Bir Arap Aydının Gözüyle Osmanlı Tarihi

Stok Kodu:
9789758845163
Boyut:
155-235
Sayfa Sayısı:
430
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2007
Çeviren:
Ahmet Meydan, Selda Meydan
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
12.00
9.60
9789758845163
48239
Osmanlı Tarihi
Osmanlı Tarihi Bir Arap Aydının Gözüyle
9.60
Hive Krallarının Tenuhi sülalesine mensup olan Arslan'ın annesi de Çerkez asıllı Fadıla Hanım'dır. Arslan 1879 yılında Lübnan'da dünyaya gelmiştir. Beş yaşına geldiğinde okuma yazma öğrenen Arslan, daha sonra Amerikan Koleji'ne devam etmiş İngilizce'nin yanında başka derslerde de başarılı olmuştur. Siyasi tarihçi-şair-edebiyatı-büyük yazar ve emir'ü'l beyan (söz ustası) olarak bilinir. Kısa bir Türk tarihi girişi ile başlayan kitap, bütün padişahların hayatını ve o dönemde yaşayan alimleri tanıtıyor. Son dönem birebir şahit olduğu olayların anlatıldığı bir hatırat da sayılır. Kendi ifadesi ile; '...Bizim maksadımız, anlattığımız olaylara, bizzat şahit olduğumuzu göstererek sözümüzü güçlendirmektedir. Çünkü dinlemek ile görmek arasında çok büyük fark vardır. Tarihçilerin haber verdiği olayların bir çoğunun ya aslı yoktur, ya da zayıftır. Bunun sebebi; tarihçilerin bu haberleri ya insanların ağzından almaları, veya çok incelemedikleri bazı rivayetleri nakletmeleridir. Ben ise gözümle görüp, kulağımla duyduğuma anlattım. Bundan maksadım; ziyadesiyle araştırarak, sonuçta da son derece güvenilir bilgiler sunmaktadır...'Gören işiten gibi değildir'' (Tanıtım Yazısı'ndan)
Hive Krallarının Tenuhi sülalesine mensup olan Arslan'ın annesi de Çerkez asıllı Fadıla Hanım'dır. Arslan 1879 yılında Lübnan'da dünyaya gelmiştir. Beş yaşına geldiğinde okuma yazma öğrenen Arslan, daha sonra Amerikan Koleji'ne devam etmiş İngilizce'nin yanında başka derslerde de başarılı olmuştur. Siyasi tarihçi-şair-edebiyatı-büyük yazar ve emir'ü'l beyan (söz ustası) olarak bilinir. Kısa bir Türk tarihi girişi ile başlayan kitap, bütün padişahların hayatını ve o dönemde yaşayan alimleri tanıtıyor. Son dönem birebir şahit olduğu olayların anlatıldığı bir hatırat da sayılır. Kendi ifadesi ile; '...Bizim maksadımız, anlattığımız olaylara, bizzat şahit olduğumuzu göstererek sözümüzü güçlendirmektedir. Çünkü dinlemek ile görmek arasında çok büyük fark vardır. Tarihçilerin haber verdiği olayların bir çoğunun ya aslı yoktur, ya da zayıftır. Bunun sebebi; tarihçilerin bu haberleri ya insanların ağzından almaları, veya çok incelemedikleri bazı rivayetleri nakletmeleridir. Ben ise gözümle görüp, kulağımla duyduğuma anlattım. Bundan maksadım; ziyadesiyle araştırarak, sonuçta da son derece güvenilir bilgiler sunmaktadır...'Gören işiten gibi değildir'' (Tanıtım Yazısı'ndan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat