Süleyman Çelebi Mevlid

Stok Kodu:
9789944486941
Boyut:
13-19
Sayfa Sayısı:
150
Baskı:
5
Basım Tarihi:
2017-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.60
5.28
9789944486941
102847
Süleyman Çelebi Mevlid
Süleyman Çelebi Mevlid
5.28
Ol gice kim doğdu ol hayru'l-beşe Ânesi anda neler gördü neler Dedi gördüm ol Habîb'in anesi Bir aceb nûr kim güneş pervanesi 1880'li yılların başlarında, Tanzimat ve Servet-i Fünûn edebiyatının ünlü şairleri bir araya geldikleri bir gün, söz Süleyman Çelebi'nin mevlidinden açılmış. Muasırlaşmak, İslamlaşmak Türkleşmek fikirlerinin tartışıldığı, edebiyatımızın Batı'ya açıldığı, hatta Batı'ya kapılandığı yıllar. Aralarında bir karar alıp "500 yıla yakın zamandır okunan mevlidin bazı kelimeleri artık eski ve anlaşılmaz durumdadır, üstelik o vakitten bu yana dilimiz de, edebiyatımız da değişmiştir. İşte bu yüzden mevlidi yeniden yazmalıyız!" demişler. İçlerinden bazıları kalemi ele alıp yeni tarzda manzum bir mevlid yazmaya da başlamışlar. Yazdıklarını birbirlerine okuyor, karşılaştırıyor ve uygun olan beyitleri alıp alt alta diziyorlarmış. Nihayet sıra "Bir aceb nûr kim güneş pervanesi" mısraına gelince düşünmüşler, taşınmışlar ve içlerinden biri kalemi yere çalmış. Ağzından dökülen cümleler , aslında hepsinin birbirlerine itiraf edemedikleri kanaatleri imiş: "Bu derece muhteşem bir beyit dururken bunu yeniden yazmaya kalkışmak ....tir. Bırakınız yenisini yazmayı, benzerini bile kaleme almak mümkün değildir!"
Ol gice kim doğdu ol hayru'l-beşe Ânesi anda neler gördü neler Dedi gördüm ol Habîb'in anesi Bir aceb nûr kim güneş pervanesi 1880'li yılların başlarında, Tanzimat ve Servet-i Fünûn edebiyatının ünlü şairleri bir araya geldikleri bir gün, söz Süleyman Çelebi'nin mevlidinden açılmış. Muasırlaşmak, İslamlaşmak Türkleşmek fikirlerinin tartışıldığı, edebiyatımızın Batı'ya açıldığı, hatta Batı'ya kapılandığı yıllar. Aralarında bir karar alıp "500 yıla yakın zamandır okunan mevlidin bazı kelimeleri artık eski ve anlaşılmaz durumdadır, üstelik o vakitten bu yana dilimiz de, edebiyatımız da değişmiştir. İşte bu yüzden mevlidi yeniden yazmalıyız!" demişler. İçlerinden bazıları kalemi ele alıp yeni tarzda manzum bir mevlid yazmaya da başlamışlar. Yazdıklarını birbirlerine okuyor, karşılaştırıyor ve uygun olan beyitleri alıp alt alta diziyorlarmış. Nihayet sıra "Bir aceb nûr kim güneş pervanesi" mısraına gelince düşünmüşler, taşınmışlar ve içlerinden biri kalemi yere çalmış. Ağzından dökülen cümleler , aslında hepsinin birbirlerine itiraf edemedikleri kanaatleri imiş: "Bu derece muhteşem bir beyit dururken bunu yeniden yazmaya kalkışmak ....tir. Bırakınız yenisini yazmayı, benzerini bile kaleme almak mümkün değildir!"
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat