Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.s) Hayatı

Stok Kodu:
9789758461660
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
295
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2008-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.60
5.28
9789758461660
72527
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.s) Hayatı
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (s.a.s) Hayatı
5.28
Hz. Muhammed (s.a.s.) Milâddan sonra 571 senesi, Fil Yılı´nda, 12 Rebiülevvel (20 Nisan) pazartesi gecesi sabaha karşı, Mekke´nin doğusunda bulunan "Hâşimoğulları Mahallesi"nde, babasından kendisine miras kalan evde doğdu. (Fakat bu konuda İslam alimleri tam bir tarihte netleşememişlerdir. Farklı tarihlerde belirtilmektedir.) Arapların takvim başı olarak kullandıkları "Fil Vak´ası", Peygamberimiz (s.a.s.)´in doğumundan 52 gün kadar önce olmuştu. Abdülmuttalib, torununun doğumu şerefine verdiği ziyafette çocuğun adını soranlara: "Muhammed adını verdim. Dilerim ki, gökte Hakk, yeryüzünde halk, O´nu hayırla yâdetsinler..." cevabını verdi. Annesi de "Ahmed" dedi. (Muhammed, üstünlük ve meziyetleri anılarak çok çok övülüp sena edilen; Ahmed de Cenab-ı Hakk´ı yüce sıfatları ile öven, hamdeden kimse demektir. İslâm tarihçileri, Peygamberimiz (s.a.s.)´in doğduğu gece bir takım olağanüstü olayların meydana geldiğini naklederler. O gece İran Hükümdarı´nın Medâyin şehrindeki sarayının 14 sütunu yıkılmış, mecûsîlerin İran´da Istahrâbat şehrinde bin yıldan beri yanmakta olan "ateşgede"leri sönmüş, Sâve (Taberiyye) gölü yere batmış, bin yıldan beri kurumuş olan Semâve deresi´nin suları taşmış, mecûsîlerin büyük bilgini Mûdibân korkunç bir rüya görmüş, Kâbe´deki putların yüz üstü devrildikleri görülmüştü. Gerçekten O´nun doğması ile bütün dünyada hüküm sürmekte olan cehalet ve küfür ateşi sönmüş, putperestlik yıkılmış, zulmün baskısı son bulmuştur.
Hz. Muhammed (s.a.s.) Milâddan sonra 571 senesi, Fil Yılı´nda, 12 Rebiülevvel (20 Nisan) pazartesi gecesi sabaha karşı, Mekke´nin doğusunda bulunan "Hâşimoğulları Mahallesi"nde, babasından kendisine miras kalan evde doğdu. (Fakat bu konuda İslam alimleri tam bir tarihte netleşememişlerdir. Farklı tarihlerde belirtilmektedir.) Arapların takvim başı olarak kullandıkları "Fil Vak´ası", Peygamberimiz (s.a.s.)´in doğumundan 52 gün kadar önce olmuştu. Abdülmuttalib, torununun doğumu şerefine verdiği ziyafette çocuğun adını soranlara: "Muhammed adını verdim. Dilerim ki, gökte Hakk, yeryüzünde halk, O´nu hayırla yâdetsinler..." cevabını verdi. Annesi de "Ahmed" dedi. (Muhammed, üstünlük ve meziyetleri anılarak çok çok övülüp sena edilen; Ahmed de Cenab-ı Hakk´ı yüce sıfatları ile öven, hamdeden kimse demektir. İslâm tarihçileri, Peygamberimiz (s.a.s.)´in doğduğu gece bir takım olağanüstü olayların meydana geldiğini naklederler. O gece İran Hükümdarı´nın Medâyin şehrindeki sarayının 14 sütunu yıkılmış, mecûsîlerin İran´da Istahrâbat şehrinde bin yıldan beri yanmakta olan "ateşgede"leri sönmüş, Sâve (Taberiyye) gölü yere batmış, bin yıldan beri kurumuş olan Semâve deresi´nin suları taşmış, mecûsîlerin büyük bilgini Mûdibân korkunç bir rüya görmüş, Kâbe´deki putların yüz üstü devrildikleri görülmüştü. Gerçekten O´nun doğması ile bütün dünyada hüküm sürmekte olan cehalet ve küfür ateşi sönmüş, putperestlik yıkılmış, zulmün baskısı son bulmuştur.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat