Küreselleşme, Kadın ve "Yeni"-Ataerki

Stok Kodu:
9789756361468
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
227
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2007-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.89
3.11
9789756361468
143129
Küreselleşme, Kadın ve "Yeni"-Ataerki
Küreselleşme, Kadın ve "Yeni"-Ataerki
3.111
"Belki sonda söylenmesi gerekeni başta söylemekte yarar var: bu kitapta yer alan yazılar 'feminist' bir bakış açısıyla kaleme alınmadı. Evet, her biri, kadınları boyunduruk altında tutan binlerce yıllık ataerki ve onun 'postmodern' versiyonu neo-liberal ataerkiyle hesaplaşmayı hedefliyor; ama 'feminist' bir perspektiften kalkınmıyorlar. Çünkü feminizm tanımı gereği, 'sınıf/etnisite/toplumsal cinsiyet' eşitsizliklerinin (belki birbirleriyle ilişkili, ama) farklı nedensellik ve dinamiklere yaslandığı yolundaki bir önkabulden kalkınmaktadır; dolayısıyla ("postmodern" olarak tanımlanabilecek) "parçalı" bir tasarıma içkindir. Bu kitapta yer alan yazılar ise, sınıf, etnisite/ulus ve/ile toplumsal cinsiyet ilişkilerindeki eşitsizlikler ve hiyerarşik dizilimin ortak bir kaynaktan türediği kavrayışına yaslanıyorlar. Ve bu ortak kaynağı, "ataerki" olarak saptıyorlar. Bize göre ataerki nihaî olarak "iktisadî" (güçlülerin güçsüzleri ve/veya erkeklerin kadınları "sömürmesi", ürettikleri artı değere el koyması) olarak açıklanabilecek bir kategori değildir. Ataerkinin, daha çok, her türlü sömürü ilişkisini olanaklı kılan, payandalayan ve kendini her türlü sömürü formuna esnekçe uyarlayabilen iktidar/tahakküm, bir başka deyişle gelmiş geçmiş tüm iktidar biçimlerinin aslî tanımlayıcısı olarak kavramsallaştırılması gerektiği düşüncesindeyiz. Tahakküm (iktidar) ve sömürü arasında bir öncelik/öndelik-sonralık ilişkisi kurgulanmasındansa, bu ikisinin, madalyonun birbirini mümkün kılan iki yüzü olarak algılanması gereğini vurguluyoruz".
"Belki sonda söylenmesi gerekeni başta söylemekte yarar var: bu kitapta yer alan yazılar 'feminist' bir bakış açısıyla kaleme alınmadı. Evet, her biri, kadınları boyunduruk altında tutan binlerce yıllık ataerki ve onun 'postmodern' versiyonu neo-liberal ataerkiyle hesaplaşmayı hedefliyor; ama 'feminist' bir perspektiften kalkınmıyorlar. Çünkü feminizm tanımı gereği, 'sınıf/etnisite/toplumsal cinsiyet' eşitsizliklerinin (belki birbirleriyle ilişkili, ama) farklı nedensellik ve dinamiklere yaslandığı yolundaki bir önkabulden kalkınmaktadır; dolayısıyla ("postmodern" olarak tanımlanabilecek) "parçalı" bir tasarıma içkindir. Bu kitapta yer alan yazılar ise, sınıf, etnisite/ulus ve/ile toplumsal cinsiyet ilişkilerindeki eşitsizlikler ve hiyerarşik dizilimin ortak bir kaynaktan türediği kavrayışına yaslanıyorlar. Ve bu ortak kaynağı, "ataerki" olarak saptıyorlar. Bize göre ataerki nihaî olarak "iktisadî" (güçlülerin güçsüzleri ve/veya erkeklerin kadınları "sömürmesi", ürettikleri artı değere el koyması) olarak açıklanabilecek bir kategori değildir. Ataerkinin, daha çok, her türlü sömürü ilişkisini olanaklı kılan, payandalayan ve kendini her türlü sömürü formuna esnekçe uyarlayabilen iktidar/tahakküm, bir başka deyişle gelmiş geçmiş tüm iktidar biçimlerinin aslî tanımlayıcısı olarak kavramsallaştırılması gerektiği düşüncesindeyiz. Tahakküm (iktidar) ve sömürü arasında bir öncelik/öndelik-sonralık ilişkisi kurgulanmasındansa, bu ikisinin, madalyonun birbirini mümkün kılan iki yüzü olarak algılanması gereğini vurguluyoruz".
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat