Türkiye'nin Petrol Savaşları

Stok Kodu:
9799756054467
Boyut:
135-215
Sayfa Sayısı:
168
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
5.00
4.00
9799756054467
67557
Türkiye'nin Petrol Savaşları
Türkiye'nin Petrol Savaşları
4.00
Yılda 30 milyon tona yakın petrol tüketen Türkiye'nin yabancı petrol şirketlerine bağımlılığı giderek artıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında ülke gelirleri içinde maden ürünleri nin payı yüzde 44 iken, 2000'lerin Türkiye'sinde bu oran yüzde 1'lere kadar düştü. 2020 yılında ise Türkiye enerji alanında yüzde 100 dışa bağımlı hale gelecek. Türkiye'de petrol potansiyeli bulunan sahaların ancak beşte birinin araştırıldığı bir durum sözkonusu. ABD'li petrol şirketlerini Türkiye'de petrol aramaya davet eden dönemin enerji Bakanı Serbülent Bingöl'ün, aldığı cevap oldukça manidar: Sizde 5 bin metre ve altında zengin petrol yatakları var. Fakat size güvenmiyoruz. Ya İran, Irak örneğinde olduğu gibi petrolü devletleştirirseniz!' Türkiye Cumhuriyeti tarihinde toplam 3 bin kuyu delinmişken, A.B.D.'de her yıl onbinlerce kuyu açılmaktadır. Rusya'da ise kuyu sayısı 1 milyondan fazladır.Komşuları İran, Suriye, Irak, Orta Asya ve Karadeniz'in kuzey kıyılarında zengin petrol ve doğalgaz yatakları bulunan Türkiye gerçekten petrol fakiri bir ülke mi' Türkiye'nin Petrol Kanunu'nu Yahudi asıllı bir Amerikalı mı yazdı' Hangi ülkeler Türkiye'nin petrol çıkartmasını engellemektedir' AB, Türkiye gibi aday ülkelere petrol alanında kamunun özelleştirmesini dayatırken, kendi ülkelerinde farklı uygulamalar mı gerçekleştirmektedir' Haritalardaki kırmızı çizgiler petrol rezervlerini nasıl etkiliyor' Anadolu'da açılan kuyular neden bir bir kapatıldı' Türkiye'nin başına terör petrol için mi bela edildi' TPAO bilinçli olarak mı atıl hale getirildi' Aslında tüm bu soruların cevabı dönemin İngiliz Başbakanı Churcil'in Bir damla petrol bir damla kandan değerlidir' sözünde, yani küresel güçlerin petrol stratejisinin şifrelerinde yatıyor.
Yılda 30 milyon tona yakın petrol tüketen Türkiye'nin yabancı petrol şirketlerine bağımlılığı giderek artıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk yıllarında ülke gelirleri içinde maden ürünleri nin payı yüzde 44 iken, 2000'lerin Türkiye'sinde bu oran yüzde 1'lere kadar düştü. 2020 yılında ise Türkiye enerji alanında yüzde 100 dışa bağımlı hale gelecek. Türkiye'de petrol potansiyeli bulunan sahaların ancak beşte birinin araştırıldığı bir durum sözkonusu. ABD'li petrol şirketlerini Türkiye'de petrol aramaya davet eden dönemin enerji Bakanı Serbülent Bingöl'ün, aldığı cevap oldukça manidar: Sizde 5 bin metre ve altında zengin petrol yatakları var. Fakat size güvenmiyoruz. Ya İran, Irak örneğinde olduğu gibi petrolü devletleştirirseniz!' Türkiye Cumhuriyeti tarihinde toplam 3 bin kuyu delinmişken, A.B.D.'de her yıl onbinlerce kuyu açılmaktadır. Rusya'da ise kuyu sayısı 1 milyondan fazladır.Komşuları İran, Suriye, Irak, Orta Asya ve Karadeniz'in kuzey kıyılarında zengin petrol ve doğalgaz yatakları bulunan Türkiye gerçekten petrol fakiri bir ülke mi' Türkiye'nin Petrol Kanunu'nu Yahudi asıllı bir Amerikalı mı yazdı' Hangi ülkeler Türkiye'nin petrol çıkartmasını engellemektedir' AB, Türkiye gibi aday ülkelere petrol alanında kamunun özelleştirmesini dayatırken, kendi ülkelerinde farklı uygulamalar mı gerçekleştirmektedir' Haritalardaki kırmızı çizgiler petrol rezervlerini nasıl etkiliyor' Anadolu'da açılan kuyular neden bir bir kapatıldı' Türkiye'nin başına terör petrol için mi bela edildi' TPAO bilinçli olarak mı atıl hale getirildi' Aslında tüm bu soruların cevabı dönemin İngiliz Başbakanı Churcil'in Bir damla petrol bir damla kandan değerlidir' sözünde, yani küresel güçlerin petrol stratejisinin şifrelerinde yatıyor.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat