Rol Yapmayın Lütfen

Stok Kodu:
9787501131006
Boyut:
231-160
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2000
Çeviren:
İpek Bilgin
Kapak Türü:
Karton
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
3.20
2.56
9787501131006
66472
Rol Yapmayın Lütfen
Rol Yapmayın Lütfen
2.556
Kimi, sinema ve tiyatro oyunculuğu arasında bir fark görmez; kimi de tekniklerin çok farklı olduğunu ileri sürer. Ancak, her ikisinin de, hem haklı hem haksız olduğunu söyleyebiliriz. Birincisini, gereğinden fazla genel yaklaşırken oyunculuğa, ikincisi fazlasıyla özgüldür. Tiyatro ve sinema oyunculuğu arasında bir fark olduğu, sanatçının icrasında gözlenebilir. Çünkü, her iki alanın kendine has özellikleri vardır. Bu aşamada oyunculuk, tiyatro sahnesinde ve beyazperdede farklı noktalara ulaşır; bu, hem icra tekniğini hem de eğitim metodunu derinden etkiler. Ancak, gerek tiyatro gerek sinema oyunculuğunda hemen hemen "farksız" yaşanan bir süreç vardır: Sanatsal yaratımın gizemli süreci. Bu sürece isterseniz ilham ya da ne derseniz deyin; yine de bunun genel bir adı var:Sanatsal sarhoşluk. Çünkü o anı yaşadığınızda üzerinize "daimonlar" yağar; içinizden çeşitli sanatsal diyebileceğimiz imgeler püskürüyorsunuzdur - görsel, hareketli, sesli ya da zekayla ilgili. Böyle bakınca, çok çarpıcı, çekici ve ayartıcı görünen bu yaratma süreci, elbette kendiliğindenliğin savrukluğuyla geçiştirilebilecek bir süreç değildir. Oyuncu, ister tiyatro ister sinema oyuncusu olsun, kendi sanatını icra etmeden bu alanlarda en azından kendini tanımalı ve donatmalıdır. Rol Yapmayın Lütfen, bunun yolunu gösterir ve şuna işaret eder: İnsan bedeninin imgesel, zihinsel, teknik kütüphanesinin oluşturulmasına; yani, hazırlanmaya!
Kimi, sinema ve tiyatro oyunculuğu arasında bir fark görmez; kimi de tekniklerin çok farklı olduğunu ileri sürer. Ancak, her ikisinin de, hem haklı hem haksız olduğunu söyleyebiliriz. Birincisini, gereğinden fazla genel yaklaşırken oyunculuğa, ikincisi fazlasıyla özgüldür. Tiyatro ve sinema oyunculuğu arasında bir fark olduğu, sanatçının icrasında gözlenebilir. Çünkü, her iki alanın kendine has özellikleri vardır. Bu aşamada oyunculuk, tiyatro sahnesinde ve beyazperdede farklı noktalara ulaşır; bu, hem icra tekniğini hem de eğitim metodunu derinden etkiler. Ancak, gerek tiyatro gerek sinema oyunculuğunda hemen hemen "farksız" yaşanan bir süreç vardır: Sanatsal yaratımın gizemli süreci. Bu sürece isterseniz ilham ya da ne derseniz deyin; yine de bunun genel bir adı var:Sanatsal sarhoşluk. Çünkü o anı yaşadığınızda üzerinize "daimonlar" yağar; içinizden çeşitli sanatsal diyebileceğimiz imgeler püskürüyorsunuzdur - görsel, hareketli, sesli ya da zekayla ilgili. Böyle bakınca, çok çarpıcı, çekici ve ayartıcı görünen bu yaratma süreci, elbette kendiliğindenliğin savrukluğuyla geçiştirilebilecek bir süreç değildir. Oyuncu, ister tiyatro ister sinema oyuncusu olsun, kendi sanatını icra etmeden bu alanlarda en azından kendini tanımalı ve donatmalıdır. Rol Yapmayın Lütfen, bunun yolunu gösterir ve şuna işaret eder: İnsan bedeninin imgesel, zihinsel, teknik kütüphanesinin oluşturulmasına; yani, hazırlanmaya!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat