Sosyal teori

Stok Kodu:
9786055729387
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
444
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-10
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
11.70
9.36
9786055729387
374530
Sosyal teori
Sosyal teori
9.36
Kent, kendisi modern işçi sınıfı yaratmamasına rağmen, proletaryanın burjuvaziye karşı politik ve ekonomik örgütlü bir sınıf olarak kendini kanıtlamasının önemli bir koşuludur. Bu nedenle kent, işçi sınıfını toplar ve kendisi ile sermaye arasındaki katı ve büyüyen antitezi daha görünür hale getirir.

Çağdaş kapitalizmde yer alan kent, artık ne insanların örgütlenmesi için bir temel Weber), ne iş bölümünün yeri (Durkheim), ne de belli bir üretim tarzının (Marx) ifadesidir. Bu durumda kenti, kendi özünde anlamaya çalışmak ne verimlidir ne de uygundur.

İlkel komünal toplumdan günümüz muasır medeniyetler seviyesine dek çeşitli evreler geçiren ortak yaşam alanlarının günümüz dünyasındaki son hâli olan kentleşme kavramının sosyolojik incelemesinin yapıldığı bu kitap Marx, Weber ve Durkheimin yaklaşımlarıyla başlıyor. Kitap, mekân kavramının, tüm sosyal ilişkilerin doğasında olan bir özellik olarak elzem olmasına rağmen, bu kavramın kendi başına bir kuramsal analiz nesnesi oluşturamayacağını ileri sürerek, kent kavramını; ekolojik topluluk, kültürel biçim, sosyo-mekânsal sistem ve daha birçok farklı yönden ele alıyor. Kitabın asıl arz ettiği önem ve elde ettiği başarı ise hem bir kuram çalışması olması hem de kuram üzerine yazılmış bir metin olması. Yalnızca güncel tartışmalara katkı sağlamak ve kent çalışmaları üzerinde düşünmekle kalınmayarak on dokuzuncu yüzyıldan günümüze kadar olan süreçte kentsel sosyal kuram geleneğini de yansıtmaya çalışıyor.

Yazımı on yıl kadar uzun bir zaman alan bu kitap, içerdiği İleri Okumalar bölümü ile de her kütüphanede hazır bulunmayı hak eden kitaplar arasında yerini sağlamlaştırmaya fazlasıyla katkı sağlıyor.
Kent, kendisi modern işçi sınıfı yaratmamasına rağmen, proletaryanın burjuvaziye karşı politik ve ekonomik örgütlü bir sınıf olarak kendini kanıtlamasının önemli bir koşuludur. Bu nedenle kent, işçi sınıfını toplar ve kendisi ile sermaye arasındaki katı ve büyüyen antitezi daha görünür hale getirir.

Çağdaş kapitalizmde yer alan kent, artık ne insanların örgütlenmesi için bir temel Weber), ne iş bölümünün yeri (Durkheim), ne de belli bir üretim tarzının (Marx) ifadesidir. Bu durumda kenti, kendi özünde anlamaya çalışmak ne verimlidir ne de uygundur.

İlkel komünal toplumdan günümüz muasır medeniyetler seviyesine dek çeşitli evreler geçiren ortak yaşam alanlarının günümüz dünyasındaki son hâli olan kentleşme kavramının sosyolojik incelemesinin yapıldığı bu kitap Marx, Weber ve Durkheimin yaklaşımlarıyla başlıyor. Kitap, mekân kavramının, tüm sosyal ilişkilerin doğasında olan bir özellik olarak elzem olmasına rağmen, bu kavramın kendi başına bir kuramsal analiz nesnesi oluşturamayacağını ileri sürerek, kent kavramını; ekolojik topluluk, kültürel biçim, sosyo-mekânsal sistem ve daha birçok farklı yönden ele alıyor. Kitabın asıl arz ettiği önem ve elde ettiği başarı ise hem bir kuram çalışması olması hem de kuram üzerine yazılmış bir metin olması. Yalnızca güncel tartışmalara katkı sağlamak ve kent çalışmaları üzerinde düşünmekle kalınmayarak on dokuzuncu yüzyıldan günümüze kadar olan süreçte kentsel sosyal kuram geleneğini de yansıtmaya çalışıyor.

Yazımı on yıl kadar uzun bir zaman alan bu kitap, içerdiği İleri Okumalar bölümü ile de her kütüphanede hazır bulunmayı hak eden kitaplar arasında yerini sağlamlaştırmaya fazlasıyla katkı sağlıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat