların aklı'nın sonu, O'nu Celal nurlarının daha başlangıcında hayrette kalır. Velilik yolunda ilerleyen ve o yola girenler, O'nun cemaline yaklaşmayı arzulamakta dehşettedirler. O'nu hakkıyla tanımaktan ümit kesmek bu işten elini çekmektir. O'nu hakkıyla tanıyorum demek, hayal yoluyla benzetmek ve temsildir. O'nun zatı'nın Cemali'nin mülahazasında bütün gözler, hayran ve şaşkındır. O'nun akıllara durgunluk veren intizamlı san'atına bakmak da bütün akılların edindiği, zaruri bir marifet tir. O'nun zatının azameti karşısında nasıldır ve nedir? Diyecek kimse yoktur. Derin manalı sun'undan gafil olacak hiçbir kalp yoktur ki, varlığı ne ile ve kim iledir diyebilsin. Hepsi O'nun Hikmeti'nin acaip ve garip işleridir. Hepsi o hazretin Cemali'nin pırıltılarıdır. Hepsi O'nunla vardır. Belki her şeyin kendisi O'dur. Çünkü O'ndan başka hiçbir şeyin hakikatte varlığı yoktur. Herşey'in varlığı, O'nun varlığı'nın nur ve pırıltıları'dır
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat