Ölümcül Hastalık Umutsuzluk

Stok Kodu:
9789755391724
Boyut:
136-195
Sayfa Sayısı:
149
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2000-01
Çeviren:
Mukadder Yakupoğlu
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
2.78
2.22
9789755391724
23083
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk
2.223
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk, felsefe tarihinin en önemli yapıtlarından biri. Kierkegaard´ın, tüm yaşammı boyunca sorguladığı konnuları özetleyerek bunları çözümlemeye çalıştığı bir yapıt. Kierkegaard bu yapıtında, tüm yaşamımıza eşlik eden, varoluşumuzun gizemini yansıtan umtusuzluk duygusunu tüm yönleriyle ortaya koymakta ve bu duygunun anlamını sorgulamaktadır. Varoluşun özü, "sonsuzluk" özlemile yanan insanın "sonluk" çırpınışıdır. Kierkegaard Ölümcül Hastalık Umutsuzluk´ta bu öze dokunuyor ve Unamuo, Heidegger, Jaspers, Marcel, Sartre ve diğer varoluşçularda somutlaşan felsei düşünce akımını başlatan düğmeye basıyor. Kierkegaard´a göre umutsuzluk ölümcül hastalık, umtusuzluk günahtır ve umutsuzluk evrenseldir. Bu günah, bu ölümcül hastalık benlik ve ruh´un tüm ilişkilerinin de çerçevesini oluşturur. Çünkü nasıl umutsuzluk benliğin hastalığıysa, ölümsüzlük ve ruhun hastalığı, dolayısıyla umutsuzluğudur. O halde innsan bu olumsuzluktan çıkmak zorundadır. Bu çıkış sonluluktan sonsuzluğa geçişle gerçekleşebilir. Bu geçişi hangi benlikk gerçekleştri' Sürüsü karşısında çobanın benliği, ana baba karşısınd açocuğun benliği ya da devlet karşısında bireyin benliği değil; Tanrı karşısında insanın benliği başarabilir bunu. Daha açık bir deyişle olumsuzluktan kurtulmak, benliğe yabancılaşma anlamına gelen umutsuzluktan kaçınmak, bireyin yaratıcısıyla karşı karşıya gelme cesaretini göstermesiyle mümkündür. Kierkegaard bu cesur eylemi iman olarak tanımlıyor "İman, benliğin kendine dönerken, kendisi olmak isterken, kendi saydamlığı içinden onu ortaya koyan gücün içine atlamasıdır. " Kierkegaard insanın manevi dünyasıyla ilgilenerek, yaşadığı çöküşleri hiçbir bilimin irdeleyemeyeceği bir derinlikte ele almış aynı zamanda umutsuzluğu reddetmenin, umutsuz olmadığını söylemenin de umutsuzluk olduğunu belirttiği durumu göstermiştir. Ne yazık ki her şeyin maddeleştiği bir dünyada yaşayan günümüz insanı, farkında olmadann,Kierkegaard´ın yüz elli yıl önce mükemmel bir biçimde betimlediği umutsuzluğun içinde çırpınmaktadır.
Ölümcül Hastalık Umutsuzluk, felsefe tarihinin en önemli yapıtlarından biri. Kierkegaard´ın, tüm yaşammı boyunca sorguladığı konnuları özetleyerek bunları çözümlemeye çalıştığı bir yapıt. Kierkegaard bu yapıtında, tüm yaşamımıza eşlik eden, varoluşumuzun gizemini yansıtan umtusuzluk duygusunu tüm yönleriyle ortaya koymakta ve bu duygunun anlamını sorgulamaktadır. Varoluşun özü, "sonsuzluk" özlemile yanan insanın "sonluk" çırpınışıdır. Kierkegaard Ölümcül Hastalık Umutsuzluk´ta bu öze dokunuyor ve Unamuo, Heidegger, Jaspers, Marcel, Sartre ve diğer varoluşçularda somutlaşan felsei düşünce akımını başlatan düğmeye basıyor. Kierkegaard´a göre umutsuzluk ölümcül hastalık, umtusuzluk günahtır ve umutsuzluk evrenseldir. Bu günah, bu ölümcül hastalık benlik ve ruh´un tüm ilişkilerinin de çerçevesini oluşturur. Çünkü nasıl umutsuzluk benliğin hastalığıysa, ölümsüzlük ve ruhun hastalığı, dolayısıyla umutsuzluğudur. O halde innsan bu olumsuzluktan çıkmak zorundadır. Bu çıkış sonluluktan sonsuzluğa geçişle gerçekleşebilir. Bu geçişi hangi benlikk gerçekleştri' Sürüsü karşısında çobanın benliği, ana baba karşısınd açocuğun benliği ya da devlet karşısında bireyin benliği değil; Tanrı karşısında insanın benliği başarabilir bunu. Daha açık bir deyişle olumsuzluktan kurtulmak, benliğe yabancılaşma anlamına gelen umutsuzluktan kaçınmak, bireyin yaratıcısıyla karşı karşıya gelme cesaretini göstermesiyle mümkündür. Kierkegaard bu cesur eylemi iman olarak tanımlıyor "İman, benliğin kendine dönerken, kendisi olmak isterken, kendi saydamlığı içinden onu ortaya koyan gücün içine atlamasıdır. " Kierkegaard insanın manevi dünyasıyla ilgilenerek, yaşadığı çöküşleri hiçbir bilimin irdeleyemeyeceği bir derinlikte ele almış aynı zamanda umutsuzluğu reddetmenin, umutsuz olmadığını söylemenin de umutsuzluk olduğunu belirttiği durumu göstermiştir. Ne yazık ki her şeyin maddeleştiği bir dünyada yaşayan günümüz insanı, farkında olmadann,Kierkegaard´ın yüz elli yıl önce mükemmel bir biçimde betimlediği umutsuzluğun içinde çırpınmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat