Tarih ve Tin Özgürleşme Felsefesi Üzerine Bir İnceleme

Stok Kodu:
9789755390666
Boyut:
196-135
Sayfa Sayısı:
351
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2000-01
Çeviren:
Hakan Pekinel
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
13.80
11.04
9789755390666
23049
Tarih ve Tin
Tarih ve Tin Özgürleşme Felsefesi Üzerine Bir İnceleme
11.04
Tam bir kuşatılmışlık altında yaşıyoruz. Bir yandan kapitalizm doğayı ve her türlü aşkınlık imkanını tahrip edip ruhumuzu da satılığa çıkararak bizi her gün kurşuna diziyor, Öte yandan hala ´´kalpsiz bir dünyanın kalbi´´ olduğu zannedilen din çok güçlü bir cazibe merkezi olarak yeniden öne çıkıyor. Özgürlüğümüz, yani insanlığımız her an biraz daha eksiliyor, bir tahhakkümden bir başkasının kucağına koşup duruyoruz. Modern toplumlarda özgürleşma vaadinin taşıyıcısı olan sosyalizm ise ekonomimizin ve kartezyen rasyonalizme tabi olup tinsel potansiyel ini ve dolayısıyla, insanları seferber etme gücünü yitirdi. Bedelini aşktan, şiirden, oyun ve kahkahadan yoksun hayatlar yaşayarak ödüyoruz! Joel Kovel ´´tin´´ ve ´´ruh´´ kavramlarının insanın özgürleşmesi için sundukları imkanları enine boyuna incelediği bu kitabında hem kapitalizmi hem de Yahudilik, Hristiyanlık, Budacılık gibi kurumlaşmış dinlerin güçlü bir eleştirisini sunuyor. Yazar, kitabı aslen Hegel´ in başlattığı ve Marx, Nietzsche, Freud, Kafka ve Heidgger´ in çeşitli biçimlerde sürdürmüş oldukları ´´tinsellik sorununu dindışı bir çerçevede geliştirme´´ projesinin sürdürücüsü olarak tasarlanmış. Tini cisimsiz bir töz olarak görmüyor; ona göre tin, kökleri insanın toplum-öncesi doğasında, ´´varlığın plazması´ nda olan; ama teazhürleri her zaman tarihe bağımlı olan bir İlişki biçimi. Verili dünyanın reddi ve her türlü tahakkküm eleştirisi üzerinde temellenen tini tanımlayan edim, ´´benliğin ötesine geçip Öteki´ nin tüm farklılığı içinde tanınması´ dır. Bu anlamda da tinsellil dinsel öğretilerden çok daha fazla şeyi içeriri. İnsan varoluşunun her alanında; cinsellikte, siyasette , gündelik faaliyetlerde ve doğada tinsel imkanlar vardır. Ama Egosal, yani Öteki´ ni tanımaktan aciz bir varlık kipi etrefında örgütlenmiş olan kapitalizm, anlamlı tahakküm altına alır. Yazara göre, tinselliği bu cendereden sadece yeniden tanımlanması gereken bir sosyalizm projesi kurtarabilir. Bu proje de köklerini Stalin, Mao gibi sosyalizm adına, tinselliğin önkoşolu olan özgürlüğü boğanlarda değil; gerçek devrimcinin olağanüstü bir sevme yeteneğine sahip olmsaı gerektiğinde ısrar eden Che gibilerde bulacaktır. Tarih ve Tin ´´ zor´´ değil ´´zorlu´´ bir kitap. Tinden uzaklaşmış modern/postmodern toplumlarda ya özgürlüksüz ya da ´´ruhsuz´´ hayatlar yaşama çıkmazını aşmak isteyen ve düşünmekten korkmayan ciddi okura büyük bir heyecan vereceğini sanıyoruz.
Tam bir kuşatılmışlık altında yaşıyoruz. Bir yandan kapitalizm doğayı ve her türlü aşkınlık imkanını tahrip edip ruhumuzu da satılığa çıkararak bizi her gün kurşuna diziyor, Öte yandan hala ´´kalpsiz bir dünyanın kalbi´´ olduğu zannedilen din çok güçlü bir cazibe merkezi olarak yeniden öne çıkıyor. Özgürlüğümüz, yani insanlığımız her an biraz daha eksiliyor, bir tahhakkümden bir başkasının kucağına koşup duruyoruz. Modern toplumlarda özgürleşma vaadinin taşıyıcısı olan sosyalizm ise ekonomimizin ve kartezyen rasyonalizme tabi olup tinsel potansiyel ini ve dolayısıyla, insanları seferber etme gücünü yitirdi. Bedelini aşktan, şiirden, oyun ve kahkahadan yoksun hayatlar yaşayarak ödüyoruz! Joel Kovel ´´tin´´ ve ´´ruh´´ kavramlarının insanın özgürleşmesi için sundukları imkanları enine boyuna incelediği bu kitabında hem kapitalizmi hem de Yahudilik, Hristiyanlık, Budacılık gibi kurumlaşmış dinlerin güçlü bir eleştirisini sunuyor. Yazar, kitabı aslen Hegel´ in başlattığı ve Marx, Nietzsche, Freud, Kafka ve Heidgger´ in çeşitli biçimlerde sürdürmüş oldukları ´´tinsellik sorununu dindışı bir çerçevede geliştirme´´ projesinin sürdürücüsü olarak tasarlanmış. Tini cisimsiz bir töz olarak görmüyor; ona göre tin, kökleri insanın toplum-öncesi doğasında, ´´varlığın plazması´ nda olan; ama teazhürleri her zaman tarihe bağımlı olan bir İlişki biçimi. Verili dünyanın reddi ve her türlü tahakkküm eleştirisi üzerinde temellenen tini tanımlayan edim, ´´benliğin ötesine geçip Öteki´ nin tüm farklılığı içinde tanınması´ dır. Bu anlamda da tinsellil dinsel öğretilerden çok daha fazla şeyi içeriri. İnsan varoluşunun her alanında; cinsellikte, siyasette , gündelik faaliyetlerde ve doğada tinsel imkanlar vardır. Ama Egosal, yani Öteki´ ni tanımaktan aciz bir varlık kipi etrefında örgütlenmiş olan kapitalizm, anlamlı tahakküm altına alır. Yazara göre, tinselliği bu cendereden sadece yeniden tanımlanması gereken bir sosyalizm projesi kurtarabilir. Bu proje de köklerini Stalin, Mao gibi sosyalizm adına, tinselliğin önkoşolu olan özgürlüğü boğanlarda değil; gerçek devrimcinin olağanüstü bir sevme yeteneğine sahip olmsaı gerektiğinde ısrar eden Che gibilerde bulacaktır. Tarih ve Tin ´´ zor´´ değil ´´zorlu´´ bir kitap. Tinden uzaklaşmış modern/postmodern toplumlarda ya özgürlüksüz ya da ´´ruhsuz´´ hayatlar yaşama çıkmazını aşmak isteyen ve düşünmekten korkmayan ciddi okura büyük bir heyecan vereceğini sanıyoruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat