Osmanlı Hukukunda İcâreteyn

Stok Kodu:
9786055245528
Boyut:
140-200
Sayfa Sayısı:
259
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
10.50
8.40
9786055245528
399484
Osmanlı Hukukunda İcâreteyn
Osmanlı Hukukunda İcâreteyn
8.4
İcâreteyn kavramı, "çift kira" anlamında olup biri peşin diğeri vadeli bedel karşılığında, belgelerdeki ifade ile "icâre-i muaccele ve müeccele" ile bir mülkün kiraya verilmesini ifade eder. Ancak Osmanlı toplumunda vakıf arsaların mukâtaa ile kiraya verilmesi, mirî arazilerin tapu ile verilmesi, vergi dilimlerinin iltizâmla verilmesi, gedik hakkının devri gibi farklı birçok akitte benzer şekilde çift kira bedeli söz konusudur.

Osmanlı hukukçularının, icâreteyn kavramını özel olarak vakıf mülkün, kayd-ı hayat şartıyla tasarruf, evlada intikal ve başkasına ferâğ etme gibi haklarla devrini ifade etmek üzere kullandıkları görülür. Ancak icâreteynin birden ortaya çıkmadığı, uzun bir vadede tecrübe edilerek, aksayan yönleri zamanla törpülenerek, yeni gelişmelere cevap verecek şekilde güncellenerek geliştiği söylenebilir. Dolayısıyla Osmanlı belgelerinde yer alan "icâre-i muaccele ve müeccele" ifadeleri çok farklı bir akde işaret ediyor olabileceği gibi icâreteynin belli bir tarihteki durumuna da işaret ediyor olabilir.

Bu eserde icâreteyn akdinin, ortaya çıkışından 18. yüzyıl sonlarına kadarki tarihi serencamı özellikle fetva mecmuaları ve şer'iyye sicillerinden hareketle ortaya konmaya çalışılmıştır.
İcâreteyn kavramı, "çift kira" anlamında olup biri peşin diğeri vadeli bedel karşılığında, belgelerdeki ifade ile "icâre-i muaccele ve müeccele" ile bir mülkün kiraya verilmesini ifade eder. Ancak Osmanlı toplumunda vakıf arsaların mukâtaa ile kiraya verilmesi, mirî arazilerin tapu ile verilmesi, vergi dilimlerinin iltizâmla verilmesi, gedik hakkının devri gibi farklı birçok akitte benzer şekilde çift kira bedeli söz konusudur.

Osmanlı hukukçularının, icâreteyn kavramını özel olarak vakıf mülkün, kayd-ı hayat şartıyla tasarruf, evlada intikal ve başkasına ferâğ etme gibi haklarla devrini ifade etmek üzere kullandıkları görülür. Ancak icâreteynin birden ortaya çıkmadığı, uzun bir vadede tecrübe edilerek, aksayan yönleri zamanla törpülenerek, yeni gelişmelere cevap verecek şekilde güncellenerek geliştiği söylenebilir. Dolayısıyla Osmanlı belgelerinde yer alan "icâre-i muaccele ve müeccele" ifadeleri çok farklı bir akde işaret ediyor olabileceği gibi icâreteynin belli bir tarihteki durumuna da işaret ediyor olabilir.

Bu eserde icâreteyn akdinin, ortaya çıkışından 18. yüzyıl sonlarına kadarki tarihi serencamı özellikle fetva mecmuaları ve şer'iyye sicillerinden hareketle ortaya konmaya çalışılmıştır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat