Türk Salgın Öyküleri: Salgın Edebiyatına Giriş

Stok Kodu:
9786257698191
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
424
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021-03
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Kitap kağıdı
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
11.70
9.36
9786257698191
585847
Türk Salgın Öyküleri: Salgın Edebiyatına Giriş
Türk Salgın Öyküleri: Salgın Edebiyatına Giriş
9.36
Gılgameş Destanı'yla Decameron'u ortak paydada buluşturan salgınların tarihi, insanlık tarihiyle eştir. Salgın edebiyatı, toplumların yaşadıkları salgınların yansıtıldığı bir iç bükey ayna olarak doğar ve hızla gelişir. Romanlar, Batı'da modernitenin başlangıcından itibaren salgınların anlatım hakkını modernitenin edebî türü olarak destanlardan devralmış görünse de esasen veba edebiyatı, verem edebiyatı, frengi edebiyatı, cüzzam edebiyatı, sanatoryum edebiyatı, mezarlık edebiyatı, karantina edebiyatı gibi isimlerle adlandırılan tüm alt tematik türlerde yazılan romanlar, şiirler, öyküler ve tiyatro eserleri salgın edebiyatı çatısı altında toplanır.
Batı salgın edebiyatı türündeki eserlerin tüm dünya edebiyatlarına yayılan salgın belgeleri, salgın metaforları, salgından kaçış motifi, salgın ritüelleri, salgın mekânının kurgusal özellikleri, karantina hattı, salgında karnaval atmosferi, ölüm dansı, salgında oyun temi, çirkinlik edebiyatı kodları, salgınla cezalandırma, salgında sınıfsal ayrım, salgın dönemi karaborsacı tipi, salgın hastalıkla damgalama, salgın edebiyatı çerçevesinde gelişen kurmacanın ütopik-distopik-heterotopik boyutları, şeytanla özdeşleştirilerek kişileştirilen salgının yerine geçme motifi gibi ortak unsurları bu kitapta salgın edebiyatına giriş mahiyetinde bir araya getirilerek Batı salgın edebiyatının Türk öykülerine yansıyan cephesi eleştirel bir bakış açısıyla ele alınmakta, Türk salgın öykülerinin özgün yönü ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Batılı örneklerin aksine Türk salgın edebiyatı, öykü türünde yeşerir. Türk edebiyatçılarının bu tercihi Türk salgın edebiyatına yönelik bir çalışmanın başlangıç noktası olarak öyküye gitmeyi zorunlu kılar. İktidar, gelenek, toplum, burjuvazi, ideoloji ve modernite eleştirisi hattında gelişen, temel çerçevesi hazırlanmış, motifleri, metaforları, ilişkiler ağı belirlenmiş özgün bir Türk salgın öyküsünden bugün bahsetmek mümkündür. Türk salgın öykülerinde çifte salgın kurgulama, salgına sebep olan hastalığın adını vermeme, salgını bir ölüm hattı dahilinde doğal bir karantina alanında anlatma zamanla karakteristik bir hâl alır...
Gılgameş Destanı'yla Decameron'u ortak paydada buluşturan salgınların tarihi, insanlık tarihiyle eştir. Salgın edebiyatı, toplumların yaşadıkları salgınların yansıtıldığı bir iç bükey ayna olarak doğar ve hızla gelişir. Romanlar, Batı'da modernitenin başlangıcından itibaren salgınların anlatım hakkını modernitenin edebî türü olarak destanlardan devralmış görünse de esasen veba edebiyatı, verem edebiyatı, frengi edebiyatı, cüzzam edebiyatı, sanatoryum edebiyatı, mezarlık edebiyatı, karantina edebiyatı gibi isimlerle adlandırılan tüm alt tematik türlerde yazılan romanlar, şiirler, öyküler ve tiyatro eserleri salgın edebiyatı çatısı altında toplanır.
Batı salgın edebiyatı türündeki eserlerin tüm dünya edebiyatlarına yayılan salgın belgeleri, salgın metaforları, salgından kaçış motifi, salgın ritüelleri, salgın mekânının kurgusal özellikleri, karantina hattı, salgında karnaval atmosferi, ölüm dansı, salgında oyun temi, çirkinlik edebiyatı kodları, salgınla cezalandırma, salgında sınıfsal ayrım, salgın dönemi karaborsacı tipi, salgın hastalıkla damgalama, salgın edebiyatı çerçevesinde gelişen kurmacanın ütopik-distopik-heterotopik boyutları, şeytanla özdeşleştirilerek kişileştirilen salgının yerine geçme motifi gibi ortak unsurları bu kitapta salgın edebiyatına giriş mahiyetinde bir araya getirilerek Batı salgın edebiyatının Türk öykülerine yansıyan cephesi eleştirel bir bakış açısıyla ele alınmakta, Türk salgın öykülerinin özgün yönü ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Batılı örneklerin aksine Türk salgın edebiyatı, öykü türünde yeşerir. Türk edebiyatçılarının bu tercihi Türk salgın edebiyatına yönelik bir çalışmanın başlangıç noktası olarak öyküye gitmeyi zorunlu kılar. İktidar, gelenek, toplum, burjuvazi, ideoloji ve modernite eleştirisi hattında gelişen, temel çerçevesi hazırlanmış, motifleri, metaforları, ilişkiler ağı belirlenmiş özgün bir Türk salgın öyküsünden bugün bahsetmek mümkündür. Türk salgın öykülerinde çifte salgın kurgulama, salgına sebep olan hastalığın adını vermeme, salgını bir ölüm hattı dahilinde doğal bir karantina alanında anlatma zamanla karakteristik bir hâl alır...
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat