Milena'ya Mektuplar

Stok Kodu:
9789752207820
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
344
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-09
Çeviren:
Ebru Akyürek
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.60
5.28
9789752207820
453111
Milena'ya Mektuplar
Milena'ya Mektuplar
5.28
Franz Kafka, Milena'yla 1920 yılının başlarında tanışmıştır. Aralarında çok samimi bir arkadaşlık oluşmuştur. Kafka'nın günlükleri de arkadaşlıklarının derinliğini gözler önüne sermiştir. Ancak günlükler değil, mektupların ilk kez yayımlanmasıyla duygular gerçek anlamda açığa vurulmuştur:
Bir aşk romanı, duyguların çaresizliği, mutluluk, kendini yok etmek ve alçaltmak.

"Bu korkunç ama korkunçluğuyla bir o kadar derinlere kadar inmeyen mektubu okuduktan sonra, gelişiyle bana verdiği mutluluk için teşekkür etmek çok da kolay değil. Bugün tatil günü, sıradan bir mektup gelmezdi; yarın, yani cuma günü de sizden bir mektubun gelip gelmeyeceği meçhuldü. Yani bir tür boğucu sessizlik vardı ama sizle ilgili olduğu sürece üzüntü vermiyordu. Son mektubunuzda, şezlongda uzanmış bulunduğum yerden karlı tepedeki dağ tırmanıcılarını izlediğim gibi, ne kadar güçlü olduğunuzu izledim. Ve şimdi öğle yemeğinden hemen önce mektubunuz geldi, onu yanıma alabildim, çantadan çıkartabildim, masanın üzerine koyabildim, yeniden çantaya yerleştirebildim; ellerin bir mektupla oynama isteği gibi, insan onları izler ve çocuklar için sevinir."
Franz Kafka, Milena'yla 1920 yılının başlarında tanışmıştır. Aralarında çok samimi bir arkadaşlık oluşmuştur. Kafka'nın günlükleri de arkadaşlıklarının derinliğini gözler önüne sermiştir. Ancak günlükler değil, mektupların ilk kez yayımlanmasıyla duygular gerçek anlamda açığa vurulmuştur:
Bir aşk romanı, duyguların çaresizliği, mutluluk, kendini yok etmek ve alçaltmak.

"Bu korkunç ama korkunçluğuyla bir o kadar derinlere kadar inmeyen mektubu okuduktan sonra, gelişiyle bana verdiği mutluluk için teşekkür etmek çok da kolay değil. Bugün tatil günü, sıradan bir mektup gelmezdi; yarın, yani cuma günü de sizden bir mektubun gelip gelmeyeceği meçhuldü. Yani bir tür boğucu sessizlik vardı ama sizle ilgili olduğu sürece üzüntü vermiyordu. Son mektubunuzda, şezlongda uzanmış bulunduğum yerden karlı tepedeki dağ tırmanıcılarını izlediğim gibi, ne kadar güçlü olduğunuzu izledim. Ve şimdi öğle yemeğinden hemen önce mektubunuz geldi, onu yanıma alabildim, çantadan çıkartabildim, masanın üzerine koyabildim, yeniden çantaya yerleştirebildim; ellerin bir mektupla oynama isteği gibi, insan onları izler ve çocuklar için sevinir."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat