Sosyal ve Siyâsî Boyutlarıyla Ahi Evren - Mevlânâ Mücadelesi

Stok Kodu:
9786051964010
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
344
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
11.40
9.12
9786051964010
493357
Sosyal ve Siyâsî Boyutlarıyla Ahi Evren - Mevlânâ Mücadelesi
Sosyal ve Siyâsî Boyutlarıyla Ahi Evren - Mevlânâ Mücadelesi
9.12
Bu çalışmada Ahi Teşkilâtı'nın baş mimarı olan büyük halk filozofu ve fikir adamı Ahi Evren diye bilinen
Hace Nasirü'd-din Mahmud hakkında yeni bulgu ve bilgiler sunulduktan sonra, bu yeni bulgu ve bilgiler
ışığında
latifeleriyle tanınan Nasreddin Hoca ile lâkabı Nasiru'd-din olan Ahi Evren'in aynı kişi oldukları
gösterilmektedir. Böylece Anadolu Selçukluları devrinin bir ünlü, fikir ve aksiyon adamının gerçek kişiliği
su yüzüne çıkarılmış ve etrafındaki esrar perdesi aralanmış bulunuyor. Bu çalışmadan sonra bu alanda
yürütülecek olan araştırmalar ve çalışmalar ile Filozof Nasreddin Hoca gerçek yönü ve fikirleri ile
yeniden gündeme gelecektir. Ahi Evren Şeyh Nasirü'd-din Mahmud'un "Letâif-i Hikmet" ve "Letâif-i
Gıyasiyye" adlı eserlerindeki birtakım lâtife ve hikâyelerin halk arasında Nasreddin Hoca Lâtifeleri olarak
yer aldığı ve bazı Nasreddin Hoca Lâtifeleri'nin de Ahi Evren Nasirü'd-din Mahmud'un eserlerindeki
anlatımlardan ve yorumlardan alındığı veya hayatından izler ihtiva ettiği gösterilmektedir. Tabii 700
senelik zaman süreci içinde halk muhayyilesinin ortaya koyduğu pek çok hikâye ve anekdotların
Nasreddin Hoca'ya nisbet edildiği de
gözlenmektedir. Nasreddin Hoca'nın Ahi Evren Hace Nasirü'd-din Mahmud olduğu ve onun da
eserlerinin ortaya çıkması ve bu eserlerin sahibi olarak hayat hikâyesinin de aydınlatılması ve gerçek
şahsiyetinin tanınması ile Nasreddin Hoca'ya nisbet edilen şeyleri tanıma ve belirleme imkânı
doğmaktadır. Nasreddin Hoca'nın lâtifelerinin aslında meşâyıh menakıb-nameleri türünde bir eser
olduğu ve bu lâtifelerin Ahi Hace Nasiru'd-din'in hayat hikâyesi ile ilgili izler taşıdığı ve onun hayat
hikâyesini detaylandırdığı görülmektedir. Böylece lâtifelerin Türkiye Selçukluları devrinin sosyal ve
kültürel olaylarına ne şekilde açıklık getirdiği belirtilmektedir. Bu eserde tarihin karanlıklarına terkedilmiş
bir bilge kişi olan Ahi Evren Hace Nasirü'd-din Mahmud'un çağdaşı olan Mevlânâ Celâlü'd-din-i Rumî, etrafındakiler ve devlet adamları ile ilişkileri açıklanmaktadır.
Bu çalışmada Ahi Teşkilâtı'nın baş mimarı olan büyük halk filozofu ve fikir adamı Ahi Evren diye bilinen
Hace Nasirü'd-din Mahmud hakkında yeni bulgu ve bilgiler sunulduktan sonra, bu yeni bulgu ve bilgiler
ışığında
latifeleriyle tanınan Nasreddin Hoca ile lâkabı Nasiru'd-din olan Ahi Evren'in aynı kişi oldukları
gösterilmektedir. Böylece Anadolu Selçukluları devrinin bir ünlü, fikir ve aksiyon adamının gerçek kişiliği
su yüzüne çıkarılmış ve etrafındaki esrar perdesi aralanmış bulunuyor. Bu çalışmadan sonra bu alanda
yürütülecek olan araştırmalar ve çalışmalar ile Filozof Nasreddin Hoca gerçek yönü ve fikirleri ile
yeniden gündeme gelecektir. Ahi Evren Şeyh Nasirü'd-din Mahmud'un "Letâif-i Hikmet" ve "Letâif-i
Gıyasiyye" adlı eserlerindeki birtakım lâtife ve hikâyelerin halk arasında Nasreddin Hoca Lâtifeleri olarak
yer aldığı ve bazı Nasreddin Hoca Lâtifeleri'nin de Ahi Evren Nasirü'd-din Mahmud'un eserlerindeki
anlatımlardan ve yorumlardan alındığı veya hayatından izler ihtiva ettiği gösterilmektedir. Tabii 700
senelik zaman süreci içinde halk muhayyilesinin ortaya koyduğu pek çok hikâye ve anekdotların
Nasreddin Hoca'ya nisbet edildiği de
gözlenmektedir. Nasreddin Hoca'nın Ahi Evren Hace Nasirü'd-din Mahmud olduğu ve onun da
eserlerinin ortaya çıkması ve bu eserlerin sahibi olarak hayat hikâyesinin de aydınlatılması ve gerçek
şahsiyetinin tanınması ile Nasreddin Hoca'ya nisbet edilen şeyleri tanıma ve belirleme imkânı
doğmaktadır. Nasreddin Hoca'nın lâtifelerinin aslında meşâyıh menakıb-nameleri türünde bir eser
olduğu ve bu lâtifelerin Ahi Hace Nasiru'd-din'in hayat hikâyesi ile ilgili izler taşıdığı ve onun hayat
hikâyesini detaylandırdığı görülmektedir. Böylece lâtifelerin Türkiye Selçukluları devrinin sosyal ve
kültürel olaylarına ne şekilde açıklık getirdiği belirtilmektedir. Bu eserde tarihin karanlıklarına terkedilmiş
bir bilge kişi olan Ahi Evren Hace Nasirü'd-din Mahmud'un çağdaşı olan Mevlânâ Celâlü'd-din-i Rumî, etrafındakiler ve devlet adamları ile ilişkileri açıklanmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat