Psikoportreler - Son Dönem Türk Edebiyatından

Stok Kodu:
9786055027469
Boyut:
140-210
Sayfa Sayısı:
256
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
5.10
4.08
9786055027469
167249
Psikoportreler - Son Dönem Türk Edebiyatından
Psikoportreler - Son Dönem Türk Edebiyatından
4.08
Arif Nihat Asya, 1943'te Diyarbakır'da yedek subay olarak görev yaparken Ziya Gökalp hakkında bir konferans verileceğini duymuştu. Konuşacak kişi Gökalp'in kardeşi Mehmet Nihat Bey'di. Ancak Arif Nihat Asya o konferansa gitmedi. Yavuz Bülent Bakiler yıllar sonra ona bu konferansa niçin gitmediğini sorduğunda Arif Nihat Asya, benim bu kitabı yazmama sebep olan şu cevabı verdi: "Gitseydim adam kalkıp bana Ziya Gökalp'in hayatını ve fikirlerini anlatacaktı… Bunlar benim bildiğim, yıllardan beri edebiyat derslerinde anlattığım şeylerdi. Ben o konferansa gittim mi Ziya Gökalp'i çeşitli yönleriyle dinlemek isterdim. Kitapların yazmadığı hususları bilmek isterdim. Mesela ben Ziya Gökalp'in nasıl oturduğunu merak ediyorum. Ziya Bey nasıl otururdu? Bağdaş mı kurardı, diz üstü mü otururdu, ayağının birini altına alıp ötekisini göğsüne doğru mu çekerdi? Nasıl giyinirdi? Nasıl konuşurdu? Nasıl gülerdi? Ağlamasını bilir miydi, ağlamasını? Nasıl yazardı? Nasıl okurdu? Ve azizim kahveyi nasıl içerdi kahveyi? Sade mi içerdi, şekerli mi az şekerli mi? Bunlar benim için çok önemli, çok önemli. Ben Ziya Bey'i çeşitli özellikleriyle bilmek, dinlemek isterim."

Kitapta şair ve yazarların düşüncelerini, davranışlarını, hareketlerini ve zihinsel işleyişlerini (Kişiye özgü korku, hırs, kıskançlık, aşk vb.) kısacası psikolojilerini sade bir şekilde, hikâye tadında okuyacaksınız.

Ahmet Altan mafya babası veya şeyh olmak istiyordu.
Ayşe Kulin'e göre erkeklerin sevgisine güvenilmez.
Elif Şafak, kendisini beceriksiz bir ev kadını olarak gördü.
Hilmi Yavuz edebiyatın tesiriyle solcu oldu
İsmet Özel'e göre kadınlar şaka bile yapamıyor.
Metin Kaçan on bir yerinden şişlendi.
Murathan Mungan, yaşlı erkeklerin homo ihtimalinin arttığını ileri sürdü.
Orhan Pamuk kendisini ailesinin aptalı olarak hissederdi.
Refik Erduran, Nazım'ın kız kardeşi olan eşi Melda'yı hamileyken aldattı.
Sezai Karakoç Mona Roza şiirinin yayımlanmasını istemedi.
Yaşar Kemal, yazının ne olduğunu bilmiyordu.
Arif Nihat Asya, 1943'te Diyarbakır'da yedek subay olarak görev yaparken Ziya Gökalp hakkında bir konferans verileceğini duymuştu. Konuşacak kişi Gökalp'in kardeşi Mehmet Nihat Bey'di. Ancak Arif Nihat Asya o konferansa gitmedi. Yavuz Bülent Bakiler yıllar sonra ona bu konferansa niçin gitmediğini sorduğunda Arif Nihat Asya, benim bu kitabı yazmama sebep olan şu cevabı verdi: "Gitseydim adam kalkıp bana Ziya Gökalp'in hayatını ve fikirlerini anlatacaktı… Bunlar benim bildiğim, yıllardan beri edebiyat derslerinde anlattığım şeylerdi. Ben o konferansa gittim mi Ziya Gökalp'i çeşitli yönleriyle dinlemek isterdim. Kitapların yazmadığı hususları bilmek isterdim. Mesela ben Ziya Gökalp'in nasıl oturduğunu merak ediyorum. Ziya Bey nasıl otururdu? Bağdaş mı kurardı, diz üstü mü otururdu, ayağının birini altına alıp ötekisini göğsüne doğru mu çekerdi? Nasıl giyinirdi? Nasıl konuşurdu? Nasıl gülerdi? Ağlamasını bilir miydi, ağlamasını? Nasıl yazardı? Nasıl okurdu? Ve azizim kahveyi nasıl içerdi kahveyi? Sade mi içerdi, şekerli mi az şekerli mi? Bunlar benim için çok önemli, çok önemli. Ben Ziya Bey'i çeşitli özellikleriyle bilmek, dinlemek isterim."

Kitapta şair ve yazarların düşüncelerini, davranışlarını, hareketlerini ve zihinsel işleyişlerini (Kişiye özgü korku, hırs, kıskançlık, aşk vb.) kısacası psikolojilerini sade bir şekilde, hikâye tadında okuyacaksınız.

Ahmet Altan mafya babası veya şeyh olmak istiyordu.
Ayşe Kulin'e göre erkeklerin sevgisine güvenilmez.
Elif Şafak, kendisini beceriksiz bir ev kadını olarak gördü.
Hilmi Yavuz edebiyatın tesiriyle solcu oldu
İsmet Özel'e göre kadınlar şaka bile yapamıyor.
Metin Kaçan on bir yerinden şişlendi.
Murathan Mungan, yaşlı erkeklerin homo ihtimalinin arttığını ileri sürdü.
Orhan Pamuk kendisini ailesinin aptalı olarak hissederdi.
Refik Erduran, Nazım'ın kız kardeşi olan eşi Melda'yı hamileyken aldattı.
Sezai Karakoç Mona Roza şiirinin yayımlanmasını istemedi.
Yaşar Kemal, yazının ne olduğunu bilmiyordu.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat