Kur'an'da İçsel - Sosyal - Maddi Çevre Kavramları

Stok Kodu:
9789944288378
Boyut:
160-235
Sayfa Sayısı:
505
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2009-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
9.17
7.34
9789944288378
105867
Kur'an'da İçsel - Sosyal - Maddi Çevre Kavramları
Kur'an'da İçsel - Sosyal - Maddi Çevre Kavramları
7.335
KURANDA İÇSEL-SOSYAL-MADDİ ÇEVRE KAVRAMLARI Çevre konusu insanlık kadar eskidir. Çevreyi maddi, yani tabii çevre olarak görmek, konuyu daraltmak anlamına gelir. İçsel ve sosyal çevreleri buna ilave etmek gerekiyor. İnsanlık tarihinde ilk defa küçük ve büyük abdestini tabii çevresine yapmaya başladığı andan itibaren kirletmeye başlamıştır. Yüce Allah Kuranda insanoğluna başlangıçtan itibaren bir çevre bilinci verdiğini bize anlatmaktadır. İnsanın eğitilmemiş, disiplin altına alınamamış arzuları ve saldırganlık içgüdüsü tabiatla ilişkisini zulme götürmüştür. Kimi zaman tabiat ondan öcünü almıştır. İşte insanın bu saldırgan davranışını disiplin altına almak için, insanlığın başlangıcından itibaren insan-tabiat ilişkisi bilgi, hukuk ve ahlaka dayandırılmaya başlanmıştır. İnsan sadece tabii çevresini kirletmekle kalmamış, kendi zihnini, gönlünü ve nefsini de yanlış düşünce, aklını kullanmama ve yanlış inançlarla kirletmiştir; kirletmeye de devam etmektedir. Bu psikolojik anlamdaki kirlilik, olduğu yerde durmamış, sosyal çevreyi kirletmekle hayatını devam ettirmiş ve ettirmektedir. Çocuklarımızın, genç ve yetişkinlerimizin içsel çevresini kirletiyoruz, onlara kirli bir sosyal çevre bırakıyoruz. İşte biz, bu çevre konusunu Kurani bakış açısı ile içsel, sosyal ve maddi çevre olarak ele aldık ve araştırmamızı bu şekilde sürdürmeyi kararlaştırdık. Maksadımız, insanımıza, okurumuza Kurani anlamda üç boyutlu bir çevre anlayışı kazandırmak ve çevrenin sadece tabii çevre olmadığı bilincini vermektir. Eksik olabileceğimizi peşinen kabul ederek, okurumuzdan bağışlanmamızı dileriz. Tarafsız ve bağımsız yazmayı ilke olarak benimsediğimizi bilmekte yarar vardır. Kendimizi Kuranın kollarına bıraktığımızı, onun gözlüğünü takıp baktığımızı, onun direktiflerine göre hareket ettiğimizi, müsaade etmediği yere gitmediğimizi, girmediğimizi söyleme hakkımız olduğuna dikkat çekmek istiyoruz. Bu eserin yazılışında desteğini esirgemeyen Prof. Dr. Mehmet Okuyan a, Cemal Uçak a, Dr. Ersin Arıoğlu na, Akın Yılmaz a, Fazilet Işıtman a ve Filiz Bayraklı ya teşekkürlerimi bir borç bilirim.
KURANDA İÇSEL-SOSYAL-MADDİ ÇEVRE KAVRAMLARI Çevre konusu insanlık kadar eskidir. Çevreyi maddi, yani tabii çevre olarak görmek, konuyu daraltmak anlamına gelir. İçsel ve sosyal çevreleri buna ilave etmek gerekiyor. İnsanlık tarihinde ilk defa küçük ve büyük abdestini tabii çevresine yapmaya başladığı andan itibaren kirletmeye başlamıştır. Yüce Allah Kuranda insanoğluna başlangıçtan itibaren bir çevre bilinci verdiğini bize anlatmaktadır. İnsanın eğitilmemiş, disiplin altına alınamamış arzuları ve saldırganlık içgüdüsü tabiatla ilişkisini zulme götürmüştür. Kimi zaman tabiat ondan öcünü almıştır. İşte insanın bu saldırgan davranışını disiplin altına almak için, insanlığın başlangıcından itibaren insan-tabiat ilişkisi bilgi, hukuk ve ahlaka dayandırılmaya başlanmıştır. İnsan sadece tabii çevresini kirletmekle kalmamış, kendi zihnini, gönlünü ve nefsini de yanlış düşünce, aklını kullanmama ve yanlış inançlarla kirletmiştir; kirletmeye de devam etmektedir. Bu psikolojik anlamdaki kirlilik, olduğu yerde durmamış, sosyal çevreyi kirletmekle hayatını devam ettirmiş ve ettirmektedir. Çocuklarımızın, genç ve yetişkinlerimizin içsel çevresini kirletiyoruz, onlara kirli bir sosyal çevre bırakıyoruz. İşte biz, bu çevre konusunu Kurani bakış açısı ile içsel, sosyal ve maddi çevre olarak ele aldık ve araştırmamızı bu şekilde sürdürmeyi kararlaştırdık. Maksadımız, insanımıza, okurumuza Kurani anlamda üç boyutlu bir çevre anlayışı kazandırmak ve çevrenin sadece tabii çevre olmadığı bilincini vermektir. Eksik olabileceğimizi peşinen kabul ederek, okurumuzdan bağışlanmamızı dileriz. Tarafsız ve bağımsız yazmayı ilke olarak benimsediğimizi bilmekte yarar vardır. Kendimizi Kuranın kollarına bıraktığımızı, onun gözlüğünü takıp baktığımızı, onun direktiflerine göre hareket ettiğimizi, müsaade etmediği yere gitmediğimizi, girmediğimizi söyleme hakkımız olduğuna dikkat çekmek istiyoruz. Bu eserin yazılışında desteğini esirgemeyen Prof. Dr. Mehmet Okuyan a, Cemal Uçak a, Dr. Ersin Arıoğlu na, Akın Yılmaz a, Fazilet Işıtman a ve Filiz Bayraklı ya teşekkürlerimi bir borç bilirim.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat