Suç ve Ceza

"Aman Tanrım" diye haykırdı. "Gerçekten de, Kadına vurup beynini parçalamak için, elime baltayı alabilir miyim' Ilık, yapışkan kanların üstünde yüzebilir miyim' Kilitleri kırmak paraları çalmak, tir tir titremek... elimde.. Baltayla... Her yanım kanlar içinde bir yerlere gizlenmek... Benim yapabileceğim işler mi bunlar' Tanrım olacak şey mi bu'..." Yaprak gibi titriyordu. Sonra da derin bir şaşkınlıkla şöyle sürdürdü: "Neler söylüyorum ben' Zaten, bunları yapamayacağımı çok iyi biliyordum. O halde ne diye kendim böyle üzüp duruyorum' Şimdi ne diye bu düşüncelerini yineliyorum yine' Kendimi neden biraz daha yokluyorum' Dün, o merdivenlerden inerken bunun alçakça, korkunç, iğrenç, pek iğrenç bir şey olduğunu geçiriyordum içimden. Böyle bir şeyin düşüncesi bile midemi bulandırıp beni dehşete düşürüyordu. Hayır, hayır, yapamam, buna cesaret edemem; şu bir aydır yaptığım bütün hesaplar en küçük ayrıntısına kadar doğru olsa bile, bütün planlarım gün gibi açık, matematik kadar şaşmaz olsa, bile hiçbir şeyi unutmamış olmasa bile, yine de yapmam, cesaret edemem. Tanrım! (Arka Kapak)