Seçme Hikayeler

Stok Kodu:
9786257938303
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
284
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
8.19
6.55
9786257938303
492229
Seçme Hikayeler
Seçme Hikayeler
6.552
Sınırda bozulan birlik iki günden beri Serez'den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Sıcak bir
sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları
parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar enikonu ürkütülmüş bir hayvan
sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve kırmızı, giysileri parça parça idi. Dursalar
düşeceklermiş gibi, omuzlarındaki çamurlu tüfeklerin altında iki büklüm olmuş; yorgun ve
perişan, ağır ağır yürüyorlardı. O kadar beklenilmeyen bu bozgun, şehrin Hıristiyanlarını
sevinçten şaşırtmıştı. Erkekler köşe başlarında toplanıyorlar, kadınlar pencerelerden sarkarak
kabahatli kabahatli geçen kümeleri gülümseyerek seyrediyorlar, bedava ve çok eğlenceli bir
sinematograf keyfi duyuyorlardı. Rum çocukları, bu müthiş afacanlar, beşikten beri ruhlarına
akıtılan düşmanlığı meydana vurmak için fırsatı bulmuşlardı.
Ellerini burunlarına boru çalar gibi götürerek kümeler arasında geçit resmi yapıyorlar,
eğleniyorlar ve onlardan biraz uzaklaşınca arkalarına dönerek "Kopsi ha Keranadis Türkos...
Okso... Okso... Okso..." diye haykırıyorlardı...
Sınırda bozulan birlik iki günden beri Serez'den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Sıcak bir
sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları
parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar enikonu ürkütülmüş bir hayvan
sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve kırmızı, giysileri parça parça idi. Dursalar
düşeceklermiş gibi, omuzlarındaki çamurlu tüfeklerin altında iki büklüm olmuş; yorgun ve
perişan, ağır ağır yürüyorlardı. O kadar beklenilmeyen bu bozgun, şehrin Hıristiyanlarını
sevinçten şaşırtmıştı. Erkekler köşe başlarında toplanıyorlar, kadınlar pencerelerden sarkarak
kabahatli kabahatli geçen kümeleri gülümseyerek seyrediyorlar, bedava ve çok eğlenceli bir
sinematograf keyfi duyuyorlardı. Rum çocukları, bu müthiş afacanlar, beşikten beri ruhlarına
akıtılan düşmanlığı meydana vurmak için fırsatı bulmuşlardı.
Ellerini burunlarına boru çalar gibi götürerek kümeler arasında geçit resmi yapıyorlar,
eğleniyorlar ve onlardan biraz uzaklaşınca arkalarına dönerek "Kopsi ha Keranadis Türkos...
Okso... Okso... Okso..." diye haykırıyorlardı...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat