Milletin Adamları

Stok Kodu:
9789944047500
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
288
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.25
5.00
9789944047500
128625
Milletin Adamları
Milletin Adamları
5.00
Türkiye Cumhuriyeti, devletiyle ve milletiyle çok zor bir süreçten geçmektedir. Kurulduğu zor şartlardan bu yana değişik zamanlarda dahili ve harici menfaat grupları tarafından kesintiye uğratılan demokrasi hayatı, birilerinin kazanç kaynağı olurken millete hep ağır faturalar yansımıştır. Onlar, Atatürkle perçinleşen millet sevgisinin simge isimleri. Onlar, bu toprağın sesi, vicdanı atılım ruhu. Onların yüreğinde millet, milletin yüreğinde onlar. Bu ail millet her defasında mağduriyetini giderecek bir siyasi lideri bağrından çıkartmış, her defasında bu sıkıntılı dönemleri azim ve gayretle atlatmayı başarmıştır. Ne yazık ki en fazla tekerrür ettiği yıllar her on yılda bir demokrasiye vurulmak istenen darbe yıllarıdır. Bu tür müdahalelerin maksada hizmet etmediğini anlayan Türk Silahlı Kuvvetleri, günümüzde bu müdahalelerden kendini uzak tutmaya karar vermiştir. Ancak, demokrasini temel vazgeçilmezlerden biri olan yargı halkın iradesini ve meclise yansıyan siyasi iradeyi rutin kurallarla kontrol etmeye karar verince ortaya yeniden bir kriz çıkıvermiştir. Ne hikmet ise atanmışlar bu ülkenin ve bu devletin kendi kontrollerinin dışında hareket etmesine müsaade etmek istememektedirler. Bu tavrı bir kıssa ile anlatmaya çalışırsak şu üç kartal hikayesi manidardır. Bir deprem olur. Her taraf sarsılır. Dağın zirvesinde kartal sürüsü yaşamaktadır. Bu kartalların yuvasında bir yumurta, dağın eteğindeki tavuk çiftliğine yuvarlanarak düşer. Bilge tavuk ve anaç tavuklar tavuk çiftliğindeki bu yumurtanın etrafına toplanırlar. Bu yumurta bizim yumurtalardan büyük iri bir yumurta. Bizim yumurtalarımıza benzemiyor. Derler. Tavuk meclisi toplanır karar alır. Yumurtayı da diğer tavuklarla beraber anaç tavuğun altına koyup kuluçkaya yatırırlar. Gel zaman git zaman bu yumurta tavuk yumurtalarıyla beraber çatlar. Tavuk yumurtalarından tavuk civcivleri çıkarken bu kocaman yumurtadan da simsiyah, koca gagalı, iri gövdeli, uzun bacaklı bir civciv çıkar. Gel zaman git zaman bu kartal yavrusu, tavuk civcivleri ile büyür ama kocaman bir kartal olur. Bir gün gökyüzünde uçan kartalları görür ve içinden onlar gibi uçmak hissi geçer. Bu arzusunu tavuklara söyler. Tavuklarda bu düşüncesini tavuk meclisine söylemesini isterler. Kartal bu isteğini tavuk meclisine sunar. Tavuk meclisi kartala derki: Sen her ne kadar gagası büyük, kanatları kocaman, ayakları uzun olsan da nihayetin de bir tavuksun. Bizim tavuk çiftliği kanunlarımızda, tavuk hayatımızda yaşamımızda böyle uçmak yok. Sen kanunlarımızın dışına çıkmazsın. Hiç tavukların uçtuğu görülmüş müdür' Çiftlikteki diğer tavuklara kötü örnek oluyorsun. Yanlış düşüncelerin yayılmasına sebep oluyorsun Ama kartal kararlıdır. Uçmaya karar verir. Ne var ki bulunduğu yer kavuk kümesi olduğu için Tavuk Meclisi ısrarla uçmaya ve kümesteki diğer civcivlere kötü örnek olacağı düşüncesiyle kartalın cezasını verirler. Karar idamdır. Ve tavuk çiftliğindeki kartal bu kararının bedelini canıyla öder.
Türkiye Cumhuriyeti, devletiyle ve milletiyle çok zor bir süreçten geçmektedir. Kurulduğu zor şartlardan bu yana değişik zamanlarda dahili ve harici menfaat grupları tarafından kesintiye uğratılan demokrasi hayatı, birilerinin kazanç kaynağı olurken millete hep ağır faturalar yansımıştır. Onlar, Atatürkle perçinleşen millet sevgisinin simge isimleri. Onlar, bu toprağın sesi, vicdanı atılım ruhu. Onların yüreğinde millet, milletin yüreğinde onlar. Bu ail millet her defasında mağduriyetini giderecek bir siyasi lideri bağrından çıkartmış, her defasında bu sıkıntılı dönemleri azim ve gayretle atlatmayı başarmıştır. Ne yazık ki en fazla tekerrür ettiği yıllar her on yılda bir demokrasiye vurulmak istenen darbe yıllarıdır. Bu tür müdahalelerin maksada hizmet etmediğini anlayan Türk Silahlı Kuvvetleri, günümüzde bu müdahalelerden kendini uzak tutmaya karar vermiştir. Ancak, demokrasini temel vazgeçilmezlerden biri olan yargı halkın iradesini ve meclise yansıyan siyasi iradeyi rutin kurallarla kontrol etmeye karar verince ortaya yeniden bir kriz çıkıvermiştir. Ne hikmet ise atanmışlar bu ülkenin ve bu devletin kendi kontrollerinin dışında hareket etmesine müsaade etmek istememektedirler. Bu tavrı bir kıssa ile anlatmaya çalışırsak şu üç kartal hikayesi manidardır. Bir deprem olur. Her taraf sarsılır. Dağın zirvesinde kartal sürüsü yaşamaktadır. Bu kartalların yuvasında bir yumurta, dağın eteğindeki tavuk çiftliğine yuvarlanarak düşer. Bilge tavuk ve anaç tavuklar tavuk çiftliğindeki bu yumurtanın etrafına toplanırlar. Bu yumurta bizim yumurtalardan büyük iri bir yumurta. Bizim yumurtalarımıza benzemiyor. Derler. Tavuk meclisi toplanır karar alır. Yumurtayı da diğer tavuklarla beraber anaç tavuğun altına koyup kuluçkaya yatırırlar. Gel zaman git zaman bu yumurta tavuk yumurtalarıyla beraber çatlar. Tavuk yumurtalarından tavuk civcivleri çıkarken bu kocaman yumurtadan da simsiyah, koca gagalı, iri gövdeli, uzun bacaklı bir civciv çıkar. Gel zaman git zaman bu kartal yavrusu, tavuk civcivleri ile büyür ama kocaman bir kartal olur. Bir gün gökyüzünde uçan kartalları görür ve içinden onlar gibi uçmak hissi geçer. Bu arzusunu tavuklara söyler. Tavuklarda bu düşüncesini tavuk meclisine söylemesini isterler. Kartal bu isteğini tavuk meclisine sunar. Tavuk meclisi kartala derki: Sen her ne kadar gagası büyük, kanatları kocaman, ayakları uzun olsan da nihayetin de bir tavuksun. Bizim tavuk çiftliği kanunlarımızda, tavuk hayatımızda yaşamımızda böyle uçmak yok. Sen kanunlarımızın dışına çıkmazsın. Hiç tavukların uçtuğu görülmüş müdür' Çiftlikteki diğer tavuklara kötü örnek oluyorsun. Yanlış düşüncelerin yayılmasına sebep oluyorsun Ama kartal kararlıdır. Uçmaya karar verir. Ne var ki bulunduğu yer kavuk kümesi olduğu için Tavuk Meclisi ısrarla uçmaya ve kümesteki diğer civcivlere kötü örnek olacağı düşüncesiyle kartalın cezasını verirler. Karar idamdır. Ve tavuk çiftliğindeki kartal bu kararının bedelini canıyla öder.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat