Totaliter Türkiye Çiftliği Siyasi Yazılar ve Söyleşiler, 1978-2006

Stok Kodu:
9789753443456
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
504
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
9.00
7.20
9789753443456
54897
Totaliter Türkiye Çiftliği
Totaliter Türkiye Çiftliği Siyasi Yazılar ve Söyleşiler, 1978-2006
7.2
Özkoray: AB yolundaki Türkiye, ne yeşil faşizme, ne de haki militarizme mahkûmdur Gazeteci Erol Özkoray ın altı kitaptan oluşan siyasi dizisinin ilk eseri "Totaliter Türkiye Çiftliği - Siyasi yazılar ve söyleşiler" Ragıp Zarakolu nun yönetimindeki Belge Yayınları ndan çıktı. Attila Tuygan ın yayına hazırladığı 504 sayfalık kitap Özkoray ın 1978-2006 yılları arasındaki 28 yıllık söyleşi, röportaj ve makalelerinden seçmeleri içeriyor. Kitabın amacı Türkiye de rejim-devlet-sistem üçlüsünün analizini yapmak, teşhisler koymak ve demokratikleşme için çözüm önermek. Siyaset bilimci, gazeteci ve iletişimci olarak edindiği birikim ve deneyimleri bu kitapta Paris-İstanbul ekseninde yansıtan Özkoray, siyasi yapıları ve kuruluş omurgaları birbirine çok benzeyen Fransa ve Türkiye yi de karşılaştırarak ileri bir demokrasi örneğini anlamamızı sağlıyor. Erol Özkoray, kitabında Türkiye deki siyasi sistemi, "Sinsi Totaliter Rejim" olarak niteliyor. Özkoray, Türkiye de rejimin sinsi totalitarizmden gerçek bir demokrasiye geçebilmesi için de şunları öneriyor: "Türkiye de gerçek bir demokrasi kurulabilmesi için laik cumhuriyetin demokratikleşmesi; siyasette dualitenin sağlanması, yani sağ ve sol ana gövde partilerinin kurulması; ordunun iç düşman kavramını terk edip asli işi olan dış düşmana yönelmesi; hastalıklı olan partiler sistemi yerine çoğulcu yapının kurulması; Anayasa nın sivilleştirilmesi; seçme-temsil-denetleme üçlüsünün sağlanması, böylelikle yolsuzlukların da önlenmesi; siyasetin finansmanında şeffaflık kanununun çıkarılması ve Basında Anti-Tekel Kanunu nun çıkartılarak acil olarak uygulanması gerekiyor. Ancak bütün bunlar yapıldığında Türkiye gerçek demokrasi ile tanışabilecek ve AB yolunda ilerleyebilecektir. Bunlar bir bütündür ve bu sıraladıklarımdan bir tanesi bile gerçekleşmezse Türkiye nin demokratikleşme projesi çöker". Özkoray kitapta bir yandan aydın bilinciyle Türkiye nin yapısal hastalıklarını teşhis ederken diğer yandan da bir siyaset mimarı gibi Türkiye Projesi nin teorisyenliğini de yapıyor. Çağdaş bir sosyalizm/sosyal demokrasi yorumu yapan Özkoray, Türkiye de bilinen kalıpların dışındaki tavrı, yurtsever ve eleştirel gözlüğü, batıda demokrasilerin geldiği en ileri noktadan Türkiye ye bakabilmesi ile ayrı bir bakış açısı sunuyor. Özkoray kendini, Ordu nun siyasetten uzaklaşmasını isteyenlerin islamcılara yaslanması, tam tersine laikliği islamcı tehlikeden korumak isteyenlerin de orduya dayanması gibi totaliter bir dengenin de dışında konumlandırıyor: "AB yolundaki Türkiye, ne yeşil faşizme, ne de haki militarizme mahkûmdur". "Totaliter Türkiye Çiftliği"nde 504 sayfalık içerik şu ana başlıklar altında toplanıyor: Sinsi Totaliter Rejim; Gerçek İktidar: TSK; Partiler Sistemi; Yolsuzluk; Laiklik ve İslamcılar; Türkiye nin Geleceği: Avrupa Birliği; Kürt Sorunu; Tarihle Yüzleşme, Ermeni Sorunu ve Soykırım; Basın Özgürlüğü ve Yalan Laboratuarları; Uluslararası İlişkiler; Kültür. "Kitabın hedeflerinden biri de, 25 yıldır depolitizasyona maruz kalmış ve toplumsal soykırım a uğramış olan ülkemizde, fikirlerin oluşmasına katkıda bulunan ve bu fikirleri kullananlardan oluşan Kültürel Topluluk ile iletişim kurmak ve onları politika ile buluşturmak" diyen Özkoray, sözlerine şöyle son veriyor: "Dezenformasyon, yalan ve şiddetin her türlüsünün olağanlaştığı, lumpenliğin yüceltildiği totaliter Türkiye de, artık geç olmadan demokratik değerleri sahiplenmek ve bu değerler için tavizsiz mücadele etmek zorundayız". Erol Özkoray ın demokrasi alanındaki misyonu 1998 yılında yayınladığı İdea Politika dergisi ile ivme kazandı. Statükoyu derinden sarsan ve tabulara karşı şoke edici çıkışlar yapan bu siyaset kültürü dergisi, Ordu kaynaklı sekiz dava, toplatma, kapatılma gibi baskılara maruz kaldı. Kitapta, bu dergide yayınlanan ve gürültü koparan bazı yazılar da bulunuyor. Özkoray, demokrasi mücadelesi sırasında Turizm Bakanlığı na yolsuzluk davası açmak ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü nün basın özgürlüğüne müdahale ederek Paris te dava açan Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu na karşı şahitlik yapmak gibi öncü çıkışlar yapmış, bunlar karşısında bir karalama kampanyası ile de karşılaşmıştı. İfade özgürlüğünün özgürlüklerin anası ve demokrasinin temeli olduğunu söyleyen Özkoray ın bu davalarla ilgili yorumu şöyle: "İfade özgürlüğü yoksa demokrasi de yoktur. Ben kendi ifade özgürlüğüme de kimseyi karıştırtmam". Özkoray ın Belge den çıkacak olan bundan sonraki kitapları ise şöyle: İdea Politika dan seçmeler I-II ( Sözde Demokrasiden Yeni Topluma ve Yeni Dünya Düzensizliği ), siyasi ve mesleki anıların yer aldığı Bir Dinozor Hikayesi ve Ermeni sorununun işlendiği Sözde! .
Özkoray: AB yolundaki Türkiye, ne yeşil faşizme, ne de haki militarizme mahkûmdur Gazeteci Erol Özkoray ın altı kitaptan oluşan siyasi dizisinin ilk eseri "Totaliter Türkiye Çiftliği - Siyasi yazılar ve söyleşiler" Ragıp Zarakolu nun yönetimindeki Belge Yayınları ndan çıktı. Attila Tuygan ın yayına hazırladığı 504 sayfalık kitap Özkoray ın 1978-2006 yılları arasındaki 28 yıllık söyleşi, röportaj ve makalelerinden seçmeleri içeriyor. Kitabın amacı Türkiye de rejim-devlet-sistem üçlüsünün analizini yapmak, teşhisler koymak ve demokratikleşme için çözüm önermek. Siyaset bilimci, gazeteci ve iletişimci olarak edindiği birikim ve deneyimleri bu kitapta Paris-İstanbul ekseninde yansıtan Özkoray, siyasi yapıları ve kuruluş omurgaları birbirine çok benzeyen Fransa ve Türkiye yi de karşılaştırarak ileri bir demokrasi örneğini anlamamızı sağlıyor. Erol Özkoray, kitabında Türkiye deki siyasi sistemi, "Sinsi Totaliter Rejim" olarak niteliyor. Özkoray, Türkiye de rejimin sinsi totalitarizmden gerçek bir demokrasiye geçebilmesi için de şunları öneriyor: "Türkiye de gerçek bir demokrasi kurulabilmesi için laik cumhuriyetin demokratikleşmesi; siyasette dualitenin sağlanması, yani sağ ve sol ana gövde partilerinin kurulması; ordunun iç düşman kavramını terk edip asli işi olan dış düşmana yönelmesi; hastalıklı olan partiler sistemi yerine çoğulcu yapının kurulması; Anayasa nın sivilleştirilmesi; seçme-temsil-denetleme üçlüsünün sağlanması, böylelikle yolsuzlukların da önlenmesi; siyasetin finansmanında şeffaflık kanununun çıkarılması ve Basında Anti-Tekel Kanunu nun çıkartılarak acil olarak uygulanması gerekiyor. Ancak bütün bunlar yapıldığında Türkiye gerçek demokrasi ile tanışabilecek ve AB yolunda ilerleyebilecektir. Bunlar bir bütündür ve bu sıraladıklarımdan bir tanesi bile gerçekleşmezse Türkiye nin demokratikleşme projesi çöker". Özkoray kitapta bir yandan aydın bilinciyle Türkiye nin yapısal hastalıklarını teşhis ederken diğer yandan da bir siyaset mimarı gibi Türkiye Projesi nin teorisyenliğini de yapıyor. Çağdaş bir sosyalizm/sosyal demokrasi yorumu yapan Özkoray, Türkiye de bilinen kalıpların dışındaki tavrı, yurtsever ve eleştirel gözlüğü, batıda demokrasilerin geldiği en ileri noktadan Türkiye ye bakabilmesi ile ayrı bir bakış açısı sunuyor. Özkoray kendini, Ordu nun siyasetten uzaklaşmasını isteyenlerin islamcılara yaslanması, tam tersine laikliği islamcı tehlikeden korumak isteyenlerin de orduya dayanması gibi totaliter bir dengenin de dışında konumlandırıyor: "AB yolundaki Türkiye, ne yeşil faşizme, ne de haki militarizme mahkûmdur". "Totaliter Türkiye Çiftliği"nde 504 sayfalık içerik şu ana başlıklar altında toplanıyor: Sinsi Totaliter Rejim; Gerçek İktidar: TSK; Partiler Sistemi; Yolsuzluk; Laiklik ve İslamcılar; Türkiye nin Geleceği: Avrupa Birliği; Kürt Sorunu; Tarihle Yüzleşme, Ermeni Sorunu ve Soykırım; Basın Özgürlüğü ve Yalan Laboratuarları; Uluslararası İlişkiler; Kültür. "Kitabın hedeflerinden biri de, 25 yıldır depolitizasyona maruz kalmış ve toplumsal soykırım a uğramış olan ülkemizde, fikirlerin oluşmasına katkıda bulunan ve bu fikirleri kullananlardan oluşan Kültürel Topluluk ile iletişim kurmak ve onları politika ile buluşturmak" diyen Özkoray, sözlerine şöyle son veriyor: "Dezenformasyon, yalan ve şiddetin her türlüsünün olağanlaştığı, lumpenliğin yüceltildiği totaliter Türkiye de, artık geç olmadan demokratik değerleri sahiplenmek ve bu değerler için tavizsiz mücadele etmek zorundayız". Erol Özkoray ın demokrasi alanındaki misyonu 1998 yılında yayınladığı İdea Politika dergisi ile ivme kazandı. Statükoyu derinden sarsan ve tabulara karşı şoke edici çıkışlar yapan bu siyaset kültürü dergisi, Ordu kaynaklı sekiz dava, toplatma, kapatılma gibi baskılara maruz kaldı. Kitapta, bu dergide yayınlanan ve gürültü koparan bazı yazılar da bulunuyor. Özkoray, demokrasi mücadelesi sırasında Turizm Bakanlığı na yolsuzluk davası açmak ve Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü nün basın özgürlüğüne müdahale ederek Paris te dava açan Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu na karşı şahitlik yapmak gibi öncü çıkışlar yapmış, bunlar karşısında bir karalama kampanyası ile de karşılaşmıştı. İfade özgürlüğünün özgürlüklerin anası ve demokrasinin temeli olduğunu söyleyen Özkoray ın bu davalarla ilgili yorumu şöyle: "İfade özgürlüğü yoksa demokrasi de yoktur. Ben kendi ifade özgürlüğüme de kimseyi karıştırtmam". Özkoray ın Belge den çıkacak olan bundan sonraki kitapları ise şöyle: İdea Politika dan seçmeler I-II ( Sözde Demokrasiden Yeni Topluma ve Yeni Dünya Düzensizliği ), siyasi ve mesleki anıların yer aldığı Bir Dinozor Hikayesi ve Ermeni sorununun işlendiği Sözde! .
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat