Son Arapgirli: Varsen Oruncakcıel (İngilizce) Varsen Oruncakcıel The Last Remaining Arapgi

Stok Kodu:
9789756158210
Boyut:
225-245
Sayfa Sayısı:
108
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
10.50
8.40
9789756158210
144402
Son Arapgirli: Varsen Oruncakcıel (İngilizce) Varsen Oruncakcıel
Son Arapgirli: Varsen Oruncakcıel (İngilizce) Varsen Oruncakcıel The Last Remaining Arapgi
8.4
1914 doğumlu Varsen Oruncakcıel Ben son Arapgirliyim diye söze başladığında bizi sağlam hafızasıyla şaşırtırken, bizzat tanık olduğu yaşanmışlıkların yanı sıra, babasından edindiği bilgileri de bir bir sıralıyor. Bizi zaman tünelinden geçirerek yaklaşık yüzyıl öncenin Arapgirine, halkının büyük kısmını Ermenilerin oluşturduğu, Mikael Efendilerin, Aslanyan Krikor Ağaların başlarında fesleriyle at üstünde gezindiği bu Anadolu kasabasına ve daha sonra yerleştiği Malatyaya götürüyor. Varsen Oruncakcıel, who was born in 1914 and introduced herself by saying, I am the last Arapgirtsi, what amazes us is the clarity of her memory. Not only does she recount the events she herself experienced, but also provides us with information her father passed on to her. She takes us through a time tunnel to Arapgir of a century ago, to the predominantly Armenian town where people like Mikael Efendi and Aslanyan Krikor Agha strolled about on horseback wearing fezes, and to Malatya, where she latter settled.
1914 doğumlu Varsen Oruncakcıel Ben son Arapgirliyim diye söze başladığında bizi sağlam hafızasıyla şaşırtırken, bizzat tanık olduğu yaşanmışlıkların yanı sıra, babasından edindiği bilgileri de bir bir sıralıyor. Bizi zaman tünelinden geçirerek yaklaşık yüzyıl öncenin Arapgirine, halkının büyük kısmını Ermenilerin oluşturduğu, Mikael Efendilerin, Aslanyan Krikor Ağaların başlarında fesleriyle at üstünde gezindiği bu Anadolu kasabasına ve daha sonra yerleştiği Malatyaya götürüyor. Varsen Oruncakcıel, who was born in 1914 and introduced herself by saying, I am the last Arapgirtsi, what amazes us is the clarity of her memory. Not only does she recount the events she herself experienced, but also provides us with information her father passed on to her. She takes us through a time tunnel to Arapgir of a century ago, to the predominantly Armenian town where people like Mikael Efendi and Aslanyan Krikor Agha strolled about on horseback wearing fezes, and to Malatya, where she latter settled.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat