Türk Alman Hukuk Sempozyumu (Cilti)

Stok Kodu:
9786051461779
Boyut:
140-210
Sayfa Sayısı:
180
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013-07
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
13.50
10.80
9786051461779
372827
Türk Alman Hukuk Sempozyumu (Cilti)
Türk Alman Hukuk Sempozyumu (Cilti)
10.8
DEUTSCH-TÜRKISCHES RECHTSSYMPOSIUM

TEORİ ve UYGULAMA AÇISINDAN İŞLETMELERDE HUKUK KURALLARINA UYGUN HAREKET ETME (COMPLIANCE) TARTIŞMALARI

WISSENSCHAFTLICHE UND PRAKTISCHE ASPEKTE DER COMPLIANCE-DISKUSSION

Ekonomik düzende şirketlerin bünyesinde, çalışanlardan kaynaklanan kural ihlâlleri, ticari hayatın işleyişi bakımından ciddi zararlar ve tehlikeler oluşturabilmektedir. Söz gelimi şirket adının ekonomik bir suça karıştığı düşüncesinin kamuoyunda yayılması, özellikle şirketlerin ticarî itibarını zedelemektedir. Bu durum da bilhassa borsada işlem gören şirketler bakımından olumsuz etkilere yol açıcı nitelikte olmaktadır. Dolayısıyla ekonomik düzende ciddi olumsuz etkiler doğurmakta ve toplumsal düzene zarar vermektedir. Artan ekonomik suçluluk sonucunda büyük şirketlerin önemli ticari kayıplara uğraması ve ekonomik düzenin zarar görmesi compliance kavramının doğmasına neden olan etkenlerin başında gelmektedir. Şirketler bakımından bu tür zararları ve riskleri asgarî düzeye indirmek için, yeni sistemlerin geliştirilmesi veya mevcut yapıların revize edilmesi yoluna gitme ihtiyacı doğmuştur.
-Compliance hem kelime hem de hukuksal kavram olarak Amerikandan dünya hukuk terminolojisine ve literatürüne geçmiştir. Global terminolojik bütünlük bakımından Türkçede de doğrudan -compliance- teriminin kullanılması yerinde olacaktır. Compliance kelimesinin Anglo-Amerikan hukuk terminolojisinde -kurallara uygunluk-, -usulü dairesinde olma-, -belirli düzenlemelere uygunluk- gibi anlamları bulunmaktadır. Complianceın kavram olarak tam neyi ifade ettiği konusunda ise, gerek kavramın orijini olan Anglo-Amerikan doktrininde ve gerekse bu konuda pekçok monografik eseri bünyesinde barındıran Alman hukuk literatüründe fikir birliği mevcut değildir. Bununla birlikte complieance kavramının iki temel durumu ifade ettiği genel olarak kabul edilmektedir. Buna göre compliance bir yandan işletmenin (şirketin), işletme organlarının ve tüm işletme çalışanlarının hukuk kurallarına (yasal düzenlemelere, etik kurallara ve işletme içi düzenlemelere) uygun hareket etmesi anlamına gelirken, diğer yandan ise compliance bu kurallara uyulmasını sağlamaya yarayan işletmesel yapılanma ve organizasyon faaliyetleri anlamına gelmektedir. Bu yapılanma ve organizasyanu gerçekleştirmek, başka bir anlatımla compliance sistemini kurmak ve uygulamak, şirketlerde idare organlarının görev alanına dahil olan işlerdendir.
Compliance hukuku, yolsuzluk, kartel ihlalleri, rüşvet ve usulsüzlük skandalları ile birlikte ilk olarak ABDde ele alınmaya başlamıştır. Bu hukuk dalının dayandığı ana düşünce, şirket içerisinde denetim ve gözetim yapılmasının sağlanması ve meydana gelen ihlâllerin aydınlığa kavuşturulması ve yaptırıma bağlanması suretiyle kanun ihlâllerine karşı önleyici tedbirlerin alınmasıdır. Bu doğrultuda compliance hukukunun amacı genel olarak, hukuksal düzenlemelere riayet edilmesini, şirketlere özgü tedbirler ve usuller (yapılanmalar) aracılığıyla şirket düzeyinde güvence altına almak olduğu söylenebilir.
-Mevcut gelişmeler ışığında compliance kavramı günümüzde birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de önem kazanmaya başlamıştır. Özellikle Kıta Avrupası hukukunda süratle gelişmekte olan bu kavram, Türk hukuku açısından da oldukça yeni bir konudur. Özellikle yabancı sermayeli şirketler ile, hisse senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde, compliance departmanı veya görevlilerine sıkça rastlanmaya başlanmıştır. Compliance kavramı ceza ve ticaret hukuku (şirketler, banka ve sernaye piyasası hukuku) başta olmak üzere, iş hukuku, vergi hukuku, rekabet hukuku, sosyal sigortalar hukuku, çevre ve ürün sorumluluğu hukuku gibi birçok hukuk dalı perspektifinden ele alınmayı gerektirmektedir. Ülkemiz açısından oldukça yeni olan compliance kavramının anlaşılması, kavrama yönelik ayrıntılı bilimsel tartışmalara ve değerlendirmelere yer vermek amacıyla İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi bünyesinde 01. 07. 2011 tarihinde -Türk Alman Hukuk Sempozyumu - Deutsch Türkisches Rechtssymposium: Teori ve Uygulama Açısından Şirketlerin Kurallara Uyması (Compliance) Tartışmaları- (-Wissenschaftliche und praktische Aspekte der Compliance-Diskussion-) isimli sempozyum düzenlenmiştir. Compliance sempozyumununda konular şirketler ve ceza hukuku perspektifinden ağırlıklı olarak ele alınmıştır:
-Bahsi geçen toplantıda compliance kavramı, Türk ve Alman hukuku karşılaştırmalı olarak ticaret hukuku kapsamında şirketler hukukuna etkisi ve bu bağlamda compliance kavramının anonim şirketler hukukundaki anlamı ve sorumluluk sistemine etkisi ele alınmıştır. Bu noktada anonim şirketler hukukundaki karşılığına yönelik açıklamalarda ve yapısal tespitlerde bulunulmuştur. Bunun yanı sıra ticari yaşamdan compliance uygulamalarına da yer verilmiştir. Ticari şirketlerin, rekabet koşullarına karşılık vermek için yöntemler belirlerken, bir yandan da hukuka riayeti sağlamak, diğer bir deyişle mevzuat hükümleri, sektörel kurallar ve etik prensiplere uygun hareket edilmesini sağlamak için özdenetim kuralları geliştirmesinin önemine işaret edilmiştir.
-Ceza hukuku boyutuna ilişkin olarak ise ceza hukuku ve compliance kavramı arasındaki bağlantı irdelenmiştir. Bu çerçevede compliance kavramı, ceza hukukunun en temel prensiplerinden biri olan -kusursuz sorumluluk olmaz- ilkesi doğrultusunda ele alınmıştır. Bu doğrultuda başkasının fiilinden dolayı cezai sorumluluğun ortaya çıkıp çıkmayacağı tartışılmıştır. Bunun yanı sıra ceza sorumluluğu noktasında şirket içerisindeki veya şirket çalışanlarından kaynaklanan kural ihlâlleri neler olabileceği irdelenmiştir. Bu bağlamda failin kişisel ceza sorumluluğunun yanı sıra şirket tüzel kişiliği ve şirket yöneticileri bakımından da sonuçlar analiz edilmiştir. Bu kapsamda söz konusu ihlallerden dolayı şirket yöneticilerine ceza verilmesi, şirket tüzel kişiliği hakkında idarî yaptırım veya güvenlik tedbirleri uygulanması değerlendirilmiştir.
-Ele alınan bu hususlar sonucunda compliance programının temel amacı, en başta rüşvet, karapara aklama, terörizmin finansmanı, vergi kaçakçılığı, kartel ihlaleri, içerden bilgi sızdırma, çevre suçları ve ticarî sırların ifşa edilmesi gibi
DEUTSCH-TÜRKISCHES RECHTSSYMPOSIUM

TEORİ ve UYGULAMA AÇISINDAN İŞLETMELERDE HUKUK KURALLARINA UYGUN HAREKET ETME (COMPLIANCE) TARTIŞMALARI

WISSENSCHAFTLICHE UND PRAKTISCHE ASPEKTE DER COMPLIANCE-DISKUSSION

Ekonomik düzende şirketlerin bünyesinde, çalışanlardan kaynaklanan kural ihlâlleri, ticari hayatın işleyişi bakımından ciddi zararlar ve tehlikeler oluşturabilmektedir. Söz gelimi şirket adının ekonomik bir suça karıştığı düşüncesinin kamuoyunda yayılması, özellikle şirketlerin ticarî itibarını zedelemektedir. Bu durum da bilhassa borsada işlem gören şirketler bakımından olumsuz etkilere yol açıcı nitelikte olmaktadır. Dolayısıyla ekonomik düzende ciddi olumsuz etkiler doğurmakta ve toplumsal düzene zarar vermektedir. Artan ekonomik suçluluk sonucunda büyük şirketlerin önemli ticari kayıplara uğraması ve ekonomik düzenin zarar görmesi compliance kavramının doğmasına neden olan etkenlerin başında gelmektedir. Şirketler bakımından bu tür zararları ve riskleri asgarî düzeye indirmek için, yeni sistemlerin geliştirilmesi veya mevcut yapıların revize edilmesi yoluna gitme ihtiyacı doğmuştur.
-Compliance hem kelime hem de hukuksal kavram olarak Amerikandan dünya hukuk terminolojisine ve literatürüne geçmiştir. Global terminolojik bütünlük bakımından Türkçede de doğrudan -compliance- teriminin kullanılması yerinde olacaktır. Compliance kelimesinin Anglo-Amerikan hukuk terminolojisinde -kurallara uygunluk-, -usulü dairesinde olma-, -belirli düzenlemelere uygunluk- gibi anlamları bulunmaktadır. Complianceın kavram olarak tam neyi ifade ettiği konusunda ise, gerek kavramın orijini olan Anglo-Amerikan doktrininde ve gerekse bu konuda pekçok monografik eseri bünyesinde barındıran Alman hukuk literatüründe fikir birliği mevcut değildir. Bununla birlikte complieance kavramının iki temel durumu ifade ettiği genel olarak kabul edilmektedir. Buna göre compliance bir yandan işletmenin (şirketin), işletme organlarının ve tüm işletme çalışanlarının hukuk kurallarına (yasal düzenlemelere, etik kurallara ve işletme içi düzenlemelere) uygun hareket etmesi anlamına gelirken, diğer yandan ise compliance bu kurallara uyulmasını sağlamaya yarayan işletmesel yapılanma ve organizasyon faaliyetleri anlamına gelmektedir. Bu yapılanma ve organizasyanu gerçekleştirmek, başka bir anlatımla compliance sistemini kurmak ve uygulamak, şirketlerde idare organlarının görev alanına dahil olan işlerdendir.
Compliance hukuku, yolsuzluk, kartel ihlalleri, rüşvet ve usulsüzlük skandalları ile birlikte ilk olarak ABDde ele alınmaya başlamıştır. Bu hukuk dalının dayandığı ana düşünce, şirket içerisinde denetim ve gözetim yapılmasının sağlanması ve meydana gelen ihlâllerin aydınlığa kavuşturulması ve yaptırıma bağlanması suretiyle kanun ihlâllerine karşı önleyici tedbirlerin alınmasıdır. Bu doğrultuda compliance hukukunun amacı genel olarak, hukuksal düzenlemelere riayet edilmesini, şirketlere özgü tedbirler ve usuller (yapılanmalar) aracılığıyla şirket düzeyinde güvence altına almak olduğu söylenebilir.
-Mevcut gelişmeler ışığında compliance kavramı günümüzde birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de önem kazanmaya başlamıştır. Özellikle Kıta Avrupası hukukunda süratle gelişmekte olan bu kavram, Türk hukuku açısından da oldukça yeni bir konudur. Özellikle yabancı sermayeli şirketler ile, hisse senetleri borsada işlem gören anonim şirketlerde, compliance departmanı veya görevlilerine sıkça rastlanmaya başlanmıştır. Compliance kavramı ceza ve ticaret hukuku (şirketler, banka ve sernaye piyasası hukuku) başta olmak üzere, iş hukuku, vergi hukuku, rekabet hukuku, sosyal sigortalar hukuku, çevre ve ürün sorumluluğu hukuku gibi birçok hukuk dalı perspektifinden ele alınmayı gerektirmektedir. Ülkemiz açısından oldukça yeni olan compliance kavramının anlaşılması, kavrama yönelik ayrıntılı bilimsel tartışmalara ve değerlendirmelere yer vermek amacıyla İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi bünyesinde 01. 07. 2011 tarihinde -Türk Alman Hukuk Sempozyumu - Deutsch Türkisches Rechtssymposium: Teori ve Uygulama Açısından Şirketlerin Kurallara Uyması (Compliance) Tartışmaları- (-Wissenschaftliche und praktische Aspekte der Compliance-Diskussion-) isimli sempozyum düzenlenmiştir. Compliance sempozyumununda konular şirketler ve ceza hukuku perspektifinden ağırlıklı olarak ele alınmıştır:
-Bahsi geçen toplantıda compliance kavramı, Türk ve Alman hukuku karşılaştırmalı olarak ticaret hukuku kapsamında şirketler hukukuna etkisi ve bu bağlamda compliance kavramının anonim şirketler hukukundaki anlamı ve sorumluluk sistemine etkisi ele alınmıştır. Bu noktada anonim şirketler hukukundaki karşılığına yönelik açıklamalarda ve yapısal tespitlerde bulunulmuştur. Bunun yanı sıra ticari yaşamdan compliance uygulamalarına da yer verilmiştir. Ticari şirketlerin, rekabet koşullarına karşılık vermek için yöntemler belirlerken, bir yandan da hukuka riayeti sağlamak, diğer bir deyişle mevzuat hükümleri, sektörel kurallar ve etik prensiplere uygun hareket edilmesini sağlamak için özdenetim kuralları geliştirmesinin önemine işaret edilmiştir.
-Ceza hukuku boyutuna ilişkin olarak ise ceza hukuku ve compliance kavramı arasındaki bağlantı irdelenmiştir. Bu çerçevede compliance kavramı, ceza hukukunun en temel prensiplerinden biri olan -kusursuz sorumluluk olmaz- ilkesi doğrultusunda ele alınmıştır. Bu doğrultuda başkasının fiilinden dolayı cezai sorumluluğun ortaya çıkıp çıkmayacağı tartışılmıştır. Bunun yanı sıra ceza sorumluluğu noktasında şirket içerisindeki veya şirket çalışanlarından kaynaklanan kural ihlâlleri neler olabileceği irdelenmiştir. Bu bağlamda failin kişisel ceza sorumluluğunun yanı sıra şirket tüzel kişiliği ve şirket yöneticileri bakımından da sonuçlar analiz edilmiştir. Bu kapsamda söz konusu ihlallerden dolayı şirket yöneticilerine ceza verilmesi, şirket tüzel kişiliği hakkında idarî yaptırım veya güvenlik tedbirleri uygulanması değerlendirilmiştir.
-Ele alınan bu hususlar sonucunda compliance programının temel amacı, en başta rüşvet, karapara aklama, terörizmin finansmanı, vergi kaçakçılığı, kartel ihlaleri, içerden bilgi sızdırma, çevre suçları ve ticarî sırların ifşa edilmesi gibi
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat