Kültür Değişmeleri Sosyal Psikoloji Bakımından Bir Tetkik

Stok Kodu:
9789755480299
Boyut:
160-235
Sayfa Sayısı:
272
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2002-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.61
2.89
9789755480299
23354
Kültür Değişmeleri
Kültür Değişmeleri Sosyal Psikoloji Bakımından Bir Tetkik
2.889
Bütün eksikliklerine rağmen bu kitap ancak on beş senede tamamlanabilmiştir. Bu da, mevzuun tetkik için arzettiği güçlükler hakkında bir fikir verebilir. Okuyucu, bu meselenin ilmî bakımdan taşıdığı ehemmiyete, diğer içtimaî hâdiselerle olan münasebetine ve şümulüne dair metinde kâfi derecede malûmat bulabilecektir. Bunlar, kitabın vahdet ve tecanüsünü bozduğu halde okuyucunun, ilk hamlede umumi bir intiba ve bu nevi bir tetkikin nazarî ve amelî kıymeti hakkında sarih bir fikir edinebilmesi, meselenin hallini güçleştiren âmilleri, elde edilen neticelerin ne dereceye kadar mahallî şartlara ve ne nisbette umumî içtimaî ve ruhî faktörlere tabi olarak meydana geldiğini görebilmesi için zaruriydi. Şüphesiz ilmî malzemesi, vasıtaları bol ve bu hususta ananesi eski olan memleketlerde o ana kadar yapılmış olan tetkiklerin neticeleri bilindiğinden herhangi bir meseleyi araştırmak isteyen ilim adamı, bunları tekrarlamaya lüzum hissetmeden nerede kalınmış ise oradan işe başlayabilir. Şimdilik bunlardan mahrum oluşumuz ve dilimizde bu sahaya ait eserlerin henüz bulunmayışı, kitaba uzun bir girişle II. ve V. fasılların ilâvesini zarurî kılmıştır. Bu kısımların ihtiva ettiği malûmatı, okuyucunun bizzat edinmesini beklemek, kanaatimce bu şartlar altında doğru olamazdı. Aynı suretle ikinci kısımdaki tarihi değişmelerin lâyıkıyle incelenmemesi, hatta bunlardan bahsedilmiş olması hususunda da hesap vermek lüzumunu hissediyorum. Başlangıcından bu yana iki buçuk asra yakın bir zaman zarfında meydana gelen kültür değişmelerinin her devri, her safhası başlı başına, müstakil bir, hattâ birkaç tetkik mevzuu olabilecek mahiyettedir; nitekim metinde buna muhtelif defalar işaret edilmiştir. Binaenaleyh bu safhalardan her birinin -etraflıca tetkik edilmedikçe- biraz daha şümullü veya kısa olmasının, bunların mükemmeliyeti bakımından büyük bir ehemmiyeti olmayacaktır. Fakat bugünkü değişmelerin mahiyetini, almış oldukları şekli, takip ettikleri seyri, hangi şartlar ve âmiller altında meydana geldiğini anlamak için bu kısma ihtiyaç vardı. İşte bu mecburiyet yüzünden tarihî değişmelerden de bahsedilmiş ve kitabın bütünlüğünü bozmamak üzere asgari bir haddin çerçevesi içinde kalınmıştır. Kitabın ilk kısmındaki köy tetkikini yapmadan evvel, hatta sırf bir tesadüf eseri olmak üzere, 1944 de İngiltere ye gidinceye kadar, dünyanın diğer kısımlarında da bu nevi araştırmalarda bulunulduğunu bilmiyordum. Cambridge de kültür değişmelerine ait muazzam bir literatür ve bu mevzuyla yakından ilgili, büyük çapta, orijinal bir ilim adamı olan Prof. Bartlett ile karşılaşmıştım. Türkiye de yapmış olduğum bu tetkiki öğrenince Prof. Bartlett büyük bir alâka göstermiş, araştırmalarımı genişletmek hususunda beni teşvik etmiştir. Burada kendisine teşekkür ederken bu kitabın meydana gelmesinde ona çok şey borçlu olduğumu biliyorum. Aynı hissin şevkiyle bu kitabı iyi bir insan ve büyük bir âlim olan kendisine ithaf ediyorum. Bu kitabın bir kısmı (köy tetkikiyle, üçüncü, son kısım) yine Prof. Bartlett m ve o vakit Millî Eğitim Bakanı olan Hasan Ali Yücel in teşvik ve ısrariyle doktora tezi olmak üzere Cambridge Üniversitesine sunulmuştur. Böylece tez, kitabın dokuz faslından ancak üçünü teşkil etmektedir; geri kalan kısımlar tamamıyle yeniden yazıldığı gibi onunla müşterek olan fasıllar da, esasa sadık kalınmak üzere ya genişletilmiş veya yeni baştan kaleme alınmıştır. Bu münasabetle tezin İngilizcesini okuyup bazı faydalı tavsiyelerde bulunan Prof. W. Peters e ve Türkçe müsveddelerin bir kısmını gözden geçiren aziz dostum Prof. Remzi Oğuz Arık a teşekkür ederim. Bu kitabın nasıl ve hangi ilmî gayelerle meydana geldiğini anlatmakla ihtiva ettiği ana davanın ciddî ve objektif bir şekilde tetkikinin, bizim için taşıdığı büyük amelî kıymet ve ehemmiyet küçültülmüş olmuyor. Zira, dava ne kadar eski ve biz bu sahada ne kadar ilerlemiş olursak olalım, henüz hedefimize varmış sayılamayacağımızdan mesele bizim için hâlâ tazelik ve ehemmiyetini muhafaza etmekte ve tetkike muhtaç bulunmaktadır. Binaenaleyh, meselenin eskiliği ve bizim bu sahada edinmiş olduğumuz tecrübeler, onun ilmî bir şekilde araştırılmasından bizi müstağni kılamadığı gibi müzmin ve girift bir hale gelmesine de mani olamamıştır. Onun için bugün öyle bir merhaleye varmış bulunuyoruz ki, bir adım gitmek ne kadar tehlikeli ise şimdiye kadar olduğu gibi hareket etmek, her şeyi olmuş bitmiş zannedip sadece mevcudu muhafaza ve idame gayretine düşmek de o nisbette zararlı, belki daha tehlikelidir. Bu itibarla hayatî bir ehemmiyeti haiz bu ana davayı, günün siyasetinden, münferit şahısların veya zümrelerin kanaat ve temayüllerinin birer ifadesi halinde münakaşa mevzuu olmaktan kurtarıp ilmî bir şekilde tetkik edilmek üzere mütehassısların eline vermek zamanı gelmiştir. Bunu yapmadıkça memleketimizde esaslı hiç bir meseleyi kökünden halletmeye imkân yoktur. Çünkü her dava, bir kültür faaliyeti olmak üzere eninde sonunda gelip buraya dayanmaktadır. Filhakika başka yazılarımızda da işaret ettiğimiz gibi, bugün içtimaî bir hüviyet ve mâna taşıyan bütün meselelerimiz, bu ana davanın çerçevesi içinde başlamış, onun seyrine, inkişafına, şartlarına ve tesirlerine göre gelişmiş, şekil almıştır.
Bütün eksikliklerine rağmen bu kitap ancak on beş senede tamamlanabilmiştir. Bu da, mevzuun tetkik için arzettiği güçlükler hakkında bir fikir verebilir. Okuyucu, bu meselenin ilmî bakımdan taşıdığı ehemmiyete, diğer içtimaî hâdiselerle olan münasebetine ve şümulüne dair metinde kâfi derecede malûmat bulabilecektir. Bunlar, kitabın vahdet ve tecanüsünü bozduğu halde okuyucunun, ilk hamlede umumi bir intiba ve bu nevi bir tetkikin nazarî ve amelî kıymeti hakkında sarih bir fikir edinebilmesi, meselenin hallini güçleştiren âmilleri, elde edilen neticelerin ne dereceye kadar mahallî şartlara ve ne nisbette umumî içtimaî ve ruhî faktörlere tabi olarak meydana geldiğini görebilmesi için zaruriydi. Şüphesiz ilmî malzemesi, vasıtaları bol ve bu hususta ananesi eski olan memleketlerde o ana kadar yapılmış olan tetkiklerin neticeleri bilindiğinden herhangi bir meseleyi araştırmak isteyen ilim adamı, bunları tekrarlamaya lüzum hissetmeden nerede kalınmış ise oradan işe başlayabilir. Şimdilik bunlardan mahrum oluşumuz ve dilimizde bu sahaya ait eserlerin henüz bulunmayışı, kitaba uzun bir girişle II. ve V. fasılların ilâvesini zarurî kılmıştır. Bu kısımların ihtiva ettiği malûmatı, okuyucunun bizzat edinmesini beklemek, kanaatimce bu şartlar altında doğru olamazdı. Aynı suretle ikinci kısımdaki tarihi değişmelerin lâyıkıyle incelenmemesi, hatta bunlardan bahsedilmiş olması hususunda da hesap vermek lüzumunu hissediyorum. Başlangıcından bu yana iki buçuk asra yakın bir zaman zarfında meydana gelen kültür değişmelerinin her devri, her safhası başlı başına, müstakil bir, hattâ birkaç tetkik mevzuu olabilecek mahiyettedir; nitekim metinde buna muhtelif defalar işaret edilmiştir. Binaenaleyh bu safhalardan her birinin -etraflıca tetkik edilmedikçe- biraz daha şümullü veya kısa olmasının, bunların mükemmeliyeti bakımından büyük bir ehemmiyeti olmayacaktır. Fakat bugünkü değişmelerin mahiyetini, almış oldukları şekli, takip ettikleri seyri, hangi şartlar ve âmiller altında meydana geldiğini anlamak için bu kısma ihtiyaç vardı. İşte bu mecburiyet yüzünden tarihî değişmelerden de bahsedilmiş ve kitabın bütünlüğünü bozmamak üzere asgari bir haddin çerçevesi içinde kalınmıştır. Kitabın ilk kısmındaki köy tetkikini yapmadan evvel, hatta sırf bir tesadüf eseri olmak üzere, 1944 de İngiltere ye gidinceye kadar, dünyanın diğer kısımlarında da bu nevi araştırmalarda bulunulduğunu bilmiyordum. Cambridge de kültür değişmelerine ait muazzam bir literatür ve bu mevzuyla yakından ilgili, büyük çapta, orijinal bir ilim adamı olan Prof. Bartlett ile karşılaşmıştım. Türkiye de yapmış olduğum bu tetkiki öğrenince Prof. Bartlett büyük bir alâka göstermiş, araştırmalarımı genişletmek hususunda beni teşvik etmiştir. Burada kendisine teşekkür ederken bu kitabın meydana gelmesinde ona çok şey borçlu olduğumu biliyorum. Aynı hissin şevkiyle bu kitabı iyi bir insan ve büyük bir âlim olan kendisine ithaf ediyorum. Bu kitabın bir kısmı (köy tetkikiyle, üçüncü, son kısım) yine Prof. Bartlett m ve o vakit Millî Eğitim Bakanı olan Hasan Ali Yücel in teşvik ve ısrariyle doktora tezi olmak üzere Cambridge Üniversitesine sunulmuştur. Böylece tez, kitabın dokuz faslından ancak üçünü teşkil etmektedir; geri kalan kısımlar tamamıyle yeniden yazıldığı gibi onunla müşterek olan fasıllar da, esasa sadık kalınmak üzere ya genişletilmiş veya yeni baştan kaleme alınmıştır. Bu münasabetle tezin İngilizcesini okuyup bazı faydalı tavsiyelerde bulunan Prof. W. Peters e ve Türkçe müsveddelerin bir kısmını gözden geçiren aziz dostum Prof. Remzi Oğuz Arık a teşekkür ederim. Bu kitabın nasıl ve hangi ilmî gayelerle meydana geldiğini anlatmakla ihtiva ettiği ana davanın ciddî ve objektif bir şekilde tetkikinin, bizim için taşıdığı büyük amelî kıymet ve ehemmiyet küçültülmüş olmuyor. Zira, dava ne kadar eski ve biz bu sahada ne kadar ilerlemiş olursak olalım, henüz hedefimize varmış sayılamayacağımızdan mesele bizim için hâlâ tazelik ve ehemmiyetini muhafaza etmekte ve tetkike muhtaç bulunmaktadır. Binaenaleyh, meselenin eskiliği ve bizim bu sahada edinmiş olduğumuz tecrübeler, onun ilmî bir şekilde araştırılmasından bizi müstağni kılamadığı gibi müzmin ve girift bir hale gelmesine de mani olamamıştır. Onun için bugün öyle bir merhaleye varmış bulunuyoruz ki, bir adım gitmek ne kadar tehlikeli ise şimdiye kadar olduğu gibi hareket etmek, her şeyi olmuş bitmiş zannedip sadece mevcudu muhafaza ve idame gayretine düşmek de o nisbette zararlı, belki daha tehlikelidir. Bu itibarla hayatî bir ehemmiyeti haiz bu ana davayı, günün siyasetinden, münferit şahısların veya zümrelerin kanaat ve temayüllerinin birer ifadesi halinde münakaşa mevzuu olmaktan kurtarıp ilmî bir şekilde tetkik edilmek üzere mütehassısların eline vermek zamanı gelmiştir. Bunu yapmadıkça memleketimizde esaslı hiç bir meseleyi kökünden halletmeye imkân yoktur. Çünkü her dava, bir kültür faaliyeti olmak üzere eninde sonunda gelip buraya dayanmaktadır. Filhakika başka yazılarımızda da işaret ettiğimiz gibi, bugün içtimaî bir hüviyet ve mâna taşıyan bütün meselelerimiz, bu ana davanın çerçevesi içinde başlamış, onun seyrine, inkişafına, şartlarına ve tesirlerine göre gelişmiş, şekil almıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat