Türkiye Ortam Sorunları Coğrafyası

Stok Kodu:
9786054052868
Boyut:
165-245
Sayfa Sayısı:
472
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2015-02
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
15.00
12.00
9786054052868
143070
Türkiye Ortam Sorunları Coğrafyası
Türkiye Ortam Sorunları Coğrafyası
12
Önsöz Bütünüyle dünya ekosisteminde ve onun bir parçası olan Türkiyede hayat kalitesi, ortam (çevre) bilimine sıkı sıkıya bağlıdır. Günümüzde, coğrafya da dahil olmak üzere, birçok bilim dalı ekolojinin çatısı altında toplanmıştır. Coğrafya bilimi, dünya ekosisteminin yada daha küçük bir mekanın çeşitli ortam sorunlarına karşı ilgi duyan coğrafi ekoloji yaklaşımını geliştirmiştir. Böyle bir yaklaşımda, ortam bir bütün olarak görülmekte ve ekolojik açıdan farklılaşmış alanlar ayırt edilerek, çeşitli ekosistem sınıflandırmaları yapılmaktadır. Coğrafi ekolojinin, ortamla ilgili sorunların tespitinde ve çözüm üretilmesinde, ayrı ve önemli bir yerinin olması, eskiden beri coğrafyacıların ortam sorunlarıyla yakından ilgilenmelerini zorunlu kılmıştır. Zaten sıcaklık, yağış, basınç, rüzgar gibi klimatolojik unsurlar, eğim, bakı ve yükselti gibi topoğrafik unsurlar, iltolojik ve yapısal ölezlikler, pedolojik ve vejetatif özellikler olarak bilinen fiziki ortam koşulları ile nüfus, yerleşme ve ekonomik etkinlikler gibi beşeri ortam koşulları; ekolojik temelin belirleyici unsurları oldukları gibi, ekosistemdeki değişimin de nedenleridir. Günümüzde dünya ekosisteminin ortamla ilgili olan sorunları, hem çok çeşitli, hem de ekosistemdeki etki payları çok farklıdır. Özellikle, gelişmiş ülkelerin üzerinde fazlasıyla durdukları ortam ve sorunları konuları, Türkiye için oldukça yenidir. Bu eserde, ekolojik ortam olarak Türkiye seçilmiş olup, atmosfer, su ve hava ekosistemleri ayrı ayrı incelenerek, sorunları belirlenmeye çalışılmıştır. Türkiyede mevcut ortam sorunlarının kökenleri ve coğrafi dağılışları bir hayli farklıdır. Ortaya çıkan sorun doğal ya da beşeri kökenli olabileceği gibi, her ikisinin tesirine de maruz olabilmektedir. Ancak eserde, mevcut sorunlara sınırlılık getirmek düşüncesiyle daha ziyade beşeri kökenliler çalışmaya esas teşkil etmiştir. Doğal kökenliler (deprem, kütle hareketleri, sel, çığ, vs.) değerlendirmeye alınmamıştır. Türkiyede ekolojik dengenin bozulmasında, özellikle hızlı nüfus artışı, hızlı ve çarpık kentleşme, endüstrileşme, tarım alanlarının genişlemesi ve tarım teknolojileri gibi beşeri olaylar önemli rol oynamaktadır. İçeriği gereği, çalışmanın disiplinler arası bir nitelik de taşıması nedeniyle eserde her konu aynı kapsamda incelenememiştir. Hatta bazı konularda daha sınırlı kalınmış ve ilgili kaynaklardan fazlasıyla yararlanılarak, aktarmalar yapılmıştır. Bütün bunlara rağmen, bütünüyle Türkiye ortamının ve sorunlarının ekosistemlere göre tanıtılmasına özen gösterilmiştir. Farklı bilim dallarına ait birçok çalışmanın ve resmi verilerin sonuçlarına bağlı olarak ortaya çıkan bu çalışma, öncelikle Coğrafya Bölümü öğrencilerinin Türkiyenin ekolojik koşullarını ve sorunlarını algılamalarına katkıda bulunmak amacıyla hazırlanmıştır. Ayrıca Türkiye ortam sorunlarıyla ilgilenen diğer meslek mensuplarının da yararlanabilecekleri bir kaynak vasfı taşımasına da dikkat edilmiştir. Prof. Dr. Nuriye GARİPAĞAOĞLU Feneryolu, 20 Ağustos 2011
Önsöz Bütünüyle dünya ekosisteminde ve onun bir parçası olan Türkiyede hayat kalitesi, ortam (çevre) bilimine sıkı sıkıya bağlıdır. Günümüzde, coğrafya da dahil olmak üzere, birçok bilim dalı ekolojinin çatısı altında toplanmıştır. Coğrafya bilimi, dünya ekosisteminin yada daha küçük bir mekanın çeşitli ortam sorunlarına karşı ilgi duyan coğrafi ekoloji yaklaşımını geliştirmiştir. Böyle bir yaklaşımda, ortam bir bütün olarak görülmekte ve ekolojik açıdan farklılaşmış alanlar ayırt edilerek, çeşitli ekosistem sınıflandırmaları yapılmaktadır. Coğrafi ekolojinin, ortamla ilgili sorunların tespitinde ve çözüm üretilmesinde, ayrı ve önemli bir yerinin olması, eskiden beri coğrafyacıların ortam sorunlarıyla yakından ilgilenmelerini zorunlu kılmıştır. Zaten sıcaklık, yağış, basınç, rüzgar gibi klimatolojik unsurlar, eğim, bakı ve yükselti gibi topoğrafik unsurlar, iltolojik ve yapısal ölezlikler, pedolojik ve vejetatif özellikler olarak bilinen fiziki ortam koşulları ile nüfus, yerleşme ve ekonomik etkinlikler gibi beşeri ortam koşulları; ekolojik temelin belirleyici unsurları oldukları gibi, ekosistemdeki değişimin de nedenleridir. Günümüzde dünya ekosisteminin ortamla ilgili olan sorunları, hem çok çeşitli, hem de ekosistemdeki etki payları çok farklıdır. Özellikle, gelişmiş ülkelerin üzerinde fazlasıyla durdukları ortam ve sorunları konuları, Türkiye için oldukça yenidir. Bu eserde, ekolojik ortam olarak Türkiye seçilmiş olup, atmosfer, su ve hava ekosistemleri ayrı ayrı incelenerek, sorunları belirlenmeye çalışılmıştır. Türkiyede mevcut ortam sorunlarının kökenleri ve coğrafi dağılışları bir hayli farklıdır. Ortaya çıkan sorun doğal ya da beşeri kökenli olabileceği gibi, her ikisinin tesirine de maruz olabilmektedir. Ancak eserde, mevcut sorunlara sınırlılık getirmek düşüncesiyle daha ziyade beşeri kökenliler çalışmaya esas teşkil etmiştir. Doğal kökenliler (deprem, kütle hareketleri, sel, çığ, vs.) değerlendirmeye alınmamıştır. Türkiyede ekolojik dengenin bozulmasında, özellikle hızlı nüfus artışı, hızlı ve çarpık kentleşme, endüstrileşme, tarım alanlarının genişlemesi ve tarım teknolojileri gibi beşeri olaylar önemli rol oynamaktadır. İçeriği gereği, çalışmanın disiplinler arası bir nitelik de taşıması nedeniyle eserde her konu aynı kapsamda incelenememiştir. Hatta bazı konularda daha sınırlı kalınmış ve ilgili kaynaklardan fazlasıyla yararlanılarak, aktarmalar yapılmıştır. Bütün bunlara rağmen, bütünüyle Türkiye ortamının ve sorunlarının ekosistemlere göre tanıtılmasına özen gösterilmiştir. Farklı bilim dallarına ait birçok çalışmanın ve resmi verilerin sonuçlarına bağlı olarak ortaya çıkan bu çalışma, öncelikle Coğrafya Bölümü öğrencilerinin Türkiyenin ekolojik koşullarını ve sorunlarını algılamalarına katkıda bulunmak amacıyla hazırlanmıştır. Ayrıca Türkiye ortam sorunlarıyla ilgilenen diğer meslek mensuplarının da yararlanabilecekleri bir kaynak vasfı taşımasına da dikkat edilmiştir. Prof. Dr. Nuriye GARİPAĞAOĞLU Feneryolu, 20 Ağustos 2011
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat