Türk Hukukunda Tefecilik

Stok Kodu:
9786051463544
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
204
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2014-04
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
13.20
10.56
9786051463544
380947
Türk Hukukunda Tefecilik
Türk Hukukunda Tefecilik
10.56
Günümüz hayat şartlarında ekonomik kaynak ihtiyacı içerisinde olan bireyler, banka ve finans kurumlarının yanında -tefecilere- de müracaat etmektedir. Banka ve finans kurumları, kanuna uygun faaliyetlerde bulunmakta ve bu yönüyle -hukuka uygun- hareket etmektedir. Ancak, çoğunlukla zor durumda bulunan ve mali durumlarının kötü olması nedeniyle kredi başvuru şartlarını karşılayamayan kimseler, hiçbir prosedür gerektirmeyen ve yasal kredi ve finans kuruluşlarına nazaran para talebine daha hızlı cevap veren kimselere (tefecilere) başvurmakta ve fakat günün ekonomik koşullarının çok üzerinde bir faiz maliyetiyle karşılaşmaktadır.
Tefecilik eyleminin suç olarak nitelendirilmesi ile; bir yandan toplumun sosyal ve ekonomik düzeni korunmakta ve diğer yandan da, kayıt dışı ve haksız kazanç elde edilen, kanuna aykırı bir şekilde işleyen ödünç para verme sektörü ile mücadele amaçlanmaktadır. Nihayet, her iki amacın doğal bir sonucu olarak maddi açıdan zor durumda olan insanların sömürülmelerinin de önüne geçilmek istenmektedir.
Sosyal ve ekonomik hayat içerisinde gerçekte tefecilik olduğu halde sanki bir hukuki işlemmiş gibi meşrulaştırılmış ve yaygınlaştırılmış modern tefecilik yöntemlerine gün geçtikçe daha çok rastlanmaktadır. Özellikle kredi kartı veya kıymetli evrak kullanma (senet kırdırma) suretiyle, görünüşte meşru gözüken ve fakat özünde -tefecilik- anlamı taşıyan işlemlere sık rastlanılmaktadır.
İvazlı ödünç sözleşmesi ile faiz talep edilmesi -klasik tefecilik- olarak karşımıza çıkmakla birlikte POS Tefeciliği, senet kırdırma gibi modern tefecilik eylemlerinin, TCK m. 241 bağlamında tefecilik suçu bakımından -tipik- olup olmadığı ya da diğer bir deyişle, tefecilik suçunun kanuni unsurlarını taşıyıp taşımadığı hususlarının ayrıntılı bir biçimde tartışılması gerekmektedir.
Günümüz hayat şartlarında ekonomik kaynak ihtiyacı içerisinde olan bireyler, banka ve finans kurumlarının yanında -tefecilere- de müracaat etmektedir. Banka ve finans kurumları, kanuna uygun faaliyetlerde bulunmakta ve bu yönüyle -hukuka uygun- hareket etmektedir. Ancak, çoğunlukla zor durumda bulunan ve mali durumlarının kötü olması nedeniyle kredi başvuru şartlarını karşılayamayan kimseler, hiçbir prosedür gerektirmeyen ve yasal kredi ve finans kuruluşlarına nazaran para talebine daha hızlı cevap veren kimselere (tefecilere) başvurmakta ve fakat günün ekonomik koşullarının çok üzerinde bir faiz maliyetiyle karşılaşmaktadır.
Tefecilik eyleminin suç olarak nitelendirilmesi ile; bir yandan toplumun sosyal ve ekonomik düzeni korunmakta ve diğer yandan da, kayıt dışı ve haksız kazanç elde edilen, kanuna aykırı bir şekilde işleyen ödünç para verme sektörü ile mücadele amaçlanmaktadır. Nihayet, her iki amacın doğal bir sonucu olarak maddi açıdan zor durumda olan insanların sömürülmelerinin de önüne geçilmek istenmektedir.
Sosyal ve ekonomik hayat içerisinde gerçekte tefecilik olduğu halde sanki bir hukuki işlemmiş gibi meşrulaştırılmış ve yaygınlaştırılmış modern tefecilik yöntemlerine gün geçtikçe daha çok rastlanmaktadır. Özellikle kredi kartı veya kıymetli evrak kullanma (senet kırdırma) suretiyle, görünüşte meşru gözüken ve fakat özünde -tefecilik- anlamı taşıyan işlemlere sık rastlanılmaktadır.
İvazlı ödünç sözleşmesi ile faiz talep edilmesi -klasik tefecilik- olarak karşımıza çıkmakla birlikte POS Tefeciliği, senet kırdırma gibi modern tefecilik eylemlerinin, TCK m. 241 bağlamında tefecilik suçu bakımından -tipik- olup olmadığı ya da diğer bir deyişle, tefecilik suçunun kanuni unsurlarını taşıyıp taşımadığı hususlarının ayrıntılı bir biçimde tartışılması gerekmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat