Şiir-Kültür ve Edebiyata Dair Denemeler

Stok Kodu:
9786055413330
Boyut:
145-215
Sayfa Sayısı:
256
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
4.20
3.36
9786055413330
141613
Şiir-Kültür ve Edebiyata Dair Denemeler
Şiir-Kültür ve Edebiyata Dair Denemeler
3.36
Mehmet Nuri Parmaksız, şiir, kültür ve edebiyata dair bütün birikimini; Şiir'den Post-Modernizm'e, Gönül'den Türk Edebiyatında Mektup Geleneği'ne, İmge'den-Mevlânâ'ya kadar çeşitli konulardaki denemelerini sizlerle paylaşıyor. Geçmiş ve biz. Kültür deryâsı içinde akıntıya karşı kürek çekmeye çalışan san'atçı. İki yüzyılı aşan bir "batılılaşma" filminin oyuncuları olan şâir ve yazarlar. Geleneğe karşı çıkanlar bâzen onu yıkmaya ve baskı altın almaya çalışanlar; ne yaparlarsa yapsınlar ondan ve etkilerinden kurtulamazlar. Geleneğimiz bizim karakterimizdir. Onu inkâr, şahsiyetimizi inkârdır. Şiirimizde yapılması gereken, geleneğin yaşadığımız çağa göre yorumudur. Günümüz şiiri geleneği çağdaş tarzda yorumlayacak şâirleri bekliyor. Ne mutlu bu yolda çalışan şâir ve san'atçılara. Hayâtımızın girift bir çıkmaza girdiği, eyşânın insan hayâtına bu kadar çok tesîr ettiği şu devirde, ikilemler içerisinde kalan insanların mutlu olmak için kurduğu hayâller bu dünyâdan çok uzakta... Aşk, seni târif edebilmek ne mümkün ve hangi sözcüklerle seni anlatmaya kalksam kelimeler kifâyetsiz kalır. Süveydâ, ne yücesin. Aşka mukavemet edebilecek kadar güçlüsün. Sen olmasaydın aşkı nerede yaşatacaktık' İnsanı var eden üç kuvvet varmış: "Akıl, nefs ve gönül." Bu üç güçten ikisi, mütemadiyen bir harp hâlinde "gönül" kalesine sâhip olmaya çalışırmış. Ona hâkim olan, "kalp diyârının" efendisidir; seni tanımlamak, aşkı çözmek demektir. Sen, aşkla varsın; seni aşksız kılmak, dermânsız kılmakla müsâvidir. Sen aşkta açarsın, aşk sende açar. Sen, güllerin sultânısın; her âşığın ulaşmak istediği son noktasın.
Mehmet Nuri Parmaksız, şiir, kültür ve edebiyata dair bütün birikimini; Şiir'den Post-Modernizm'e, Gönül'den Türk Edebiyatında Mektup Geleneği'ne, İmge'den-Mevlânâ'ya kadar çeşitli konulardaki denemelerini sizlerle paylaşıyor. Geçmiş ve biz. Kültür deryâsı içinde akıntıya karşı kürek çekmeye çalışan san'atçı. İki yüzyılı aşan bir "batılılaşma" filminin oyuncuları olan şâir ve yazarlar. Geleneğe karşı çıkanlar bâzen onu yıkmaya ve baskı altın almaya çalışanlar; ne yaparlarsa yapsınlar ondan ve etkilerinden kurtulamazlar. Geleneğimiz bizim karakterimizdir. Onu inkâr, şahsiyetimizi inkârdır. Şiirimizde yapılması gereken, geleneğin yaşadığımız çağa göre yorumudur. Günümüz şiiri geleneği çağdaş tarzda yorumlayacak şâirleri bekliyor. Ne mutlu bu yolda çalışan şâir ve san'atçılara. Hayâtımızın girift bir çıkmaza girdiği, eyşânın insan hayâtına bu kadar çok tesîr ettiği şu devirde, ikilemler içerisinde kalan insanların mutlu olmak için kurduğu hayâller bu dünyâdan çok uzakta... Aşk, seni târif edebilmek ne mümkün ve hangi sözcüklerle seni anlatmaya kalksam kelimeler kifâyetsiz kalır. Süveydâ, ne yücesin. Aşka mukavemet edebilecek kadar güçlüsün. Sen olmasaydın aşkı nerede yaşatacaktık' İnsanı var eden üç kuvvet varmış: "Akıl, nefs ve gönül." Bu üç güçten ikisi, mütemadiyen bir harp hâlinde "gönül" kalesine sâhip olmaya çalışırmış. Ona hâkim olan, "kalp diyârının" efendisidir; seni tanımlamak, aşkı çözmek demektir. Sen, aşkla varsın; seni aşksız kılmak, dermânsız kılmakla müsâvidir. Sen aşkta açarsın, aşk sende açar. Sen, güllerin sultânısın; her âşığın ulaşmak istediği son noktasın.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat