Kirveme Mektuplar

Stok Kodu:
9786055753221
Boyut:
135-205
Sayfa Sayısı:
304
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-05
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
5.28
4.22
9786055753221
133503
Kirveme Mektuplar
Kirveme Mektuplar
4.221
Aras Yayıncılık, 2009 yılında kitapçı raflarındaki yerlerini alan Zurna, Kürdan ve Çengelliiğne'nin ardından 2006 yılında Lîs Yayıncılık tarafından ilk baskısı yapılan Mıgırdiç Margosyan'ın Evrensel gazetesindeki yazılarından yapılmış bir seçki olan Kirveme Mektuplar'ı okuyucuların dikkatine sunuyor. 2003'ten 2006'ya uzanan bir dönemde Türkiye ve dünyada yaşanan olayları kapsayan bu denemelerinde Margosyan, siyasi, toplumsal ve kültürel gelişmelerin derinliklerinde yatan, çoğu zaman görülmeyen ya da görülmek istenmeyen olguları seriyor gözlerimizin önüne. Bunu yaparken, didaktik bir öğreticilikten her zaman uzak durmayı başaran usta yazar, kâh neşeli kâh hüzünlü bir dille, kalemini sorunların tam yüreğine daldırmaktan çekinmiyor. Kirveme Mektuplar'ı okuyanlar, Türkiye'nin çok kritik bir dönemeçten geçtiği ve etkileri bugünkü pek çok gelişmeye de yansıyan yılları başka bir gözle anımsayacak; unuttukları, belki de unutturulan bir dizi olay üzerine bir kez daha düşünme fırsatı bulacaklar. Güneydoğu'da süren savaşın yarattığı toplumsal tahribatın izleri; AB, insan hakları, Anayasa, azınlık hakları, Ermeni "mesele"leri... Hepsi orada. Yaklaşık altmış yıldır bu topraklarda olan biteni takip eden güvenilir bir dostun, deneyimle ve ustalıkla yoğrulmuş kaleminden... İşte Kirvem madem ki hepimiz topyekûn "Türk"tük, öyleyse "yerli malı" kullanmalıydık; ne ki, evdeki hesap çarşıya uymuyordu. Bizlere bütün bir "Yerli Malı Haftası" boyunca sabahtan akşama kadar özellikle yerli malı kullanmamız gerektiğini söyleyen öğretmenlerimiz başta olmak üzere herkes çok daha sağlam, çok daha dayanıklı olan "Avrupa" mallarından vazgeçmiyordu. Nitekim evlerimizde henüz elektriğin esamesi okunmadığı o yıllarda duvarlarımızdaki çivilerden asılı duran "yerli" gaz lambası şişeleri zırt pırt, ikide bir çatlayıp kırıldığında yenisini almak için elimize tutuşturulan on kuruşların ardından analarımızın sıkı sıkıya tembihledikleri "Ula yerli mali almiysa ha! Avrupa olsın..." sözlerini kulaklarımızdan küpe gibi asarak yola koyulurken, bakkallara "Emice bi şüşe istiyem, anam dedi ki 'Avrupa' olsın..." tekerlemesiyle satın aldığımız şişeyi kırmadan gerisin geri eve dönmeye çalışırken, genç dimağlarımızda, körpe beyinlerimizde kazınan "çelişki"lerle büyüyüp boy atıyorduk... Kimlik Meselesi, Evrensel, 28 Aralık 2003
Aras Yayıncılık, 2009 yılında kitapçı raflarındaki yerlerini alan Zurna, Kürdan ve Çengelliiğne'nin ardından 2006 yılında Lîs Yayıncılık tarafından ilk baskısı yapılan Mıgırdiç Margosyan'ın Evrensel gazetesindeki yazılarından yapılmış bir seçki olan Kirveme Mektuplar'ı okuyucuların dikkatine sunuyor. 2003'ten 2006'ya uzanan bir dönemde Türkiye ve dünyada yaşanan olayları kapsayan bu denemelerinde Margosyan, siyasi, toplumsal ve kültürel gelişmelerin derinliklerinde yatan, çoğu zaman görülmeyen ya da görülmek istenmeyen olguları seriyor gözlerimizin önüne. Bunu yaparken, didaktik bir öğreticilikten her zaman uzak durmayı başaran usta yazar, kâh neşeli kâh hüzünlü bir dille, kalemini sorunların tam yüreğine daldırmaktan çekinmiyor. Kirveme Mektuplar'ı okuyanlar, Türkiye'nin çok kritik bir dönemeçten geçtiği ve etkileri bugünkü pek çok gelişmeye de yansıyan yılları başka bir gözle anımsayacak; unuttukları, belki de unutturulan bir dizi olay üzerine bir kez daha düşünme fırsatı bulacaklar. Güneydoğu'da süren savaşın yarattığı toplumsal tahribatın izleri; AB, insan hakları, Anayasa, azınlık hakları, Ermeni "mesele"leri... Hepsi orada. Yaklaşık altmış yıldır bu topraklarda olan biteni takip eden güvenilir bir dostun, deneyimle ve ustalıkla yoğrulmuş kaleminden... İşte Kirvem madem ki hepimiz topyekûn "Türk"tük, öyleyse "yerli malı" kullanmalıydık; ne ki, evdeki hesap çarşıya uymuyordu. Bizlere bütün bir "Yerli Malı Haftası" boyunca sabahtan akşama kadar özellikle yerli malı kullanmamız gerektiğini söyleyen öğretmenlerimiz başta olmak üzere herkes çok daha sağlam, çok daha dayanıklı olan "Avrupa" mallarından vazgeçmiyordu. Nitekim evlerimizde henüz elektriğin esamesi okunmadığı o yıllarda duvarlarımızdaki çivilerden asılı duran "yerli" gaz lambası şişeleri zırt pırt, ikide bir çatlayıp kırıldığında yenisini almak için elimize tutuşturulan on kuruşların ardından analarımızın sıkı sıkıya tembihledikleri "Ula yerli mali almiysa ha! Avrupa olsın..." sözlerini kulaklarımızdan küpe gibi asarak yola koyulurken, bakkallara "Emice bi şüşe istiyem, anam dedi ki 'Avrupa' olsın..." tekerlemesiyle satın aldığımız şişeyi kırmadan gerisin geri eve dönmeye çalışırken, genç dimağlarımızda, körpe beyinlerimizde kazınan "çelişki"lerle büyüyüp boy atıyorduk... Kimlik Meselesi, Evrensel, 28 Aralık 2003
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat