Muhammed bin Hacı İvaz İnanç, İbadet ve Ahlâk Esasları Cinânü'l-Cenân

Stok Kodu:
9786057683335
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
144
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
9.00
7.20
9786057683335
494352
Muhammed bin Hacı İvaz İnanç, İbadet ve Ahlâk Esasları Cinânü'l-Cenân
Muhammed bin Hacı İvaz İnanç, İbadet ve Ahlâk Esasları Cinânü'l-Cenân
7.2
"Evliyadan bir veli ki Amir bin Kays derlerdi. Gecede gündüzde bin rekât namaz vazife
edinmişti kılardı. Âhir ölüm vaktinde ağladı gayet çok feryâd eyledi. Yârenlerinden bazısı
sordular: "Sen dahi niçin ağlarsın? Gecede gündüzde bin rekât namaz kılar idin?" dediler.
Cevap verip dedi ki: "Hak Teâlâ'nın, 'İbadeti muttakilerden kabul ederim.' dediği ayet
begayet bana eser eyledi. Onun için ağlarım. O ibadet ki kıldım bilmem ki takva ile mi kıldım
yoksa gafletle mi kıldım?" dedi. Tevbe edip daima ibadet edenler bile korkup ağlıyor ise
gaflete mağrur olup günahla meşgul olanlar niçin ağlamaya? Daima korku oduna yanmaya?
O murdar dünyanın şâdîliği hemen gussadır, nimeti mihnettir, rahatı zahmettir, tiryâkı ağudur,
mâmuru haraptır, hasılı türabdır. Yani ne kadar uzun yaşarsa ne kadar mal cem edip
padişahlık ederse âhir yeri kara toprak olacaktır. Örtüsü döşeği yastığı mecmû toprak
olacaktır.
Hâlinden şöyle anlaşılır ki beka umarsın helak ve fena evinde. Türlü bahçeler ve bağlar
düzersin, muhkem bünyâdlı evler ve saraylar yaparsın. Durmadan altın gümüş cem edip
hazine edersin. Güya ki bu fânî dünya sana bâkî olacaktır. Şimdi bu senin umduğun muhal
nesneyi nice senin gibi ahmak umdu amma eline girmedi. Sana da olacak değildir. Hani o "Evliyadan bir veli ki Amir bin Kays derlerdi. Gecede gündüzde bin rekât namaz vazife
edinmişti kılardı. Âhir ölüm vaktinde ağladı gayet çok feryâd eyledi. Yârenlerinden bazısı
sordular: "Sen dahi niçin ağlarsın? Gecede gündüzde bin rekât namaz kılar idin?" dediler.
Cevap verip dedi ki: "Hak Teâlâ'nın, 'İbadeti muttakilerden kabul ederim.' dediği ayet
begayet bana eser eyledi. Onun için ağlarım. O ibadet ki kıldım bilmem ki takva ile mi kıldım
yoksa gafletle mi kıldım?" dedi. Tevbe edip daima ibadet edenler bile korkup ağlıyor ise
gaflete mağrur olup günahla meşgul olanlar niçin ağlamaya? Daima korku oduna yanmaya?
O murdar dünyanın şâdîliği hemen gussadır, nimeti mihnettir, rahatı zahmettir, tiryâkı ağudur,
mâmuru haraptır, hasılı türabdır. Yani ne kadar uzun yaşarsa ne kadar mal cem edip
padişahlık ederse âhir yeri kara toprak olacaktır. Örtüsü döşeği yastığı mecmû toprak
olacaktır.
Hâlinden şöyle anlaşılır ki beka umarsın helak ve fena evinde. Türlü bahçeler ve bağlar
düzersin, muhkem bünyâdlı evler ve saraylar yaparsın. Durmadan altın gümüş cem edip
hazine edersin. Güya ki bu fânî dünya sana bâkî olacaktır. Şimdi bu senin umduğun muhal
nesneyi nice senin gibi ahmak umdu amma eline girmedi. Sana da olacak değildir. Hani o "Evliyadan bir veli ki Amir bin Kays derlerdi. Gecede gündüzde bin rekât namaz vazife
edinmişti kılardı. Âhir ölüm vaktinde ağladı gayet çok feryâd eyledi. Yârenlerinden bazısı
sordular: "Sen dahi niçin ağlarsın? Gecede gündüzde bin rekât namaz kılar idin?" dediler.
Cevap verip dedi ki: "Hak Teâlâ'nın, 'İbadeti muttakilerden kabul ederim.' dediği ayet
begayet bana eser eyledi. Onun için ağlarım. O ibadet ki kıldım bilmem ki takva ile mi kıldım
yoksa gafletle mi kıldım?" dedi. Tevbe edip daima ibadet edenler bile korkup ağlıyor ise
gaflete mağrur olup günahla meşgul olanlar niçin ağlamaya? Daima korku oduna yanmaya?
O murdar dünyanın şâdîliği hemen gussadır, nimeti mihnettir, rahatı zahmettir, tiryâkı ağudur,
mâmuru haraptır, hasılı türabdır. Yani ne kadar uzun yaşarsa ne kadar mal cem edip
padişahlık ederse âhir yeri kara toprak olacaktır. Örtüsü döşeği yastığı mecmû toprak
olacaktır.
Hâlinden şöyle anlaşılır ki beka umarsın helak ve fena evinde. Türlü bahçeler ve bağlar
düzersin, muhkem bünyâdlı evler ve saraylar yaparsın. Durmadan altın gümüş cem edip
hazine edersin. Güya ki bu fânî dünya sana bâkî olacaktır. Şimdi bu senin umduğun muhal
nesneyi nice senin gibi ahmak umdu amma eline girmedi. Sana da olacak değildir. Hani o dünyada Şark'tan Garb'a dek hükmeden padişahlar? Hani o ins ü cinne hükmeden
enbiyalar?...
"O tevbe eden taifenin Hak Teâlâ günahlarını hasenâta tebdil eder."Gör ne kerim padişahtır ki
kereminin nihayeti yok. Ve ne latif sultandır ki lütfunun gâyeti yok. Amma âdemoğullarının
da küstahlığının gayeti ve edepsizliğinin nihayeti yok. O hâlde insafa gelip edepsizliği terk
edip daima ibadete tâate meşgul olmak gerektir. Ömür sermayesini zayi eylemeyip Hak
Teâlâ'nın hizmetine sarf eylemek gerektir..."
"Evliyadan bir veli ki Amir bin Kays derlerdi. Gecede gündüzde bin rekât namaz vazife
edinmişti kılardı. Âhir ölüm vaktinde ağladı gayet çok feryâd eyledi. Yârenlerinden bazısı
sordular: "Sen dahi niçin ağlarsın? Gecede gündüzde bin rekât namaz kılar idin?" dediler.
Cevap verip dedi ki: "Hak Teâlâ'nın, 'İbadeti muttakilerden kabul ederim.' dediği ayet
begayet bana eser eyledi. Onun için ağlarım. O ibadet ki kıldım bilmem ki takva ile mi kıldım
yoksa gafletle mi kıldım?" dedi. Tevbe edip daima ibadet edenler bile korkup ağlıyor ise
gaflete mağrur olup günahla meşgul olanlar niçin ağlamaya? Daima korku oduna yanmaya?
O murdar dünyanın şâdîliği hemen gussadır, nimeti mihnettir, rahatı zahmettir, tiryâkı ağudur,
mâmuru haraptır, hasılı türabdır. Yani ne kadar uzun yaşarsa ne kadar mal cem edip
padişahlık ederse âhir yeri kara toprak olacaktır. Örtüsü döşeği yastığı mecmû toprak
olacaktır.
Hâlinden şöyle anlaşılır ki beka umarsın helak ve fena evinde. Türlü bahçeler ve bağlar
düzersin, muhkem bünyâdlı evler ve saraylar yaparsın. Durmadan altın gümüş cem edip
hazine edersin. Güya ki bu fânî dünya sana bâkî olacaktır. Şimdi bu senin umduğun muhal
nesneyi nice senin gibi ahmak umdu amma eline girmedi. Sana da olacak değildir. Hani o "Evliyadan bir veli ki Amir bin Kays derlerdi. Gecede gündüzde bin rekât namaz vazife
edinmişti kılardı. Âhir ölüm vaktinde ağladı gayet çok feryâd eyledi. Yârenlerinden bazısı
sordular: "Sen dahi niçin ağlarsın? Gecede gündüzde bin rekât namaz kılar idin?" dediler.
Cevap verip dedi ki: "Hak Teâlâ'nın, 'İbadeti muttakilerden kabul ederim.' dediği ayet
begayet bana eser eyledi. Onun için ağlarım. O ibadet ki kıldım bilmem ki takva ile mi kıldım
yoksa gafletle mi kıldım?" dedi. Tevbe edip daima ibadet edenler bile korkup ağlıyor ise
gaflete mağrur olup günahla meşgul olanlar niçin ağlamaya? Daima korku oduna yanmaya?
O murdar dünyanın şâdîliği hemen gussadır, nimeti mihnettir, rahatı zahmettir, tiryâkı ağudur,
mâmuru haraptır, hasılı türabdır. Yani ne kadar uzun yaşarsa ne kadar mal cem edip
padişahlık ederse âhir yeri kara toprak olacaktır. Örtüsü döşeği yastığı mecmû toprak
olacaktır.
Hâlinden şöyle anlaşılır ki beka umarsın helak ve fena evinde. Türlü bahçeler ve bağlar
düzersin, muhkem bünyâdlı evler ve saraylar yaparsın. Durmadan altın gümüş cem edip
hazine edersin. Güya ki bu fânî dünya sana bâkî olacaktır. Şimdi bu senin umduğun muhal
nesneyi nice senin gibi ahmak umdu amma eline girmedi. Sana da olacak değildir. Hani o "Evliyadan bir veli ki Amir bin Kays derlerdi. Gecede gündüzde bin rekât namaz vazife
edinmişti kılardı. Âhir ölüm vaktinde ağladı gayet çok feryâd eyledi. Yârenlerinden bazısı
sordular: "Sen dahi niçin ağlarsın? Gecede gündüzde bin rekât namaz kılar idin?" dediler.
Cevap verip dedi ki: "Hak Teâlâ'nın, 'İbadeti muttakilerden kabul ederim.' dediği ayet
begayet bana eser eyledi. Onun için ağlarım. O ibadet ki kıldım bilmem ki takva ile mi kıldım
yoksa gafletle mi kıldım?" dedi. Tevbe edip daima ibadet edenler bile korkup ağlıyor ise
gaflete mağrur olup günahla meşgul olanlar niçin ağlamaya? Daima korku oduna yanmaya?
O murdar dünyanın şâdîliği hemen gussadır, nimeti mihnettir, rahatı zahmettir, tiryâkı ağudur,
mâmuru haraptır, hasılı türabdır. Yani ne kadar uzun yaşarsa ne kadar mal cem edip
padişahlık ederse âhir yeri kara toprak olacaktır. Örtüsü döşeği yastığı mecmû toprak
olacaktır.
Hâlinden şöyle anlaşılır ki beka umarsın helak ve fena evinde. Türlü bahçeler ve bağlar
düzersin, muhkem bünyâdlı evler ve saraylar yaparsın. Durmadan altın gümüş cem edip
hazine edersin. Güya ki bu fânî dünya sana bâkî olacaktır. Şimdi bu senin umduğun muhal
nesneyi nice senin gibi ahmak umdu amma eline girmedi. Sana da olacak değildir. Hani o dünyada Şark'tan Garb'a dek hükmeden padişahlar? Hani o ins ü cinne hükmeden
enbiyalar?...
"O tevbe eden taifenin Hak Teâlâ günahlarını hasenâta tebdil eder."Gör ne kerim padişahtır ki
kereminin nihayeti yok. Ve ne latif sultandır ki lütfunun gâyeti yok. Amma âdemoğullarının
da küstahlığının gayeti ve edepsizliğinin nihayeti yok. O hâlde insafa gelip edepsizliği terk
edip daima ibadete tâate meşgul olmak gerektir. Ömür sermayesini zayi eylemeyip Hak
Teâlâ'nın hizmetine sarf eylemek gerektir..."
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat