Kur'an-ı Kerime Göre İnsan

Stok Kodu:
3002795100519
Basım Yeri:
Ankara
%20 indirimli
4.00
3.20
3002795100519
62473
Kur'an-ı Kerime Göre İnsan
Kur'an-ı Kerime Göre İnsan
3.20
İnsan, varlığın özü ve gayesidir. Allahü Teâlâ insanı bütün yaratılışların üstünü kılmış ve herşeyi emrine vermiştir. İbrahim sûresinin 31 inci âyeti kerîmesinde beyan buyurulduğu veçhile Cenabı Hak : «Rabbınız o Allahtır ki, gökleri ve yeri yarattı. Gökten su indirip onunla size rızık olarak mahsûl ve meyve çıkardı. Denizde emriyle seyretmek için gemileri size hizmet eder kıldı. Nehirleri size hizmet eder kıldı. Birbirini takip eden güneşi, ayı gece ve gündüzü size musahhar «hizmet eder» kıldı ve size her istediğinizi verdi. Eğer, Allahın nimetlerini saymak isterseniz tüketemezsiniz» buyurulmuştur. Allahü Teâlâ bütün nîmetleri insanlar için vermiş, herşeyi onun emrine rağmetmiştir. Bu suretle âlemi insan için yaratmış, insanı da kendisine hasretmiştir. Bu yaratılışın gayesi, özü insandır. Allahü Teâlâ [VEMÂ HALÂKTÜL CİNNE VEL İNSE İLLÂ LİYABÜ-DÜN) âyeti kerîmesiyle de : «İnsanları, cinleri kendisine ibâdet etsinler diye yarattığını» duyurur. İbni Abbas bu âyeti kerîmedeki İLİ YA BÜDÛN) kelimesini (Lİ YARİFÜN) şeklinde yâni; Biz, insanları cinleri Allahı bilsinler diye yarattık suretinde tercüme etmiştir. Allahü Teâlâyı bilmek insan için birinci gayedir. Bildikten sonra da ona îman edip, ibâdet etmek yolu açılır. Bu suretle ibadet de kul ile halik arasında bir ülfet, ünsiyet yoludur. Duâ, ibâdetler kul ile halikını birbirine yaklaştırır. Buna binâen, Allahü Teâlâya kuldan ibâdet ve duâ ile kur-biyet yolu açılır. (ÜDÜNÎ İSTECİP LEKÜM) âyeti kerîmesinde de; «Bana duâ ediniz ki, ben de duanızı kabul edeyim» buyurulmuştur. İnsanda ona duâ edecek. Yâ Rab!., sen duâ et buyurdun; ettim, vadini yerine getir der. Bu suretle her iki tarafta bir münâsebet, bir rabıta vücut bulur. Bu ülfet, ünsiyet dolayrsıyle bir toplanma, bir bağlanma husul bulur. Halik ile insan nisbetinde ünsiyet, ülfet dolayısıyle İNSAN denilmesi hikmeti zuhur eder.
İnsan, varlığın özü ve gayesidir. Allahü Teâlâ insanı bütün yaratılışların üstünü kılmış ve herşeyi emrine vermiştir. İbrahim sûresinin 31 inci âyeti kerîmesinde beyan buyurulduğu veçhile Cenabı Hak : «Rabbınız o Allahtır ki, gökleri ve yeri yarattı. Gökten su indirip onunla size rızık olarak mahsûl ve meyve çıkardı. Denizde emriyle seyretmek için gemileri size hizmet eder kıldı. Nehirleri size hizmet eder kıldı. Birbirini takip eden güneşi, ayı gece ve gündüzü size musahhar «hizmet eder» kıldı ve size her istediğinizi verdi. Eğer, Allahın nimetlerini saymak isterseniz tüketemezsiniz» buyurulmuştur. Allahü Teâlâ bütün nîmetleri insanlar için vermiş, herşeyi onun emrine rağmetmiştir. Bu suretle âlemi insan için yaratmış, insanı da kendisine hasretmiştir. Bu yaratılışın gayesi, özü insandır. Allahü Teâlâ [VEMÂ HALÂKTÜL CİNNE VEL İNSE İLLÂ LİYABÜ-DÜN) âyeti kerîmesiyle de : «İnsanları, cinleri kendisine ibâdet etsinler diye yarattığını» duyurur. İbni Abbas bu âyeti kerîmedeki İLİ YA BÜDÛN) kelimesini (Lİ YARİFÜN) şeklinde yâni; Biz, insanları cinleri Allahı bilsinler diye yarattık suretinde tercüme etmiştir. Allahü Teâlâyı bilmek insan için birinci gayedir. Bildikten sonra da ona îman edip, ibâdet etmek yolu açılır. Bu suretle ibadet de kul ile halik arasında bir ülfet, ünsiyet yoludur. Duâ, ibâdetler kul ile halikını birbirine yaklaştırır. Buna binâen, Allahü Teâlâya kuldan ibâdet ve duâ ile kur-biyet yolu açılır. (ÜDÜNÎ İSTECİP LEKÜM) âyeti kerîmesinde de; «Bana duâ ediniz ki, ben de duanızı kabul edeyim» buyurulmuştur. İnsanda ona duâ edecek. Yâ Rab!., sen duâ et buyurdun; ettim, vadini yerine getir der. Bu suretle her iki tarafta bir münâsebet, bir rabıta vücut bulur. Bu ülfet, ünsiyet dolayrsıyle bir toplanma, bir bağlanma husul bulur. Halik ile insan nisbetinde ünsiyet, ülfet dolayısıyle İNSAN denilmesi hikmeti zuhur eder.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat