Maniheist Uygur Metinlerinde Çince Alıntılar (Etimolojik, Leksik ve Tematik İncelemeler)

Stok Kodu:
9786059474795
Boyut:
160-240
Sayfa Sayısı:
258
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
18.00
14.40
9786059474795
501459
Maniheist Uygur Metinlerinde Çince Alıntılar
Maniheist Uygur Metinlerinde Çince Alıntılar (Etimolojik, Leksik ve Tematik İncelemeler)
14.4
Dilbiliminin bir alt çalışma alanı olarak sözcük bilimi kelimeleri semantik ve leksik yönlerden incelemeyi konu edinmiştir. Yunus Emre'nin
epigraftaki sözü, kelimeye akademik bir yaklaşımın nasıl olması gerektiği; neyi, ne zaman, nasıl söylemek gerektiği ve buna bağlı olarak oluşan
durumun sonuçları; kelimelerin insan psikolojisi üzerindeki etkisi vs. bir çok konuyla ilgili olarak dilbilimi, özellikle de sözcük bilimi çalışanlar için
pratik bir reçete olarak değerlendirilebilir.
Kelimelerin semantik ve leksik özellikleri, ait oldukları kültürlerle doğrudan ilgilidir. Bir dilin yerli konuşuru cümlelerini kurarken sadece kendi
diline ait kelimeleri söylemez, arka planda kendi kültürünü de aktarmış olur. Radyo, hamburger, internet, tsunami, kimono, döner, yoğurt gibi kelimeler
bu kültür aktarımının son yüzyıldaki yaşayan örnekleridir. Radyo, hamburger ve internet kelimeleri Batı kültürünün simgeleri olarak dünya dillerinde
dolaşırken; tsunami ve kimono Japon kültüründen, döner ve yoğurt ise Türk kültüründen dünya dillerinin söz varlığına katkıda bulunmaktadırlar.
İnsanlar, bir gazete haberinde, bir romanda ya da ayaküstü bir sohbette bu kelimelere rastlamakta ve bu kelimelerin kökenini, tarihî gelişimini, semantik
ve leksik maceralarını bilmeye gerek duymadan, sadece kelimenin anlamını bilerek söz konusu cümleyi anlayabilmekte, muhatabıyla iletişim
kurabilmektedir.
Son yüzyıldaki etkileri hızlı olsa da, dildeki bu etkileşimin tarihte de örneklerine rastlanır. İnsanların iletişim kurma kanallarına bağlı olarak;
savaşlar, komşuluklar, dinler vb. etkilerle pek çok kelime diğer dillerde kendine yer bulmuş, bu kelimelerin bazıları bir süre sonra unutulmuş, bazıları
ise günümüze kadar taşınabilmiştir.
Türklerin tarihi düşünüldüğünde, Türkçe kelime alışverişinde en çok malzemeye sahip dillerden biri olmuştur. Tarih sahnesine çıktıkları ilk
günden bugüne, doğudan batıya kuzeyden güneye, Asya, Avrupa ve Afrika topraklarında hüküm sürmüş bir millet olarak Türkler, bu coğrafyalardaki
komşularından da kültür anlamında etkilenmişler, onlarla kelime alışverişinde bulunmuşlardır.
Türklerin en eski komşuları Çinliler olduğu için; Eski Türklerin tarihini, kültürünü, dilini, bunlara bağlı olarak da Eski Türklerin zihin dünyasını
aydınlatmada Çin kaynaklarının önemi büyüktür. Bu kaynaklar, Türk tarihi ve Türk kültürü yanında, Türk diliyle de ilgili bilgiler verir. Çin'le olan
etkileşim dile de yansımış, Çince ile Türkçe arasında çok sayıda kelime alışverişi meydana gelmiştir.
Türkçedeki Çince kelimeler üzerine Klaproth'dan beri yapılan pek çok çalışma Türkologların ve Sinologların ilgisini çekmektedir. Her geçen
gün, yeni veriler ortaya çıkmakta, yeni çalışmalar yayınlanmakta, literatür zenginleşmektedir.
Elinizdeki çalışma bu literatüre katkı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Maniheist Uygur metinleriyle sınırlanan bu çalışmada 72 Çince kelime tespit edilmiştir. Söz konusu 72 kelime ayrıca dört başlıkta gruplandırılmıştır. Basit Yapılı Çince Alıntılar alt başlığında 49 kelime, Çince Alıntıdan
Türemiş Kelimeler alt başlığında 15 kelime, Çince Alıntıyla Birleşmiş Kelimeler ve Türevleri alt başlığında 2 kelime ve Maniheist Uygur Metinlerinde
Varlığı Şüpheli Kelimeler alt başlığında ise 6 kelime; anlam, etimoloji, tema ve kullanım yönünden incelemelere tabi tutulmuştur. Gerek görülen
yerlerde tablo ve şemalar kullanılmıştır. Tarihî ve modern döneme yönelik bir sözvarlığı taraması yapılmamış, ancak ana kaynaklardan hareketle
kelimelerin tarihi ve modern dönemdeki varlıklarına dair bilgiler kullanım bölümünün sonunda belirtilmiştir. Bu çalışma sırasında literatür titizlikle
incelenmiş ve Çince kelimeler doğru tespit edilmeye, bu kelimelerle ilgili görüşler mümkün olduğunca aktarılmaya çalışılmıştır. Ancak buna rağmen,
bazı maddelerle ilgili literatürde olmasına rağmen gözden kaçan bilgiler olabilir. İlerleyen yıllarda yapılacak yeni çalışmalarla bu eksikliklerin de
giderileceğine inanıyorum.
Dilbiliminin bir alt çalışma alanı olarak sözcük bilimi kelimeleri semantik ve leksik yönlerden incelemeyi konu edinmiştir. Yunus Emre'nin
epigraftaki sözü, kelimeye akademik bir yaklaşımın nasıl olması gerektiği; neyi, ne zaman, nasıl söylemek gerektiği ve buna bağlı olarak oluşan
durumun sonuçları; kelimelerin insan psikolojisi üzerindeki etkisi vs. bir çok konuyla ilgili olarak dilbilimi, özellikle de sözcük bilimi çalışanlar için
pratik bir reçete olarak değerlendirilebilir.
Kelimelerin semantik ve leksik özellikleri, ait oldukları kültürlerle doğrudan ilgilidir. Bir dilin yerli konuşuru cümlelerini kurarken sadece kendi
diline ait kelimeleri söylemez, arka planda kendi kültürünü de aktarmış olur. Radyo, hamburger, internet, tsunami, kimono, döner, yoğurt gibi kelimeler
bu kültür aktarımının son yüzyıldaki yaşayan örnekleridir. Radyo, hamburger ve internet kelimeleri Batı kültürünün simgeleri olarak dünya dillerinde
dolaşırken; tsunami ve kimono Japon kültüründen, döner ve yoğurt ise Türk kültüründen dünya dillerinin söz varlığına katkıda bulunmaktadırlar.
İnsanlar, bir gazete haberinde, bir romanda ya da ayaküstü bir sohbette bu kelimelere rastlamakta ve bu kelimelerin kökenini, tarihî gelişimini, semantik
ve leksik maceralarını bilmeye gerek duymadan, sadece kelimenin anlamını bilerek söz konusu cümleyi anlayabilmekte, muhatabıyla iletişim
kurabilmektedir.
Son yüzyıldaki etkileri hızlı olsa da, dildeki bu etkileşimin tarihte de örneklerine rastlanır. İnsanların iletişim kurma kanallarına bağlı olarak;
savaşlar, komşuluklar, dinler vb. etkilerle pek çok kelime diğer dillerde kendine yer bulmuş, bu kelimelerin bazıları bir süre sonra unutulmuş, bazıları
ise günümüze kadar taşınabilmiştir.
Türklerin tarihi düşünüldüğünde, Türkçe kelime alışverişinde en çok malzemeye sahip dillerden biri olmuştur. Tarih sahnesine çıktıkları ilk
günden bugüne, doğudan batıya kuzeyden güneye, Asya, Avrupa ve Afrika topraklarında hüküm sürmüş bir millet olarak Türkler, bu coğrafyalardaki
komşularından da kültür anlamında etkilenmişler, onlarla kelime alışverişinde bulunmuşlardır.
Türklerin en eski komşuları Çinliler olduğu için; Eski Türklerin tarihini, kültürünü, dilini, bunlara bağlı olarak da Eski Türklerin zihin dünyasını
aydınlatmada Çin kaynaklarının önemi büyüktür. Bu kaynaklar, Türk tarihi ve Türk kültürü yanında, Türk diliyle de ilgili bilgiler verir. Çin'le olan
etkileşim dile de yansımış, Çince ile Türkçe arasında çok sayıda kelime alışverişi meydana gelmiştir.
Türkçedeki Çince kelimeler üzerine Klaproth'dan beri yapılan pek çok çalışma Türkologların ve Sinologların ilgisini çekmektedir. Her geçen
gün, yeni veriler ortaya çıkmakta, yeni çalışmalar yayınlanmakta, literatür zenginleşmektedir.
Elinizdeki çalışma bu literatüre katkı sağlamak amacıyla hazırlanmıştır. Maniheist Uygur metinleriyle sınırlanan bu çalışmada 72 Çince kelime tespit edilmiştir. Söz konusu 72 kelime ayrıca dört başlıkta gruplandırılmıştır. Basit Yapılı Çince Alıntılar alt başlığında 49 kelime, Çince Alıntıdan
Türemiş Kelimeler alt başlığında 15 kelime, Çince Alıntıyla Birleşmiş Kelimeler ve Türevleri alt başlığında 2 kelime ve Maniheist Uygur Metinlerinde
Varlığı Şüpheli Kelimeler alt başlığında ise 6 kelime; anlam, etimoloji, tema ve kullanım yönünden incelemelere tabi tutulmuştur. Gerek görülen
yerlerde tablo ve şemalar kullanılmıştır. Tarihî ve modern döneme yönelik bir sözvarlığı taraması yapılmamış, ancak ana kaynaklardan hareketle
kelimelerin tarihi ve modern dönemdeki varlıklarına dair bilgiler kullanım bölümünün sonunda belirtilmiştir. Bu çalışma sırasında literatür titizlikle
incelenmiş ve Çince kelimeler doğru tespit edilmeye, bu kelimelerle ilgili görüşler mümkün olduğunca aktarılmaya çalışılmıştır. Ancak buna rağmen,
bazı maddelerle ilgili literatürde olmasına rağmen gözden kaçan bilgiler olabilir. İlerleyen yıllarda yapılacak yeni çalışmalarla bu eksikliklerin de
giderileceğine inanıyorum.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat