Soykırım Mı? Hodri Meydan! Atatürk'ten Soykırım İddialarına Cevaplar

Stok Kodu:
9799756237792
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
144
Basım Yeri:
İstanbul
Basım Tarihi:
2005-11
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
2.22
1.78
9799756237792
52259
Soykırım Mı? Hodri Meydan!
Soykırım Mı? Hodri Meydan! Atatürk'ten Soykırım İddialarına Cevaplar
1.779
Doksan yıllık hayatımın son kitabını yayınlıyorum. Eğer Ermeniler, Birinci Dünya Savaşı sırasında olup bitenlerin ardına sinerek, dünyayı, olmamış bir soykırıma inandırmak hevesine düşmemiş olsaydı, bu son kitabı da yayınlamayacaktım. Çünkü bilen bilir, doksan yaşında bir polemik kitabı yazmak, çok güç olmaktan fazla bir şeydir! Ama Ermeni diyasporasının dış dünya temsilcilerimizi haysiyetsiz pusularla öldürmeleri yetmiyormuş gibi, bu konuda görevi gereği yaptığı bir bilimsel araştırma yüzünden, İsviçre gibi uygar olmak zorundaki bir ülkede Türk Tarih Kurumu Başkanımız Yusuf Halaçoğlu konuştu diye tutuklanınca, gerçeği, polemik alanına çekmek, bir "aydın görevi" oldu. Artık bilen, bildiğini, bildiği kadar yazmalı, söylemelidir!. İşte bu yüzden, doksan yaşımda daktilomun başına oturmak gerekti ve oturdum. Yazdıklarımın hepsi, belgeye, bilgiye, tarihsel gerçeklere dayalıdır!.. Eğer bazı satırlarda heyecanlarıma yenilmişsem, okuyucularımdan bağışlanmamı rica ederim. Bu yaşta, bu iş, bu kadar yapılabiliyor. Saygılarımla, Efendim...
Doksan yıllık hayatımın son kitabını yayınlıyorum. Eğer Ermeniler, Birinci Dünya Savaşı sırasında olup bitenlerin ardına sinerek, dünyayı, olmamış bir soykırıma inandırmak hevesine düşmemiş olsaydı, bu son kitabı da yayınlamayacaktım. Çünkü bilen bilir, doksan yaşında bir polemik kitabı yazmak, çok güç olmaktan fazla bir şeydir! Ama Ermeni diyasporasının dış dünya temsilcilerimizi haysiyetsiz pusularla öldürmeleri yetmiyormuş gibi, bu konuda görevi gereği yaptığı bir bilimsel araştırma yüzünden, İsviçre gibi uygar olmak zorundaki bir ülkede Türk Tarih Kurumu Başkanımız Yusuf Halaçoğlu konuştu diye tutuklanınca, gerçeği, polemik alanına çekmek, bir "aydın görevi" oldu. Artık bilen, bildiğini, bildiği kadar yazmalı, söylemelidir!. İşte bu yüzden, doksan yaşımda daktilomun başına oturmak gerekti ve oturdum. Yazdıklarımın hepsi, belgeye, bilgiye, tarihsel gerçeklere dayalıdır!.. Eğer bazı satırlarda heyecanlarıma yenilmişsem, okuyucularımdan bağışlanmamı rica ederim. Bu yaşta, bu iş, bu kadar yapılabiliyor. Saygılarımla, Efendim...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat