Rüzgarın On İki Köşesi

Stok Kodu:
9789755396149
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
320
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-07
Çeviren:
Ursula K. Le Guin
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
10.80
8.64
9789755396149
136412
Rüzgarın On İki Köşesi
Rüzgarın On İki Köşesi
8.64
Rüzgarın Oniki Köşesinde öykülerini biraraya getiriyor Ursula K. Le Guin. Rastgele bir seçimle değil. Bugünden geriye doğru bakarak, yazarlık kariyerinde önemli bulduğu ilk dönem öykülerinden yaptığı bir seçki. Ressamların retrospektif dedikleri türe giren bir koleksiyon. Gecikmiş ama gözü pek bir şekilde yayın dünyasına açıldıktan sonraki on yıllık dönem içinde yazdığı kısa öyküleri ile ilgili kabaca da olsa kronolojik bir etüt. Sanatçının gelişim sürecini izleme olanağının da kitabın faydaları arasında yer alabilmesi için öyküler bu koleksiyonda aşağı yukarı yazıldıkları tarih sırasına göre dizilmişler. Le Guinin ilk hikayesi 1962 yılında yayımlanmıştı. O zamandan bu yana on dokuz roman ve dokuz cilt kısa öykünün yanı sıra çok sayıda eleştiri, şiir ve çeviri kitabına imza atttı. Aralarında National Book Award, beş Hugo Ödülü, beş Nebula Ödülü, Kafka Ödülü, Pushcart Ödülü ile Amerikan Akademisi ve Edebiyat Enstitüsü D. Vursell Ödülü, kısa öyküde mükemmelliğin ödüllendirildiği 2002 PEN/Malamud Ödülü de dahil olmak üzere pek çok ödüle değer bulunan Le Guin yazmaya, anarşist ütopyalar kurmaya, karanlık ütopyalar aracılığıyla insanoğlunu ısrarla uyarmaya devam ediyor. İster karanlık olsun gelecek tasarımları, ister iyimser, onun meselesi şimdiki zamanla, verili olan dünyayla, bu dünyanın gidişatıyla ilgili. En çıplak, en acımasız halleriyle bu dünyanın gerçeklerinden beslenir Le Guin. Sıradanlaşmış, görünmezlik kazanmış, mutlaklaşmış bu gerçekleri, en başta adaletsizliği teşhir eder. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin tek başlarına daha güzel, daha insanca daha huzurlu bir dünya yaratmaya yetmeyeceğinin, ekonomik ya da bilimsel ilerlemelerin zorunlu olarak kültürel ya da siyasal özgürlük anlamına gelmeyeceğinin farkındalığıyla, bütün görünümleriyle iktidar mekanizmalarını, onlara iktidarlarını veren ideolojileri hedef alır. O mekanizmanın çarkları arasında ezilen kadınlardan, çocuklardan, yabancılardan, yurtsuzlardan, mülksüzlerden yanadır tavrı. Başka dünyalara, başka varlıklara, başka yaşam formlarına dair hikayeler üretiyorsa eğer, bu başka bir dünyanın mümkün olabileceğine olan inacındandır.
Rüzgarın Oniki Köşesinde öykülerini biraraya getiriyor Ursula K. Le Guin. Rastgele bir seçimle değil. Bugünden geriye doğru bakarak, yazarlık kariyerinde önemli bulduğu ilk dönem öykülerinden yaptığı bir seçki. Ressamların retrospektif dedikleri türe giren bir koleksiyon. Gecikmiş ama gözü pek bir şekilde yayın dünyasına açıldıktan sonraki on yıllık dönem içinde yazdığı kısa öyküleri ile ilgili kabaca da olsa kronolojik bir etüt. Sanatçının gelişim sürecini izleme olanağının da kitabın faydaları arasında yer alabilmesi için öyküler bu koleksiyonda aşağı yukarı yazıldıkları tarih sırasına göre dizilmişler. Le Guinin ilk hikayesi 1962 yılında yayımlanmıştı. O zamandan bu yana on dokuz roman ve dokuz cilt kısa öykünün yanı sıra çok sayıda eleştiri, şiir ve çeviri kitabına imza atttı. Aralarında National Book Award, beş Hugo Ödülü, beş Nebula Ödülü, Kafka Ödülü, Pushcart Ödülü ile Amerikan Akademisi ve Edebiyat Enstitüsü D. Vursell Ödülü, kısa öyküde mükemmelliğin ödüllendirildiği 2002 PEN/Malamud Ödülü de dahil olmak üzere pek çok ödüle değer bulunan Le Guin yazmaya, anarşist ütopyalar kurmaya, karanlık ütopyalar aracılığıyla insanoğlunu ısrarla uyarmaya devam ediyor. İster karanlık olsun gelecek tasarımları, ister iyimser, onun meselesi şimdiki zamanla, verili olan dünyayla, bu dünyanın gidişatıyla ilgili. En çıplak, en acımasız halleriyle bu dünyanın gerçeklerinden beslenir Le Guin. Sıradanlaşmış, görünmezlik kazanmış, mutlaklaşmış bu gerçekleri, en başta adaletsizliği teşhir eder. Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin tek başlarına daha güzel, daha insanca daha huzurlu bir dünya yaratmaya yetmeyeceğinin, ekonomik ya da bilimsel ilerlemelerin zorunlu olarak kültürel ya da siyasal özgürlük anlamına gelmeyeceğinin farkındalığıyla, bütün görünümleriyle iktidar mekanizmalarını, onlara iktidarlarını veren ideolojileri hedef alır. O mekanizmanın çarkları arasında ezilen kadınlardan, çocuklardan, yabancılardan, yurtsuzlardan, mülksüzlerden yanadır tavrı. Başka dünyalara, başka varlıklara, başka yaşam formlarına dair hikayeler üretiyorsa eğer, bu başka bir dünyanın mümkün olabileceğine olan inacındandır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat