Tevfik Fikretin Şiirlerinde Trajik Durum

Stok Kodu:
9789756089194
Boyut:
145-205
Sayfa Sayısı:
141
Basım Yeri:
Elazığ
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2007
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
2.78
2.22
9789756089194
117760
Tevfik Fikretin Şiirlerinde Trajik Durum
Tevfik Fikretin Şiirlerinde Trajik Durum
2.223
Tanzimat sonrası Türk şiirinde, yaşanan zihinsel değişime paralel olarak öne çıkan şair figürleri, çok renkli bir albüm oluşturmuştur. Bu renkliliğin ve zenginliğin kaynağını, herkesçe malum, o medeniyet krizinin yol açtığı arayış ve savaşımın arka planında aramak gerekir. Şair figürü, bu süreç boyunca edebî toplulukların çok sesli yapısı içinde varlığını keşfetmiş, sesinin kudreti nispetinde de zamanla bir varlık alanı kurma imkânı bulmuştur. Tevfik Fikret bu anlamda Servet-i Fünûnla birlikte başlayan macerası ve sonrasında, sesinin yankısı dinmeyen, Türk edebiyatının en özel şair figürlerinden biri olmuştur. 18. yüzyıl ile 19. yüzyılın kesişme noktasında, bir mitolojik trajedi kahramanı gibi yaşayan Fikret, gerek işlediği konular gerekse ifade biçimleri açısından da günümüze değin tartışılagelen bir isimdir. Tevfik Fikret üzerine yapılmış çok çeşitli çalışmalar olmasına rağmen, onun yaşadığı kırılmaları ve şiirlerinin trajik durumunu özelde irdeleyen bir çalışma oluşturulmamıştı. Dr. Tarık Özcanın hazırladığı ve Manas Yayıncılık tarafından basılan Tevfik Fikretin Şiirlerinde Trajik Durum adlı kitap, Fikretin bu yönünü merkeze alarak pergelini şairin diğer özelliklerine doğru da açan, düşündüren bir nitelik taşıyor. Fikrî ve edebî hayatı çizgi dışı bir seyir takip etmiş olan Fikretin, yaşadığı trajik duruşun analiz edilmesi, onun şiirinin temel izleklerinin ve felsefî arka planının anlaşılması bakımından oldukça önemli. Çünkü Fikretin şiirlerinde yazara göre; etiyle, kanıyla, karanlık ve aydınlık taraflarıyla gerçek insan vardır. Kaos, bu şiirin kaynağıdır ve Fikretin şiiri kaosun beslediği trajik bir eylemdir. Elbette bir uç bakış olarak Fikretin şiiri, bu trajik yönüyle incelenmeli ve değerlendirilmeliydi. Yazarın bilim adamı dikkati ve hassasiyetine, sanatkâr duyarlılığını da eklemleyerek takdim ettiği bu çalışmada Özcanın, aynı zamanda bir ruh portresinin de genel hatlarını çizdiğini, şairin gelişim sürecini de okurun gözleri önüne serdiğini görüyoruz. Sadece şiir tahlil etmekle yetinilmeyip Fikretin şiirin arka planında var olan düşünce ve duygu estetiğini anlama çabası da eseri bu noktada daha önemli kılıyor. Dr. Tarık Özcan trajiği: insandaki çözümsüz durumları, çıkışsız çatışmaları, kendi sınırlarını aşan durumlar karşısındaki çaresizliğini ve bu çaresizliğin doğurduğu çatışmalar ve çelişkiler olarak tanımlıyor. Fikretin yaşadığı çaresizliğin ve çelişkilerinin kaynakları ve bunun şiirlerindeki görünümleri üzerine araştırmacının takip ettiği yol, hem edebî hem de psikolojik metotları iç içe eritiyor. Fikretin trajiğini çizen şiirlerinde, kelime düzeyine kadar inen bir yorumlama metodunun sergilendiğini, dolayısıyla incelemede sağlıklı bir yaklaşımın ortaya konduğunu görmekteyiz. Dört bölüm halinde düzenlenen eserin ilk bölümü, Trajiğin Mahiyeti başlığını taşıyor. Bu bölümde, Batı edebiyatında ve Türk edebiyatında trajik olanın algılanışına ve değerlendirilişine iki ayrı başlık altında değiniliyor. Tanzimata kadar bizde bir trajedi geleneğinin olmayışı ve ciddi anlamda duyuşsal bir düşüş eğrisine rastlanmayışının nedenleri üzerinde duruluyor ve 19. yüzyılla birlikte bizdeki trajik algıların yer etme süreci değerlendiriliyor. İkinci bölüm, Tevfik Fikretin Hayatındaki Trajik Durum adını taşıyor. Bu bölümde de Fikretin trajik çehresini biçimlendiren; devrinin umumî etkisi, edebî kaynakların etkisi ve mizacından kaynaklanan durumlar ele alınmış. Araştırmacının özellikle ikinci bölümde yapmış olduğu değerlendirmeler ve tespitler, şairin trajik durumunun kaynaklarını vermesi bakımından çok ilginç çıkarımları bir araya toplamış. Fikretin ailesi, mizacı, edebî şahsiyeti ve eserleri hakkında elde edilen bulgular ve yorumlar ışığında, şairin dünyasının sınırlarını algılıyoruz. Üçüncü bölüm ise, kitabın çekirdeğini oluşturacak biçimde, Fikretin şiirlerinin trajik durumunun irdelendiği bir bölüm. Bu bölümde; Benin Ruhsal durumunu Ortaya Koyan Çatışmalar başlığı altında Düş ve Gerçek, Varlığın Sürüklenişi: Ölüm ve Hayat, Ümit-Ümitsizlik, Ben ve Başkası Olmak, Çelişki ve İsyan (Red ve Kabul), Karamsarlık ve Sıkıntının Trajiği alt başlıkları oluşturulmuş. Sosyal Değerler Çatışması başlığı altında da; Varlığı İnkâr Yokluğa İman, Doğu ve Batı Çatışması, İmkân-İmkânsızlık başlıkları altında bir tasnif yapılmış. Kitabın dördüncü bölümü, Trajikten Kurtuluş başlığını taşıyor. Bu kısımda, Fikretin kendisi, cemiyeti adına beslediği umutları ve kaçış eğilimi üzerine yorumlamalarda bulunan yazarın, Sonuç kısmında da, Fikret-Cenab ve Mehmet Akif eksenli yapmış olduğu kısa mukayeselerin önemli olduğunu belirtmeliyiz. Aynı zamanda bir ressam olan Fikretin resimlerine yöneltilen eleştirilerden biri resimlerinde ışığın noksan olmasındandır. Zannederiz, şiirindeki o baskın trajiğin nedenlerinden biri de, tıpkı resmini ışıktan uzak tutmasının nedenleri gibi kendini hapsettiği, sığındığı karanlıklardı. Özcanın yaptığı bu kitap çalışması, araştırmacının bir şair ruhunu, şiirlerini ve çevresindeki loş dünyayı yoklayarak yaptığı bir inceleme ve anlama çabasının başarılı bir örneği. Türk şiirinin en tartışmalı isimlerinden birini, dikkat çekici dil ve üslubuyla kaleme alan yazarın bu eserinin, yeni Türk edebiyatı sahasına ve Fikret üzerine çalışmalara kaynaklık edeceğini düşünüyoruz.
Tanzimat sonrası Türk şiirinde, yaşanan zihinsel değişime paralel olarak öne çıkan şair figürleri, çok renkli bir albüm oluşturmuştur. Bu renkliliğin ve zenginliğin kaynağını, herkesçe malum, o medeniyet krizinin yol açtığı arayış ve savaşımın arka planında aramak gerekir. Şair figürü, bu süreç boyunca edebî toplulukların çok sesli yapısı içinde varlığını keşfetmiş, sesinin kudreti nispetinde de zamanla bir varlık alanı kurma imkânı bulmuştur. Tevfik Fikret bu anlamda Servet-i Fünûnla birlikte başlayan macerası ve sonrasında, sesinin yankısı dinmeyen, Türk edebiyatının en özel şair figürlerinden biri olmuştur. 18. yüzyıl ile 19. yüzyılın kesişme noktasında, bir mitolojik trajedi kahramanı gibi yaşayan Fikret, gerek işlediği konular gerekse ifade biçimleri açısından da günümüze değin tartışılagelen bir isimdir. Tevfik Fikret üzerine yapılmış çok çeşitli çalışmalar olmasına rağmen, onun yaşadığı kırılmaları ve şiirlerinin trajik durumunu özelde irdeleyen bir çalışma oluşturulmamıştı. Dr. Tarık Özcanın hazırladığı ve Manas Yayıncılık tarafından basılan Tevfik Fikretin Şiirlerinde Trajik Durum adlı kitap, Fikretin bu yönünü merkeze alarak pergelini şairin diğer özelliklerine doğru da açan, düşündüren bir nitelik taşıyor. Fikrî ve edebî hayatı çizgi dışı bir seyir takip etmiş olan Fikretin, yaşadığı trajik duruşun analiz edilmesi, onun şiirinin temel izleklerinin ve felsefî arka planının anlaşılması bakımından oldukça önemli. Çünkü Fikretin şiirlerinde yazara göre; etiyle, kanıyla, karanlık ve aydınlık taraflarıyla gerçek insan vardır. Kaos, bu şiirin kaynağıdır ve Fikretin şiiri kaosun beslediği trajik bir eylemdir. Elbette bir uç bakış olarak Fikretin şiiri, bu trajik yönüyle incelenmeli ve değerlendirilmeliydi. Yazarın bilim adamı dikkati ve hassasiyetine, sanatkâr duyarlılığını da eklemleyerek takdim ettiği bu çalışmada Özcanın, aynı zamanda bir ruh portresinin de genel hatlarını çizdiğini, şairin gelişim sürecini de okurun gözleri önüne serdiğini görüyoruz. Sadece şiir tahlil etmekle yetinilmeyip Fikretin şiirin arka planında var olan düşünce ve duygu estetiğini anlama çabası da eseri bu noktada daha önemli kılıyor. Dr. Tarık Özcan trajiği: insandaki çözümsüz durumları, çıkışsız çatışmaları, kendi sınırlarını aşan durumlar karşısındaki çaresizliğini ve bu çaresizliğin doğurduğu çatışmalar ve çelişkiler olarak tanımlıyor. Fikretin yaşadığı çaresizliğin ve çelişkilerinin kaynakları ve bunun şiirlerindeki görünümleri üzerine araştırmacının takip ettiği yol, hem edebî hem de psikolojik metotları iç içe eritiyor. Fikretin trajiğini çizen şiirlerinde, kelime düzeyine kadar inen bir yorumlama metodunun sergilendiğini, dolayısıyla incelemede sağlıklı bir yaklaşımın ortaya konduğunu görmekteyiz. Dört bölüm halinde düzenlenen eserin ilk bölümü, Trajiğin Mahiyeti başlığını taşıyor. Bu bölümde, Batı edebiyatında ve Türk edebiyatında trajik olanın algılanışına ve değerlendirilişine iki ayrı başlık altında değiniliyor. Tanzimata kadar bizde bir trajedi geleneğinin olmayışı ve ciddi anlamda duyuşsal bir düşüş eğrisine rastlanmayışının nedenleri üzerinde duruluyor ve 19. yüzyılla birlikte bizdeki trajik algıların yer etme süreci değerlendiriliyor. İkinci bölüm, Tevfik Fikretin Hayatındaki Trajik Durum adını taşıyor. Bu bölümde de Fikretin trajik çehresini biçimlendiren; devrinin umumî etkisi, edebî kaynakların etkisi ve mizacından kaynaklanan durumlar ele alınmış. Araştırmacının özellikle ikinci bölümde yapmış olduğu değerlendirmeler ve tespitler, şairin trajik durumunun kaynaklarını vermesi bakımından çok ilginç çıkarımları bir araya toplamış. Fikretin ailesi, mizacı, edebî şahsiyeti ve eserleri hakkında elde edilen bulgular ve yorumlar ışığında, şairin dünyasının sınırlarını algılıyoruz. Üçüncü bölüm ise, kitabın çekirdeğini oluşturacak biçimde, Fikretin şiirlerinin trajik durumunun irdelendiği bir bölüm. Bu bölümde; Benin Ruhsal durumunu Ortaya Koyan Çatışmalar başlığı altında Düş ve Gerçek, Varlığın Sürüklenişi: Ölüm ve Hayat, Ümit-Ümitsizlik, Ben ve Başkası Olmak, Çelişki ve İsyan (Red ve Kabul), Karamsarlık ve Sıkıntının Trajiği alt başlıkları oluşturulmuş. Sosyal Değerler Çatışması başlığı altında da; Varlığı İnkâr Yokluğa İman, Doğu ve Batı Çatışması, İmkân-İmkânsızlık başlıkları altında bir tasnif yapılmış. Kitabın dördüncü bölümü, Trajikten Kurtuluş başlığını taşıyor. Bu kısımda, Fikretin kendisi, cemiyeti adına beslediği umutları ve kaçış eğilimi üzerine yorumlamalarda bulunan yazarın, Sonuç kısmında da, Fikret-Cenab ve Mehmet Akif eksenli yapmış olduğu kısa mukayeselerin önemli olduğunu belirtmeliyiz. Aynı zamanda bir ressam olan Fikretin resimlerine yöneltilen eleştirilerden biri resimlerinde ışığın noksan olmasındandır. Zannederiz, şiirindeki o baskın trajiğin nedenlerinden biri de, tıpkı resmini ışıktan uzak tutmasının nedenleri gibi kendini hapsettiği, sığındığı karanlıklardı. Özcanın yaptığı bu kitap çalışması, araştırmacının bir şair ruhunu, şiirlerini ve çevresindeki loş dünyayı yoklayarak yaptığı bir inceleme ve anlama çabasının başarılı bir örneği. Türk şiirinin en tartışmalı isimlerinden birini, dikkat çekici dil ve üslubuyla kaleme alan yazarın bu eserinin, yeni Türk edebiyatı sahasına ve Fikret üzerine çalışmalara kaynaklık edeceğini düşünüyoruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat