Meşhur Deyimler Ve Öyküleri -Özel Baskı

Stok Kodu:
9786058785403
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
208
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
4.00
3.20
9786058785403
139105
Meşhur Deyimler Ve Öyküleri -Özel Baskı
Meşhur Deyimler Ve Öyküleri -Özel Baskı
3.20
Asırlardır dilden dile söylenegelmiş Meşhur Deyimler ve Öyküleri M.E.B. 100 Temel Eser seviyesine uygun olarak düzenlenerek -tek kitap- halinde basılmıştır. . Bu kitabı sizler için hazırlarken, titizlikle üzerinde çalıştığımız deyim öykülerinin, sağlam bir kurgu ve sade bir anlatıma sahip olmasına dikkat ettik. Böylece, özenli ve sabırlı bir çalışmanın ürünü olarak, kesinlikle baştan savma ya da şişirme olmayan, elinizdeki kitabı yayınlamış olduk. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, bu kitabı okuyan öğrencilerimiz deyimlerin öykülerini öğrenirken aynı zamanda, edebî açıdan da olgunlaşacaklardır. Sizleri kitapla baş başa bırakırken, tüm okuyucularımızı memnun edebilmeyi temenni ediyoruz. BİR ZAMANLAR İstanbulda tramvayları çekmek için atlar kullanılırmış. Düz yollardaki tramvaylar iki at ile kolayca çekilebildiği halde, yokuşları çıkabilmek için takviye atlar alınırmış. Şişhane yokuşu da böyle takviye atların alındığı yerlerden birisiymiş. O zamanlar tramvaylar, Şişhane yokuşunu çıkabilmek için Azapkapıdan takviye atlar alırmış. Böylece takviye atlarla Taksime kadar gelen tramvaydan bu takviye atlar çıkarılırmış. Haliyle yokuş çıkıp yorulmuş bu hayvanlar Taksim alanındaki bir ahırda dinlendirilir daha sonra da, tramvaya bağlanmadan boş olarak tekrar Azapkapıya götürülürler ve sıralarını beklerlermiş. Taksimde atların dinlendiği ve yemlendiği bu ahırı ise, Dingo isimli bir Rum vatandaş işletirmiş. Bu Dingonun ahırına gün boyu pek çok at girip çıkar, hareketi, curcunası eksik olmazmış. İşte bu ahırın böyle hareketli ve âdeta giren çıkanın belli değil gibi görünmesinden, insanlar düzensiz ve karışık yerler için, Dingonun ahırı gibi giren çıkan belli değil sözünü söyler olmuşlar. Daha sonraları da bazı haddini ve sözünü bilmeyenlere, burayı Dingonun ahırı mı sandın? Dingonun ahırı gibi farklı şekillerde söylenir olmuş. Kitabın içerisindeki deyimler ve öyküleri: Abayı yakmak 16 Abbas yolcu 18 Acele işe şeytan karışır 20 Ağzından baklayı çıkarmak 22 Ağzıyla kuş tutsa. 24 Aklı kesmek 26 Ak mı, kara mı görürsün 28 Altın yumurtlayan tavuğu kesmek 30 Asayiş berkemâl 32 Ateş pahası 34 Atı alan Üsküdarı geçti 36 Ayıkla pirincin taşını 38 Balık kavağa çıkınca 40 Bir tahtası eksik 42 Boyunun ölçüsünü almak 44 Bu kadar kusur kadı kızında da bulunur 46 Çağırsa da gitmesek, çağırmasa küssek 48 Çalım satmak 50 Çivi koymak 52 Çizmeden yukarı çıkmak 55 Dağdan gelip bağdakini kovmak 58 Demokles'in kılıcı 60 Derdini Marko Paşaya anlat 62 Dereyi görmeden paçaları sıvamak 64 Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak 66 Dingonun ahırı 68 Dokuz doğurmak 70 Dolap çevirmek 73 Dostlar alışverişte görsün 76 Durdu, durdu, turnayı gözünden vurdu 78 El sözüne uymak 82 Eski çamlar bardak oldu 84 Eski hamam, eski tas 86 Eşek sudan gelinceye kadar 88 Etekleri zil çalmak 90 Fâni dünya 92 Geçti Borun pazarı 96 Gölge etmek 98 Gözdağı vermek 100 Güme gitmek 102 Halep orada ise arşın burada 104 Hapı yutmak 106 Hırsızın hiç mi suçu yok? 108 İnsan hâli kuş misâli 110 İpe un sermek 112 İpiyle kuyuya inilmez 114 İş inada binmek 115 Kabak başına (başında) patlamak 119 Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu 122 Karardı köz, tükendi söz 124 Kaş yapayım derken göz çıkarmak 126 Kazın ayağı öyle değil 128 Keçileri kaçırmak 130 Kel başa şimşir tarak 132 Keyfinin kâhyası olmamak 135 Kokusu çıkmak 138 Kozunu paylaşmak 140 Kuyruk acısı 142 Küplere binmek 144 Leb demeden leblebiyi anlamak 147 Mercimeği fırına vermek 148 Mumla aramak 150 Nalları dikmek 153 Nane yemek 156 Ocağına incir dikmek 158 Öküz öldü ortaklık bitti 160 Ölür müsün, öldürür müsün? 162 Paşa olamazsın demedim, adam olamazsın 164 MEŞHUR DEYİMLER VE ÖYKÜLERİ Postu deldirmek 166 Püf noktası 168 Rahmet okutmak 170 Saman altından su yürütmek 172 Sarı çizmeli Mehmet Ağa 174 Sepetlemek 176 Sermayeyi kediye yüklemek 179 Suya düşmek 182 Suya götürüp susuz getirmek 184 Tepeden inme 186 Vur abalıya! 188 Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmeli 190 Yarım ağızla söylemek 192 Yaş tahtaya basmak 194 Yorgan gitti, kavga bitti 196 Yüze yüze kuyruğuna gelmek 198 Yüzü sirke satmak 200 Zevkten dört köşe olmak 203 Zülfüyâre dokunmak 204
Asırlardır dilden dile söylenegelmiş Meşhur Deyimler ve Öyküleri M.E.B. 100 Temel Eser seviyesine uygun olarak düzenlenerek -tek kitap- halinde basılmıştır. . Bu kitabı sizler için hazırlarken, titizlikle üzerinde çalıştığımız deyim öykülerinin, sağlam bir kurgu ve sade bir anlatıma sahip olmasına dikkat ettik. Böylece, özenli ve sabırlı bir çalışmanın ürünü olarak, kesinlikle baştan savma ya da şişirme olmayan, elinizdeki kitabı yayınlamış olduk. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz ki, bu kitabı okuyan öğrencilerimiz deyimlerin öykülerini öğrenirken aynı zamanda, edebî açıdan da olgunlaşacaklardır. Sizleri kitapla baş başa bırakırken, tüm okuyucularımızı memnun edebilmeyi temenni ediyoruz. BİR ZAMANLAR İstanbulda tramvayları çekmek için atlar kullanılırmış. Düz yollardaki tramvaylar iki at ile kolayca çekilebildiği halde, yokuşları çıkabilmek için takviye atlar alınırmış. Şişhane yokuşu da böyle takviye atların alındığı yerlerden birisiymiş. O zamanlar tramvaylar, Şişhane yokuşunu çıkabilmek için Azapkapıdan takviye atlar alırmış. Böylece takviye atlarla Taksime kadar gelen tramvaydan bu takviye atlar çıkarılırmış. Haliyle yokuş çıkıp yorulmuş bu hayvanlar Taksim alanındaki bir ahırda dinlendirilir daha sonra da, tramvaya bağlanmadan boş olarak tekrar Azapkapıya götürülürler ve sıralarını beklerlermiş. Taksimde atların dinlendiği ve yemlendiği bu ahırı ise, Dingo isimli bir Rum vatandaş işletirmiş. Bu Dingonun ahırına gün boyu pek çok at girip çıkar, hareketi, curcunası eksik olmazmış. İşte bu ahırın böyle hareketli ve âdeta giren çıkanın belli değil gibi görünmesinden, insanlar düzensiz ve karışık yerler için, Dingonun ahırı gibi giren çıkan belli değil sözünü söyler olmuşlar. Daha sonraları da bazı haddini ve sözünü bilmeyenlere, burayı Dingonun ahırı mı sandın? Dingonun ahırı gibi farklı şekillerde söylenir olmuş. Kitabın içerisindeki deyimler ve öyküleri: Abayı yakmak 16 Abbas yolcu 18 Acele işe şeytan karışır 20 Ağzından baklayı çıkarmak 22 Ağzıyla kuş tutsa. 24 Aklı kesmek 26 Ak mı, kara mı görürsün 28 Altın yumurtlayan tavuğu kesmek 30 Asayiş berkemâl 32 Ateş pahası 34 Atı alan Üsküdarı geçti 36 Ayıkla pirincin taşını 38 Balık kavağa çıkınca 40 Bir tahtası eksik 42 Boyunun ölçüsünü almak 44 Bu kadar kusur kadı kızında da bulunur 46 Çağırsa da gitmesek, çağırmasa küssek 48 Çalım satmak 50 Çivi koymak 52 Çizmeden yukarı çıkmak 55 Dağdan gelip bağdakini kovmak 58 Demokles'in kılıcı 60 Derdini Marko Paşaya anlat 62 Dereyi görmeden paçaları sıvamak 64 Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olmak 66 Dingonun ahırı 68 Dokuz doğurmak 70 Dolap çevirmek 73 Dostlar alışverişte görsün 76 Durdu, durdu, turnayı gözünden vurdu 78 El sözüne uymak 82 Eski çamlar bardak oldu 84 Eski hamam, eski tas 86 Eşek sudan gelinceye kadar 88 Etekleri zil çalmak 90 Fâni dünya 92 Geçti Borun pazarı 96 Gölge etmek 98 Gözdağı vermek 100 Güme gitmek 102 Halep orada ise arşın burada 104 Hapı yutmak 106 Hırsızın hiç mi suçu yok? 108 İnsan hâli kuş misâli 110 İpe un sermek 112 İpiyle kuyuya inilmez 114 İş inada binmek 115 Kabak başına (başında) patlamak 119 Karamanın koyunu, sonra çıkar oyunu 122 Karardı köz, tükendi söz 124 Kaş yapayım derken göz çıkarmak 126 Kazın ayağı öyle değil 128 Keçileri kaçırmak 130 Kel başa şimşir tarak 132 Keyfinin kâhyası olmamak 135 Kokusu çıkmak 138 Kozunu paylaşmak 140 Kuyruk acısı 142 Küplere binmek 144 Leb demeden leblebiyi anlamak 147 Mercimeği fırına vermek 148 Mumla aramak 150 Nalları dikmek 153 Nane yemek 156 Ocağına incir dikmek 158 Öküz öldü ortaklık bitti 160 Ölür müsün, öldürür müsün? 162 Paşa olamazsın demedim, adam olamazsın 164 MEŞHUR DEYİMLER VE ÖYKÜLERİ Postu deldirmek 166 Püf noktası 168 Rahmet okutmak 170 Saman altından su yürütmek 172 Sarı çizmeli Mehmet Ağa 174 Sepetlemek 176 Sermayeyi kediye yüklemek 179 Suya düşmek 182 Suya götürüp susuz getirmek 184 Tepeden inme 186 Vur abalıya! 188 Ya bu deveyi gütmeli, ya bu diyardan gitmeli 190 Yarım ağızla söylemek 192 Yaş tahtaya basmak 194 Yorgan gitti, kavga bitti 196 Yüze yüze kuyruğuna gelmek 198 Yüzü sirke satmak 200 Zevkten dört köşe olmak 203 Zülfüyâre dokunmak 204
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat