9786054494057
140210
https://www.turkishbooks.com/books/kis-bahcesi-p140210.html
Kış Bahçesi
4.998
Düş Kesiği adlı üçüncü romanı 2010 yılında "Oğuz Atay roman ödülü"nü kazanan Güray Süngünün yeni romanı Kış Bahçesi 2011'in ellerden düşürülmeyecek romanlarına aday.
Mevsimlerden kıştı, soğuktu hava. Çay içtiler karşılıklı, birlikte
oturdukları tenha çay bahçesinde. Kış bahçesi diyorlardı artık böyle
yerlere. Alüminyum çıtalar arasına gerilmiş şeffaf naylonlarla
çeviriyorlardı çay bahçelerinin bazı açık kısımlarını ve çay bahçeleri
kış bahçelerine dönüşüveriyordu. Gideceğini söyledi Ahmet orada,
bu şehrin kokusuna dayanamadığını, içinde taşıyamayacağı
kadar büyük bir nefretin soluk aldığını, gitmekten başka çaresi
olmadığını söyledi. Hemen ciddiye aldı Derya, inanmamazlık
edemedi, tanıdığı bu yaşı genç ruhu yaşlı adamın gitmekten ilk
defa bahsettiği için gideceğini anladığından. Gitmeyecek olanlar,
gidemeyecek olanlar bahsederlerdi gitmekten. Gidecek olanlar,
konuşmazlardı, yalnızca giderlerdi. O halde gidecekti Ahmet.
Nereye diye sordu Derya, korkarak. Neresi olursa olsun, gitmek
artık burada olmamak demektir, bunu düşünmemeye çalışarak.
Cevap vermedi Ahmet. Kendisi de bilmiyordu. Başka insanların
olduğu bir yere dedi sadece, o da uzun bir sessizlikten sonra.
Buradakiler gibi olmayan insanların yaşadığı bir yere. Öyle bir yer
var mı, diye sordu Derya, cevaba inanmaya hazırlayarak kendisini.
Öyle bir yer yok, diye cevapladı Ahmet, inceden tebessümü eşliğinde.
Düş Kesiği adlı üçüncü romanı 2010 yılında "Oğuz Atay roman ödülü"nü kazanan Güray Süngünün yeni romanı Kış Bahçesi 2011'in ellerden düşürülmeyecek romanlarına aday.
Mevsimlerden kıştı, soğuktu hava. Çay içtiler karşılıklı, birlikte
oturdukları tenha çay bahçesinde. Kış bahçesi diyorlardı artık böyle
yerlere. Alüminyum çıtalar arasına gerilmiş şeffaf naylonlarla
çeviriyorlardı çay bahçelerinin bazı açık kısımlarını ve çay bahçeleri
kış bahçelerine dönüşüveriyordu. Gideceğini söyledi Ahmet orada,
bu şehrin kokusuna dayanamadığını, içinde taşıyamayacağı
kadar büyük bir nefretin soluk aldığını, gitmekten başka çaresi
olmadığını söyledi. Hemen ciddiye aldı Derya, inanmamazlık
edemedi, tanıdığı bu yaşı genç ruhu yaşlı adamın gitmekten ilk
defa bahsettiği için gideceğini anladığından. Gitmeyecek olanlar,
gidemeyecek olanlar bahsederlerdi gitmekten. Gidecek olanlar,
konuşmazlardı, yalnızca giderlerdi. O halde gidecekti Ahmet.
Nereye diye sordu Derya, korkarak. Neresi olursa olsun, gitmek
artık burada olmamak demektir, bunu düşünmemeye çalışarak.
Cevap vermedi Ahmet. Kendisi de bilmiyordu. Başka insanların
olduğu bir yere dedi sadece, o da uzun bir sessizlikten sonra.
Buradakiler gibi olmayan insanların yaşadığı bir yere. Öyle bir yer
var mı, diye sordu Derya, cevaba inanmaya hazırlayarak kendisini.
Öyle bir yer yok, diye cevapladı Ahmet, inceden tebessümü eşliğinde.
Yorumlar (0)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.