Rüzgar Dolu Konaklar

Stok Kodu:
9789753422437
Boyut:
130-195
Sayfa Sayısı:
243
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2003-09
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
1.11
0.89
9789753422437
16136
Rüzgar Dolu Konaklar
Rüzgar Dolu Konaklar
0.888
Rüzgâr Dolu Konaklar, şairin ilk kitabı. Matur bu kitabıyla 1997 Orhon Murat Arıburnu ve Halil Kocagöz ödüllerini aldı. İlk basımı Avesta Yayınları tarafından yapılan kitap, ikinci kitabı Tanrı Görmesin Harflerimi ile birlikte 2. basımıyla yer aldı Metis Edebiyat'ta. Rüzgâr Dolu Konaklar çok başarılı olmuş bir ilk kitaptır. Bejan Matur şiiriyle ilk kez tanışacaklar için de, kronolojiyi takip etmeyi, bu kitapla başlamayı öneririz. İşte çok güzel bir dolu şiirin yer aldığı kitaptan "Rüzgâr Dolu Konaklar" şiirinin ilk üç bölümü: Doğduğumuzda Bizim için yaptırdığı sandıklara Gümüş aynalar Lacivert taşlar Ve Halep'ten kaçak gelen kumaşlar Dolduran annemiz Bir zaman sonra Bizi koyup o sandıklara Yol Rüzgâr Ve konakları fısıldayacaktı kulağımıza. Yalnız kalmayalım diye karanlıkta Çocukluğumuzu ekleyecek Avunmamızı isteyecekti O çocuklukla. Sırtımızdan jiletle akıtılan kanın Karıştığı uzun ırmağa Bırakıldığımızda Annemiz bu kadarını istemezdi Bu yüzden O uyurken Uzaklaştık Diyorduk sulara. Gidişin kendisinden artakalan Her şey, herkes burada. Ben buradayım Kardeşlerim yitikliğiyle burada Annem elbiseleriyle Erkek kardeşim savaş korkusuyla Babam burada hiç uyanmış olmasa da Dünya eksilmiş etrafımda Bir düş sanki olanlar Uzayan ve uzadıkça acıtan I Annemiz Siyah kadife elbisesini okşadığında Saçlarını düşürerek bakışlarına Babamızı hatırlardı: Beyaz bir dağda olduğunu söylüyordu onun Beyaz ve her bahar küçülen bir dağda II Hepimizden büyük olan Ve uzaktaki savaştan korkan Erkek kardeşimiz Dönmeyince bir daha Biz de korktuk savaştan. Ama savaş değildi onu bırakmayan. Gelirken yanımıza Atıyla uyumuş Babamızın karşısındaki karlı dağda Annemizin yüzü azaldıkça Omuzları küçüldükçe annemizin Şaşırdık hangi dağa bakacağımıza III Evimizin uzun sofasında Kadife elbisesi uzayıp Gümüş başlığı ağırlaştıkça Bolardıkça gümüş kemeri Annemiz benziyordu baktığı dağlara. Baharda inceliyordu kabuğu Ama ulaşamıyorduk ona. Ölüyordu Bu defa gerçekten eriyordu Bir daha görünmedi sofada ...............
Rüzgâr Dolu Konaklar, şairin ilk kitabı. Matur bu kitabıyla 1997 Orhon Murat Arıburnu ve Halil Kocagöz ödüllerini aldı. İlk basımı Avesta Yayınları tarafından yapılan kitap, ikinci kitabı Tanrı Görmesin Harflerimi ile birlikte 2. basımıyla yer aldı Metis Edebiyat'ta. Rüzgâr Dolu Konaklar çok başarılı olmuş bir ilk kitaptır. Bejan Matur şiiriyle ilk kez tanışacaklar için de, kronolojiyi takip etmeyi, bu kitapla başlamayı öneririz. İşte çok güzel bir dolu şiirin yer aldığı kitaptan "Rüzgâr Dolu Konaklar" şiirinin ilk üç bölümü: Doğduğumuzda Bizim için yaptırdığı sandıklara Gümüş aynalar Lacivert taşlar Ve Halep'ten kaçak gelen kumaşlar Dolduran annemiz Bir zaman sonra Bizi koyup o sandıklara Yol Rüzgâr Ve konakları fısıldayacaktı kulağımıza. Yalnız kalmayalım diye karanlıkta Çocukluğumuzu ekleyecek Avunmamızı isteyecekti O çocuklukla. Sırtımızdan jiletle akıtılan kanın Karıştığı uzun ırmağa Bırakıldığımızda Annemiz bu kadarını istemezdi Bu yüzden O uyurken Uzaklaştık Diyorduk sulara. Gidişin kendisinden artakalan Her şey, herkes burada. Ben buradayım Kardeşlerim yitikliğiyle burada Annem elbiseleriyle Erkek kardeşim savaş korkusuyla Babam burada hiç uyanmış olmasa da Dünya eksilmiş etrafımda Bir düş sanki olanlar Uzayan ve uzadıkça acıtan I Annemiz Siyah kadife elbisesini okşadığında Saçlarını düşürerek bakışlarına Babamızı hatırlardı: Beyaz bir dağda olduğunu söylüyordu onun Beyaz ve her bahar küçülen bir dağda II Hepimizden büyük olan Ve uzaktaki savaştan korkan Erkek kardeşimiz Dönmeyince bir daha Biz de korktuk savaştan. Ama savaş değildi onu bırakmayan. Gelirken yanımıza Atıyla uyumuş Babamızın karşısındaki karlı dağda Annemizin yüzü azaldıkça Omuzları küçüldükçe annemizin Şaşırdık hangi dağa bakacağımıza III Evimizin uzun sofasında Kadife elbisesi uzayıp Gümüş başlığı ağırlaştıkça Bolardıkça gümüş kemeri Annemiz benziyordu baktığı dağlara. Baharda inceliyordu kabuğu Ama ulaşamıyorduk ona. Ölüyordu Bu defa gerçekten eriyordu Bir daha görünmedi sofada ...............
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat