Safsatalar Ansiklopedisi Akıl Yürüt(eme)menin Kısa Tarihi

Stok Kodu:
9786051737690
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
512
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-09
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
3.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
20.85
16.68
9786051737690
508757
Safsatalar Ansiklopedisi
Safsatalar Ansiklopedisi Akıl Yürüt(eme)menin Kısa Tarihi
16.68
"İnsan akılcı düşünen bir hayvan değildir,
düşüncelerini akıl kılıfına uyduran bir hayvandır." -
Robert Heinlein

Safsata bilgisi sizi neden daha mutsuz edecek? (veya:
"Bu kitabı niye okumamalısınız?")

Hangi safsataların Latincesi size ortamlarda puan
kazandırır? (veya: "Niçin bu kitabı okumuş gibi
yapmalısınız?")

Ad hominem nedir hepimiz öğrensek, Demokrasi
Endeksi'nde 36 sıra atlayıp Papua Yeni Gine'ye yetişir
miyiz? Almanya kıskançlığından ne yapacağını şaşırıp bir
dünya savaşı daha başlatır mı?

Neden bizden bir "Devlet", bir "Retorik", bir "Organon"
çıkmamış?

Yunan bu işlere 2300 sene önce başladıysa, niye bugün
Mars'ta sirtaki yapmıyor, yerçekimsiz ortamda tabak
çanak kırmıyor?

İnsanlık Mars kolonisinden bahsedecek kadar
ilerlemişken, insan niye binlerce yıldır yerinde sayıyor?

En son ne zaman bir tartışma sonucu temel bir inancınızı
değiştirdiniz?

Akıl yürütme, davranışlarınızın başlangıcı mıdır sonu
mu?

Zihninizin sürücü koltuğunda mısınız, yolcu koltuğunda
mı? Bagajda kilitli misiniz -metafordan çıkamıyorum,
yardım edin- yoksa olan biteni yan şeritteki tıka basa
dolu otobüsten mi izliyorsunuz?

Bonus: Sizi bu kitabı almaya ikna edemeyeceksem, ne
diye akıl yürütme hakkında kitap yazayım?
Mantık, inanç, tartışma, özgür irade, evrimsel
psikoloji, grup dinamikleri, retorik, öykücülük, aşk,
şehvet, intikam... Reytingler için gereken ne varsa
hepsini içeren bu geniş coğrafyaya safsata
kapısından girmeyi deneyen ilk kişi ben değilim
elbette. Aristo denen bir genç hepimizden evvel
davranmış. Lakin bizim içeri girince yapacaklarımız
biraz farklı.
Kendimizi akıllı sanıyoruz ama bizi sürekli batıla,
ezbere, sloganlara, kutuplaşmaya, kalabalığın
aptallaştırıcı huzuruna çeken bir yanımız var. Amacım
"memleketi kurtarmak" veya içinizdeki o maymundan
bir übermensch yaratmak değil. Bu kitabın asıl amacı,
Delfi'deki Apollon Tapınağı'na 2500 sene önce
kazınmış o meşhur öğüdü yerine getirmek:
"Taşa oturma!
"İnsan akılcı düşünen bir hayvan değildir,
düşüncelerini akıl kılıfına uyduran bir hayvandır." -
Robert Heinlein

Safsata bilgisi sizi neden daha mutsuz edecek? (veya:
"Bu kitabı niye okumamalısınız?")

Hangi safsataların Latincesi size ortamlarda puan
kazandırır? (veya: "Niçin bu kitabı okumuş gibi
yapmalısınız?")

Ad hominem nedir hepimiz öğrensek, Demokrasi
Endeksi'nde 36 sıra atlayıp Papua Yeni Gine'ye yetişir
miyiz? Almanya kıskançlığından ne yapacağını şaşırıp bir
dünya savaşı daha başlatır mı?

Neden bizden bir "Devlet", bir "Retorik", bir "Organon"
çıkmamış?

Yunan bu işlere 2300 sene önce başladıysa, niye bugün
Mars'ta sirtaki yapmıyor, yerçekimsiz ortamda tabak
çanak kırmıyor?

İnsanlık Mars kolonisinden bahsedecek kadar
ilerlemişken, insan niye binlerce yıldır yerinde sayıyor?

En son ne zaman bir tartışma sonucu temel bir inancınızı
değiştirdiniz?

Akıl yürütme, davranışlarınızın başlangıcı mıdır sonu
mu?

Zihninizin sürücü koltuğunda mısınız, yolcu koltuğunda
mı? Bagajda kilitli misiniz -metafordan çıkamıyorum,
yardım edin- yoksa olan biteni yan şeritteki tıka basa
dolu otobüsten mi izliyorsunuz?

Bonus: Sizi bu kitabı almaya ikna edemeyeceksem, ne
diye akıl yürütme hakkında kitap yazayım?
Mantık, inanç, tartışma, özgür irade, evrimsel
psikoloji, grup dinamikleri, retorik, öykücülük, aşk,
şehvet, intikam... Reytingler için gereken ne varsa
hepsini içeren bu geniş coğrafyaya safsata
kapısından girmeyi deneyen ilk kişi ben değilim
elbette. Aristo denen bir genç hepimizden evvel
davranmış. Lakin bizim içeri girince yapacaklarımız
biraz farklı.
Kendimizi akıllı sanıyoruz ama bizi sürekli batıla,
ezbere, sloganlara, kutuplaşmaya, kalabalığın
aptallaştırıcı huzuruna çeken bir yanımız var. Amacım
"memleketi kurtarmak" veya içinizdeki o maymundan
bir übermensch yaratmak değil. Bu kitabın asıl amacı,
Delfi'deki Apollon Tapınağı'na 2500 sene önce
kazınmış o meşhur öğüdü yerine getirmek:
"Taşa oturma!
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat