Sporda Cinsiyet Ayrımı

Stok Kodu:
9786052149195
Boyut:
160-230
Sayfa Sayısı:
124
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-06
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
4.80
3.84
9786052149195
447029
Sporda Cinsiyet Ayrımı
Sporda Cinsiyet Ayrımı
3.84
Cinsiyet kavramı, biyolojik açıdan bireye bir kimlik temin ederken toplumsal açıdan ise bireylerin toplumla olan ilişkilerini temin etmektedir. Önceleri toplumsal cinsiyet ile cinsiyet arasındaki fark "Biyoloji kaderdir." görüşüyle ifade edilmiştir. Ancak biyolojik cinsiyetten ayrılamaz gibi görünse de toplumsal cinsiyetin toplumsal kültür kapsamında oluştuğu görüşüyle birlikte toplumsal cinsiyet çoklu gerçekler kapsamında inceleme konusu olmaya başlamıştır.

Toplumsal cinsiyet farklılığı, tarih boyunca sportif faaliyetler aracılığıyla da inşa edilmiş, özellikle mücadeleye dayanan faaliyetler erkeğin kontrolünde olmuştur.

Toplumsal cinsiyet rolleri kültürden kültüre değişiklik gösterse de tüm kültürler bu rol farklılığını doğum anından itibaren inşa etmeye başlar. Ebeveynlerin kız ve erkek çocuklarına farklı şekilde davranmaları ile başlayan bu süreç, farklı sosyalleştirme etkenlerinin de devreye girmesiyle devam eder. Başka bir ifadeyle, kadın ve erkek rollerindeki bu ayrışmalar birer kültürel oluşumdur. Günümüzde dünyanın en önemli sorunlarından biri, insanlara uygulanan cinsiyet ayrımcılığının özellikle kadınlar üzerinde baskı kurmasıdır. Yıllar boyunca toplumlar, kadın ve erkek bireylerin toplumsal cinsiyet algısıyla yani kadın ve erkeğin en yaygın kişilik özelliklerine ilişkin inançlarıyla hangi davranışlarda bulunması ya da bulunmaması gerektiğine karar vermişlerdir. Unutulmaması gereken bir gerçek vardır ki sporda cinsiyet ayrımı olmamalıdır. Futbol, hentbol, basketbol erkeklerle; voleybol ve tenis gibi spor dalları da kadınlarla ilişkilendirilmemelidir.
Cinsiyet kavramı, biyolojik açıdan bireye bir kimlik temin ederken toplumsal açıdan ise bireylerin toplumla olan ilişkilerini temin etmektedir. Önceleri toplumsal cinsiyet ile cinsiyet arasındaki fark "Biyoloji kaderdir." görüşüyle ifade edilmiştir. Ancak biyolojik cinsiyetten ayrılamaz gibi görünse de toplumsal cinsiyetin toplumsal kültür kapsamında oluştuğu görüşüyle birlikte toplumsal cinsiyet çoklu gerçekler kapsamında inceleme konusu olmaya başlamıştır.

Toplumsal cinsiyet farklılığı, tarih boyunca sportif faaliyetler aracılığıyla da inşa edilmiş, özellikle mücadeleye dayanan faaliyetler erkeğin kontrolünde olmuştur.

Toplumsal cinsiyet rolleri kültürden kültüre değişiklik gösterse de tüm kültürler bu rol farklılığını doğum anından itibaren inşa etmeye başlar. Ebeveynlerin kız ve erkek çocuklarına farklı şekilde davranmaları ile başlayan bu süreç, farklı sosyalleştirme etkenlerinin de devreye girmesiyle devam eder. Başka bir ifadeyle, kadın ve erkek rollerindeki bu ayrışmalar birer kültürel oluşumdur. Günümüzde dünyanın en önemli sorunlarından biri, insanlara uygulanan cinsiyet ayrımcılığının özellikle kadınlar üzerinde baskı kurmasıdır. Yıllar boyunca toplumlar, kadın ve erkek bireylerin toplumsal cinsiyet algısıyla yani kadın ve erkeğin en yaygın kişilik özelliklerine ilişkin inançlarıyla hangi davranışlarda bulunması ya da bulunmaması gerektiğine karar vermişlerdir. Unutulmaması gereken bir gerçek vardır ki sporda cinsiyet ayrımı olmamalıdır. Futbol, hentbol, basketbol erkeklerle; voleybol ve tenis gibi spor dalları da kadınlarla ilişkilendirilmemelidir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat