Törebilim - 2 3. Duyguların Doğası ve Kökeni Üzerine

Stok Kodu:
9772146350009
Boyut:
100-170
Sayfa Sayısı:
104
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-01
Çeviren:
Aziz Yardımlı
Kapak Türü:
Kuşe
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
4.80
3.84
9772146350009
391673
Törebilim - 2
Törebilim - 2 3. Duyguların Doğası ve Kökeni Üzerine
3.84
Spinoza'yı gerçek felsefi değeri içinde yeniden diriltenler Goethe ve Alman idealistleri oldu. Fichte Spinoza'yı ciddi olarak inceledi ve felsefesinin törel vurgusu Spinoza'yı anımsatır. Hegel Bir felsefeci olmak için ilkin bir Spinozacı olmalısınız; eğer Spinozacılığınız yoksa, bir felsefeniz de yoktur" derken, Schelling Spinozacılığın derinliklerine dalmamış hiç kimsenin felsefede tam ve gerçek bilgiye erişemeyeceğini söylüyordu. Descartes ile birlikte Spinoza'yı Avrupa'da modern felsefenin kurucusu olarak, ve felsefesini kendi felsefelerinin ruhu olarak kabul ettiler. Bilginin bir kez daha keyfi düşünürlerin düşünce uçuşmalarının ötesinde yattığını, Yöntem, Dizge, Tanıtlama sorunlarının Bilginin bütün bir yazgısını ilgilendiren başlıca sorunlar olduğunu kabul ettiler.

İnsan ussal törel varoluşa yeteneklidir, ama bunu ancak gökten ya da yerden buyruk almaksızın, ve Gerçeği yalnızca kendi Usu ile, kendi Duyuncu ile bularak başarabilir. Ahlak ancak insanın Özgürlük ile bir olan Duyuncundan doğduğu ölçüde gerçek Ahlaktır; ya da, insan ancak iyi ve kötü, doğru ve eğri olanı ussal Duyuncu ile ayırdedebiliyorsa gerçekten moral bir varlıktır. Bunu ancak Gerçeği bilebilirse, ancak kuşkuda ve bilgisizlikte takılıp kalmazsa yapabilir. Eğer yapamazsa anlamsız, saçma, gereksiz bir hiçliktir. Modern dönem Özgürlük dönemidir yalnızca despot için değil, yalnızca efendiler için değil, ama evrensel olarak. Modern dönemin kavramı Avrupalı ve Afrikalı ve Asyalı için, bütün bir insanlık için gelişme, kendini çirkin, kötü, bilgisiz kültür biçimlerinden kurtarma, kendini gerçek kendisi yapma süreci olmasında yatar ve bunun biricik olanağı insanın ne yerin ne de göğün kulu olmadığının, özgür olduğunun bilincine varmasıdır. Spinoza'nın ussal etiği kuşkucu-bilgisiz Aydınlanmanın yararcı etiğinin de insan Özgürlüğü ile bağdaşmadığının, bir hırs ve dürtü etiği olduğunun, bir etik olmadığının, törelliğin ancak Us üzerine duyanırsa Törellik olduğunun tanıtlamasıdır.
Spinoza'yı gerçek felsefi değeri içinde yeniden diriltenler Goethe ve Alman idealistleri oldu. Fichte Spinoza'yı ciddi olarak inceledi ve felsefesinin törel vurgusu Spinoza'yı anımsatır. Hegel Bir felsefeci olmak için ilkin bir Spinozacı olmalısınız; eğer Spinozacılığınız yoksa, bir felsefeniz de yoktur" derken, Schelling Spinozacılığın derinliklerine dalmamış hiç kimsenin felsefede tam ve gerçek bilgiye erişemeyeceğini söylüyordu. Descartes ile birlikte Spinoza'yı Avrupa'da modern felsefenin kurucusu olarak, ve felsefesini kendi felsefelerinin ruhu olarak kabul ettiler. Bilginin bir kez daha keyfi düşünürlerin düşünce uçuşmalarının ötesinde yattığını, Yöntem, Dizge, Tanıtlama sorunlarının Bilginin bütün bir yazgısını ilgilendiren başlıca sorunlar olduğunu kabul ettiler.

İnsan ussal törel varoluşa yeteneklidir, ama bunu ancak gökten ya da yerden buyruk almaksızın, ve Gerçeği yalnızca kendi Usu ile, kendi Duyuncu ile bularak başarabilir. Ahlak ancak insanın Özgürlük ile bir olan Duyuncundan doğduğu ölçüde gerçek Ahlaktır; ya da, insan ancak iyi ve kötü, doğru ve eğri olanı ussal Duyuncu ile ayırdedebiliyorsa gerçekten moral bir varlıktır. Bunu ancak Gerçeği bilebilirse, ancak kuşkuda ve bilgisizlikte takılıp kalmazsa yapabilir. Eğer yapamazsa anlamsız, saçma, gereksiz bir hiçliktir. Modern dönem Özgürlük dönemidir yalnızca despot için değil, yalnızca efendiler için değil, ama evrensel olarak. Modern dönemin kavramı Avrupalı ve Afrikalı ve Asyalı için, bütün bir insanlık için gelişme, kendini çirkin, kötü, bilgisiz kültür biçimlerinden kurtarma, kendini gerçek kendisi yapma süreci olmasında yatar ve bunun biricik olanağı insanın ne yerin ne de göğün kulu olmadığının, özgür olduğunun bilincine varmasıdır. Spinoza'nın ussal etiği kuşkucu-bilgisiz Aydınlanmanın yararcı etiğinin de insan Özgürlüğü ile bağdaşmadığının, bir hırs ve dürtü etiği olduğunun, bir etik olmadığının, törelliğin ancak Us üzerine duyanırsa Törellik olduğunun tanıtlamasıdır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat