Mimarlığın Seyir Defteri

Stok Kodu:
9789750405792
Boyut:
145-215
Sayfa Sayısı:
378
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.67
5.33
9789750405792
130436
Mimarlığın Seyir Defteri
Mimarlığın Seyir Defteri
5.334
Teknemiz Kültür denizinde yol alırken Rodos ve İskenderiye fenerlerinin ışığı uzaklardan gözükmüştü. Creation ve Ütopya adalarına vardığımızda burada birkaç gün bağlandık ve gerekli ikmaller yapıldı. Adanın yerlileri olan bilge insanlar ile akşamları güzel sohbetlerimiz oldu. Bilgece sözlerini Seyir Defterine kaydettim. Tekrar palamarları çözüp seyre koyulduğumuzda bu kez de Kılavya, Ottavia, İsaura ve Zenobia limanlarını tek tek ziyaret ettik. Bu limanlar eğlenceli olduğu kadar çok da ilginçti. Hava güneşli, rüzgar mutedil, deniz sakindi. Pupamıza aldığımız Esin rüzgarı ile seyrederken bir elimde usturlap, kaleidoskopla ufukları gözlüyordum. Birden gözlerime inanamadım. Mitolojiden çıkmış sarı saçlı bir Siren baş omuzluğumuzdan çıkan köpükler arasında bize eşlik ediyor ve yol gösteriyordu. Tekne lacivert renkli derin sulara girmişti, artık belli ki Felsefe denizine gelmiştik. Tekne mürettebatı iyice ustalaşmış, skotaları gerektiği gibi boşluyor, yelkenleri anında trimleyebiliyordu. Apaz esen Mimarlık rüzgarı bizi felsefe denizinin bilinmeyenlerine doğru götürüyordu. 400 mile yakın yol gitmiştik. Güneşin Yaratıcı ışıkları bize altından bir yol yapmıştı. Rotamızda ilerlerken ufukta görünen Konsept adasıydı.
Teknemiz Kültür denizinde yol alırken Rodos ve İskenderiye fenerlerinin ışığı uzaklardan gözükmüştü. Creation ve Ütopya adalarına vardığımızda burada birkaç gün bağlandık ve gerekli ikmaller yapıldı. Adanın yerlileri olan bilge insanlar ile akşamları güzel sohbetlerimiz oldu. Bilgece sözlerini Seyir Defterine kaydettim. Tekrar palamarları çözüp seyre koyulduğumuzda bu kez de Kılavya, Ottavia, İsaura ve Zenobia limanlarını tek tek ziyaret ettik. Bu limanlar eğlenceli olduğu kadar çok da ilginçti. Hava güneşli, rüzgar mutedil, deniz sakindi. Pupamıza aldığımız Esin rüzgarı ile seyrederken bir elimde usturlap, kaleidoskopla ufukları gözlüyordum. Birden gözlerime inanamadım. Mitolojiden çıkmış sarı saçlı bir Siren baş omuzluğumuzdan çıkan köpükler arasında bize eşlik ediyor ve yol gösteriyordu. Tekne lacivert renkli derin sulara girmişti, artık belli ki Felsefe denizine gelmiştik. Tekne mürettebatı iyice ustalaşmış, skotaları gerektiği gibi boşluyor, yelkenleri anında trimleyebiliyordu. Apaz esen Mimarlık rüzgarı bizi felsefe denizinin bilinmeyenlerine doğru götürüyordu. 400 mile yakın yol gitmiştik. Güneşin Yaratıcı ışıkları bize altından bir yol yapmıştı. Rotamızda ilerlerken ufukta görünen Konsept adasıydı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat