Kurtuluş Savaşının İçyüzü Bir Albayın Anıları

Stok Kodu:
9789758621194
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
225
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2002-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.33
2.67
9789758621194
32590
Kurtuluş Savaşının İçyüzü
Kurtuluş Savaşının İçyüzü Bir Albayın Anıları
2.667
Bu kitap, Atatürk´ün ilk muhafız birliği kumandanlığını yapmış bir kumandanın elinden çıkmış. Trablusgarb´ta Mustafa Kemal Paşa´yla yer yer aynı cephede savaşan ve ardından Kurtuluş Savaşı yıllarında da aynı kaderi paylaşan Süvari Albay Şerif Güralp, Ankara Hükümeti´ne karşı girişilen isyanları bastırmaktan, Çerkez Ethem´le muharebeye, oradan Sakarya Muharebesi´ne kadar kumandanlık etmiş biri. Bu birinci elden tanıklığın, resmi ve kayıtlı tarihin ötesine geçtiğini: günlük yaşamdan toplumsal olaylara; yapılan anlaşmalardan verilen emirlerin uygulanışına kadar; kısa bir hikâyesini, bu tip kıtapları okuyarak görmemiz mümkün. Örneğin Atatürk´ün ünlü "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır", deyişini ve emrini hepimiz biliyor olmamıza karşın bu emrin, elinde tüfek savaş meydanında çarpışan asker için ne anlama geldiğini veya savaş sırasında büyük kahramanlıklar gösteren Türk kadının, köylüsünün ve diğerlerinin gözlerindeki duyguyu bilmemize imkân yok. Oysa, Türkiye Cumhuriyeti´nin bu isimsiz kahramanların sırtında yükseldiğini hepimiz biliyoruz... İşte bu dönemi bizzat savaşın içinde yaşamış birinin kaleminden okumanın ayrıcalığı burada yatıyor olsa gerek...
Bu kitap, Atatürk´ün ilk muhafız birliği kumandanlığını yapmış bir kumandanın elinden çıkmış. Trablusgarb´ta Mustafa Kemal Paşa´yla yer yer aynı cephede savaşan ve ardından Kurtuluş Savaşı yıllarında da aynı kaderi paylaşan Süvari Albay Şerif Güralp, Ankara Hükümeti´ne karşı girişilen isyanları bastırmaktan, Çerkez Ethem´le muharebeye, oradan Sakarya Muharebesi´ne kadar kumandanlık etmiş biri. Bu birinci elden tanıklığın, resmi ve kayıtlı tarihin ötesine geçtiğini: günlük yaşamdan toplumsal olaylara; yapılan anlaşmalardan verilen emirlerin uygulanışına kadar; kısa bir hikâyesini, bu tip kıtapları okuyarak görmemiz mümkün. Örneğin Atatürk´ün ünlü "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır", deyişini ve emrini hepimiz biliyor olmamıza karşın bu emrin, elinde tüfek savaş meydanında çarpışan asker için ne anlama geldiğini veya savaş sırasında büyük kahramanlıklar gösteren Türk kadının, köylüsünün ve diğerlerinin gözlerindeki duyguyu bilmemize imkân yok. Oysa, Türkiye Cumhuriyeti´nin bu isimsiz kahramanların sırtında yükseldiğini hepimiz biliyoruz... İşte bu dönemi bizzat savaşın içinde yaşamış birinin kaleminden okumanın ayrıcalığı burada yatıyor olsa gerek...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat