Sosyal Değişme Türk Modernleşmesi

Stok Kodu:
9789755202228
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
640
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2012-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
21.00
16.80
9789755202228
153444
Sosyal Değişme
Sosyal Değişme Türk Modernleşmesi
16.8
Üniversitedeki öğrencilik yıllarımızdan bu yana meslek yaşamımız boyunca, sosyoloji konuları ve sosyal sorunlar içinde, toplumdaki değişme olgusu hep dikkatimizi çekmiş ve bu konu üzerinde düşünmüşüzdür. Kaldı ki bizim gibi geçiş aşamasında olan ve uzun bir modernleşme macerası yaşayan bir toplumda bulunan ve hele sosyoloji ile de doğrudan ilgili olan bir insanın değişme konusuna ilgi duymaması mümkün mü acaba? Ayrıca belirtmek gerekir ki söz konusu olan geçişin kendi özel şartlarından dolayı, bu kadar sancılı ve uzun süren bir modernleşme yaşamış başka bir toplum olduğunu söylemek de zor olsa gerek. Türkiyedeki sosyal değişme-modernleşme sürecinden, gene tarihin getirdiği özel şartlar ve sorunlar nedeniyle evrensel dersler de çıkarılabileceğini düşünüyoruz. Bu açıdan bakarsak bizim yakın tarihimiz, bir modernleşme laboratuvarı gibidir. Einsteinla ilgili olarak şöyle bir şey anlatılır: Einsteina, Bunca çalışmalarınızın sonunda nasıl bir sonuca vardınız? şeklinde bir soru sormuşlar. O da Bir şey hareket ediyor, demiş. Evet, toplum da hareket hâlinde olan bu evrenin içinde sürekli değişen bir gerçekliktir. Hem de belki evrenin en hareketli parçasıdır. Bunu anlamak, ondaki değişmenin mekanizmasını çözmek çok zor; ama bu, o ölçüde de insana heyecan veren bir süreçtir. Bu çalışmada önce, sosyal değişme ile ilgili temel kavramlar ele alınıp açıklanmıştır. İkinci bölümde toplumlardaki değişmeleri kavramlaştıran, kuramlaştıran önemli düşünür ve sosyologların görüşlerine yer verilmiştir. Sosyal değişme ile ilgili teorik bilgilerin açıklanmasından sonra, dünyada son yüzyıllardaki değişmeler, yani modernleşme ve bu süreçlere bağlı olarak oluşan bilgi toplumu ile küreselleşme olgularının analizi yapılmıştır. Kitap, sosyal değişmeye ilişkin önemli olan ve öncelikle gündeme getirilen kavramları büyük ölçüde kapsaması bakımından, sosyal bilimlerle ilgili konulara, sosyal ve politik sorunlara ilgi duyan tüm kişi ve kesimlere hitap etmekte, bunların işine yarayacak bilgi ve düşünceleri içermektedir. İletişim Devriminden dolayı günümüzde toplum ve dünya sorunlarına ilgi duymayan ve yorum yapmayan insan kalmamıştır. Hele bizim gibi gelişmekte olan toplumlarda, örneğin politik konulara ilgi daha da fazladır. Dünyadaki hızlı değişimin farkına varmayan, bilgi toplumu ve küreselleşme gibi oluşumları, süreçleri doğru algılamayan bireylerin toplumsal konulardaki tüm yargıları da eksik ya da yanlış olur. Bu nedenlerle özelde ilgili toplumda, genelde de tüm dünyada olan biteni ve gerçekleşen değişmeleri doğru algılamak ve değerlendirmek için toplumsal değişmenin mekanizması hakkında asgari bilgilere sahip olmak gerekmektedir. Artık bu bilgiler herkes için zorunlu bilgiler hâline gelmiştir. Kitabın bu sosyal ihtiyacı karşılayacağını düşünmekteyiz. Bu kuramsal açıklamaların ışığında, sosyal değişme konusunda makro düzeydeki uygulamalara dönük olmak üzere, Türkiyede son üç yüzyıldaki değişmelere yani Türk modernleşmesine yer verilmiştir. Osmanlılar dönemi dâhil Türkiyede son üç yüzyıllık dönemdeki sosyal değişme olguları literatürde Türk modernleşmesi olarak adlandırılmaktadır. Bu çerçevede modernleşmenin Türkiyede gerçekleşme-uygulanma biçimi üzerinde durulmuş, bunun genel ve kapsamlı bir değerlendirilmesi yapılmıştır. Dolayısıyla Türkiyedeki modernleşmenin ana doğrultularının tespitine çalışılmış ve oluşan önemli modernleşme sorunlarına değinilmiştir. Bu sorunların tespiti, tartışması ve analizi yapılmadan, devam eden modernleşme sürecinde beklenilen önemli başarıların sağlanmasının zor olacağı düşünülmektedir. Aslında sosyal değişme kavramı gündeme getirilince, belli bir toplumda, belli bir zaman aralığındaki değişmeler ele alınıp bu sürecin başı ile sonu arasındaki farklılıklar ortaya konulup açıklanmalıdır. Kitabın sonunda bulunan alan araştırması ile bu gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Dolayısıyla, son bölümde sosyal değişme ile ilgili olarak yerel, yani mikro düzeyde bir alan araştırması, bir köy monografisi yer almıştır. Tipik bir Batı Anadolu köyü düzeyinde de olsa, Türkiyenin 43 yılda nereden nereye geldiğine ilişkin bazı ipuçları vereceğini umduğumuz bu araştırmanın faydalı olacağını, kuramsal açıklamaları somutlaştıracağını, daha anlamlı kılacağını düşündük. Ancak başlangıçta bu monografinin öyküsünü de özetle anlatmalıyız. Bu araştırmayı ilk defa 1965 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde öğrenci iken yaptık. Sayın Hocam Prof. Dr. Cahit Tanyolun yönlendirmesi ile bölümün hazırladığı monografi planına göre, ödev olarak yaz aylarında birer köy monografisi yapmamız istenmişti. Zannediyorum, monografideki soru listesini Tanyolun gözetiminde o dönemde bölümde asistan olan Muzaffer Sencer ile Oya Baydar hazırlamışlardır. Dolayısıyla bu monografi planına göre (soru listesi) İzmirin Urla İlçesinin Barbaros Köyünde yaz aylarında bu çalışma gerçekleştirilmiştir. Araştırma 2008 yılında tekrarlanmıştır. Bölümün 1965 yılında bana verdiği monografik ankette o gün ve bugün de herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak bu monografik anketin çok kapsamlı olduğunu ve köyü tüm boyutları ile kucakladığını, kavradığını söyleyebiliriz. Köyün bütün sosyal kurumları, köydeki tüm sosyal ilişkiler sosyal yapıya olan etkileriyle bir bütünlük içinde detaylı olarak ele alınmaktadır. Monografi o dönemdeki sosyal yaşayış hakkında ileride tarihsel açıdan da önem taşıyacak olan somut bilgiler içermekte, ayrıntılı bir sosyal kesit vermektedir. Daha sonra yapılacak sosyal araştırmalara da geniş bir malzeme sunmaktadır. Yapılan araştırmada özellikle kentleşme, sanayileşme, demokratikleşme gibi süreçlerle ilgili önemli ipuçları, dolayısıyla kırsal kesimde cereyan eden, ama bütün toplumu ilgilendiren değişme süreçleri hakkında somut bilgiler vardır. Bu bilgilerden hareketle Türkiyedeki değişim konusunda belirli değerlendirmeler, yorumlar yapılabilir. Gayet tabii 1965 yılında araştırmanın tekrarlanması ve ileriye dönük böyle bir plan (kitaba dönüştürme ve yayımlama) ve amaç yoktu. Yıllar sonra Sosyal Değişme kitabını yazma konusu gündeme gelince kendiliğinden bu araştırma da kitaba dönüştü.
Üniversitedeki öğrencilik yıllarımızdan bu yana meslek yaşamımız boyunca, sosyoloji konuları ve sosyal sorunlar içinde, toplumdaki değişme olgusu hep dikkatimizi çekmiş ve bu konu üzerinde düşünmüşüzdür. Kaldı ki bizim gibi geçiş aşamasında olan ve uzun bir modernleşme macerası yaşayan bir toplumda bulunan ve hele sosyoloji ile de doğrudan ilgili olan bir insanın değişme konusuna ilgi duymaması mümkün mü acaba? Ayrıca belirtmek gerekir ki söz konusu olan geçişin kendi özel şartlarından dolayı, bu kadar sancılı ve uzun süren bir modernleşme yaşamış başka bir toplum olduğunu söylemek de zor olsa gerek. Türkiyedeki sosyal değişme-modernleşme sürecinden, gene tarihin getirdiği özel şartlar ve sorunlar nedeniyle evrensel dersler de çıkarılabileceğini düşünüyoruz. Bu açıdan bakarsak bizim yakın tarihimiz, bir modernleşme laboratuvarı gibidir. Einsteinla ilgili olarak şöyle bir şey anlatılır: Einsteina, Bunca çalışmalarınızın sonunda nasıl bir sonuca vardınız? şeklinde bir soru sormuşlar. O da Bir şey hareket ediyor, demiş. Evet, toplum da hareket hâlinde olan bu evrenin içinde sürekli değişen bir gerçekliktir. Hem de belki evrenin en hareketli parçasıdır. Bunu anlamak, ondaki değişmenin mekanizmasını çözmek çok zor; ama bu, o ölçüde de insana heyecan veren bir süreçtir. Bu çalışmada önce, sosyal değişme ile ilgili temel kavramlar ele alınıp açıklanmıştır. İkinci bölümde toplumlardaki değişmeleri kavramlaştıran, kuramlaştıran önemli düşünür ve sosyologların görüşlerine yer verilmiştir. Sosyal değişme ile ilgili teorik bilgilerin açıklanmasından sonra, dünyada son yüzyıllardaki değişmeler, yani modernleşme ve bu süreçlere bağlı olarak oluşan bilgi toplumu ile küreselleşme olgularının analizi yapılmıştır. Kitap, sosyal değişmeye ilişkin önemli olan ve öncelikle gündeme getirilen kavramları büyük ölçüde kapsaması bakımından, sosyal bilimlerle ilgili konulara, sosyal ve politik sorunlara ilgi duyan tüm kişi ve kesimlere hitap etmekte, bunların işine yarayacak bilgi ve düşünceleri içermektedir. İletişim Devriminden dolayı günümüzde toplum ve dünya sorunlarına ilgi duymayan ve yorum yapmayan insan kalmamıştır. Hele bizim gibi gelişmekte olan toplumlarda, örneğin politik konulara ilgi daha da fazladır. Dünyadaki hızlı değişimin farkına varmayan, bilgi toplumu ve küreselleşme gibi oluşumları, süreçleri doğru algılamayan bireylerin toplumsal konulardaki tüm yargıları da eksik ya da yanlış olur. Bu nedenlerle özelde ilgili toplumda, genelde de tüm dünyada olan biteni ve gerçekleşen değişmeleri doğru algılamak ve değerlendirmek için toplumsal değişmenin mekanizması hakkında asgari bilgilere sahip olmak gerekmektedir. Artık bu bilgiler herkes için zorunlu bilgiler hâline gelmiştir. Kitabın bu sosyal ihtiyacı karşılayacağını düşünmekteyiz. Bu kuramsal açıklamaların ışığında, sosyal değişme konusunda makro düzeydeki uygulamalara dönük olmak üzere, Türkiyede son üç yüzyıldaki değişmelere yani Türk modernleşmesine yer verilmiştir. Osmanlılar dönemi dâhil Türkiyede son üç yüzyıllık dönemdeki sosyal değişme olguları literatürde Türk modernleşmesi olarak adlandırılmaktadır. Bu çerçevede modernleşmenin Türkiyede gerçekleşme-uygulanma biçimi üzerinde durulmuş, bunun genel ve kapsamlı bir değerlendirilmesi yapılmıştır. Dolayısıyla Türkiyedeki modernleşmenin ana doğrultularının tespitine çalışılmış ve oluşan önemli modernleşme sorunlarına değinilmiştir. Bu sorunların tespiti, tartışması ve analizi yapılmadan, devam eden modernleşme sürecinde beklenilen önemli başarıların sağlanmasının zor olacağı düşünülmektedir. Aslında sosyal değişme kavramı gündeme getirilince, belli bir toplumda, belli bir zaman aralığındaki değişmeler ele alınıp bu sürecin başı ile sonu arasındaki farklılıklar ortaya konulup açıklanmalıdır. Kitabın sonunda bulunan alan araştırması ile bu gerçekleştirilmeye çalışılmıştır. Dolayısıyla, son bölümde sosyal değişme ile ilgili olarak yerel, yani mikro düzeyde bir alan araştırması, bir köy monografisi yer almıştır. Tipik bir Batı Anadolu köyü düzeyinde de olsa, Türkiyenin 43 yılda nereden nereye geldiğine ilişkin bazı ipuçları vereceğini umduğumuz bu araştırmanın faydalı olacağını, kuramsal açıklamaları somutlaştıracağını, daha anlamlı kılacağını düşündük. Ancak başlangıçta bu monografinin öyküsünü de özetle anlatmalıyız. Bu araştırmayı ilk defa 1965 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde öğrenci iken yaptık. Sayın Hocam Prof. Dr. Cahit Tanyolun yönlendirmesi ile bölümün hazırladığı monografi planına göre, ödev olarak yaz aylarında birer köy monografisi yapmamız istenmişti. Zannediyorum, monografideki soru listesini Tanyolun gözetiminde o dönemde bölümde asistan olan Muzaffer Sencer ile Oya Baydar hazırlamışlardır. Dolayısıyla bu monografi planına göre (soru listesi) İzmirin Urla İlçesinin Barbaros Köyünde yaz aylarında bu çalışma gerçekleştirilmiştir. Araştırma 2008 yılında tekrarlanmıştır. Bölümün 1965 yılında bana verdiği monografik ankette o gün ve bugün de herhangi bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak bu monografik anketin çok kapsamlı olduğunu ve köyü tüm boyutları ile kucakladığını, kavradığını söyleyebiliriz. Köyün bütün sosyal kurumları, köydeki tüm sosyal ilişkiler sosyal yapıya olan etkileriyle bir bütünlük içinde detaylı olarak ele alınmaktadır. Monografi o dönemdeki sosyal yaşayış hakkında ileride tarihsel açıdan da önem taşıyacak olan somut bilgiler içermekte, ayrıntılı bir sosyal kesit vermektedir. Daha sonra yapılacak sosyal araştırmalara da geniş bir malzeme sunmaktadır. Yapılan araştırmada özellikle kentleşme, sanayileşme, demokratikleşme gibi süreçlerle ilgili önemli ipuçları, dolayısıyla kırsal kesimde cereyan eden, ama bütün toplumu ilgilendiren değişme süreçleri hakkında somut bilgiler vardır. Bu bilgilerden hareketle Türkiyedeki değişim konusunda belirli değerlendirmeler, yorumlar yapılabilir. Gayet tabii 1965 yılında araştırmanın tekrarlanması ve ileriye dönük böyle bir plan (kitaba dönüştürme ve yayımlama) ve amaç yoktu. Yıllar sonra Sosyal Değişme kitabını yazma konusu gündeme gelince kendiliğinden bu araştırma da kitaba dönüştü.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat