Sürgün Kalemler (1839-2000)

Stok Kodu:
9786055782917
Boyut:
165-245
Sayfa Sayısı:
488
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2011-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
5.56
4.45
9786055782917
156150
Sürgün Kalemler (1839-2000)
Sürgün Kalemler (1839-2000)
4.446
Kitabın konusu olan sürgün, kişinin bir yerden başka bir yere gönderilmesi, bir müddet veya daimi olarak gönderildiği yerde kalması manasına gelen bir kelimedir. Bugün de hem mana hem uygulama olarak hâlâ kullanılmakta olan sürgün kelimesi yerine daha önceleri kalebent, ikamete memur, ikamete mecbur, nefy, inha, icla, teb'id, mütebâidin, nefy ü irsal, sarf ü tahvil, menfi gibi kelimeler kullanılmıştır. Sürgün kişinin gönderildiği yerin şartları, geldiği yerin imkânlarına göre daha sınırlıdır. Kişinin sürgün müddeti sona erdiğinde, ilk geldiği yere dönebildiği gibi bazen ömrü boyunca dönemeyenler de olmuştur. Sürgün yeri olan menfa, muhtelif sebeplerden dolayı değiştirilebildiği gibi bazen de her ne sebep olursa olsun asla değiştirilmemiştir. Sürgün yerleri tesadüfen seçilmediği gibi her sürgünün gönderildiği yerin, o kişiye göre veya ona sürgün cezasını veren makama göre bir manası vardır. Sürgün olan kişi sadece yaşadığı veya yaşamaya alıştığı mekândan ayrılmaz. Maruz kaldığı sürgün, hayatı boyunca onun peşini bırakmaz. Hatta sürgünü tattığı için vatani görevi olan askere de alınmaz. Sürgün, her ne kadar kötü bir durum olsa da bundan faydalanmasını bilenler de olmuştur. Mesela Refik Halit Karay, sürgünde kaleme aldığı yazılarından Memleket Hikâyeleri ortaya çıkarmış, Halikarnas Balıkçısı adıyla bilinen Cevat Şakir de sürgün olarak gittiği Bodrum'dan, sürgün süresi sona ermesine rağmen ayrılmadığı gibi menfasının adıyla kendi ismi özdeşleşmiştir.
Kitabın konusu olan sürgün, kişinin bir yerden başka bir yere gönderilmesi, bir müddet veya daimi olarak gönderildiği yerde kalması manasına gelen bir kelimedir. Bugün de hem mana hem uygulama olarak hâlâ kullanılmakta olan sürgün kelimesi yerine daha önceleri kalebent, ikamete memur, ikamete mecbur, nefy, inha, icla, teb'id, mütebâidin, nefy ü irsal, sarf ü tahvil, menfi gibi kelimeler kullanılmıştır. Sürgün kişinin gönderildiği yerin şartları, geldiği yerin imkânlarına göre daha sınırlıdır. Kişinin sürgün müddeti sona erdiğinde, ilk geldiği yere dönebildiği gibi bazen ömrü boyunca dönemeyenler de olmuştur. Sürgün yeri olan menfa, muhtelif sebeplerden dolayı değiştirilebildiği gibi bazen de her ne sebep olursa olsun asla değiştirilmemiştir. Sürgün yerleri tesadüfen seçilmediği gibi her sürgünün gönderildiği yerin, o kişiye göre veya ona sürgün cezasını veren makama göre bir manası vardır. Sürgün olan kişi sadece yaşadığı veya yaşamaya alıştığı mekândan ayrılmaz. Maruz kaldığı sürgün, hayatı boyunca onun peşini bırakmaz. Hatta sürgünü tattığı için vatani görevi olan askere de alınmaz. Sürgün, her ne kadar kötü bir durum olsa da bundan faydalanmasını bilenler de olmuştur. Mesela Refik Halit Karay, sürgünde kaleme aldığı yazılarından Memleket Hikâyeleri ortaya çıkarmış, Halikarnas Balıkçısı adıyla bilinen Cevat Şakir de sürgün olarak gittiği Bodrum'dan, sürgün süresi sona ermesine rağmen ayrılmadığı gibi menfasının adıyla kendi ismi özdeşleşmiştir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat