Türkiye'nin Suriye İsrail ve Rusya İle İlişkileri: 1979-2001

Stok Kodu:
2001885100039
Boyut:
135-210
Sayfa Sayısı:
184
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2005-04
Çeviren:
Süleyman Elik
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
3.33
2.67
2001885100039
43378
Türkiye'nin Suriye İsrail ve Rusya İle İlişkileri: 1979-2001
Türkiye'nin Suriye İsrail ve Rusya İle İlişkileri: 1979-2001
2.667
Bu kitabın iddiası "Kürt Sorunu" olarak adlandırdığım, uluslarüstü bir alanda Kürt milliyetçiliğinin baskısının, Şubat 1991'deki Körfez Savaşından bu yana Ortadoğu'daki belli başlı sorunlardan biri olduğudur. Diğer kritik meseleleri Arap-İsrail Çatışması ve Irak'ın nihai statüsü olarak sıralayabiliriz. 2000 yılı itibariyle bunların hiçbiri açıklığa kavuşmamıştı. Arap-İsrail Çatışması özellikle Filistinliler aleyhine önemini kaybetti. Özelde Filistin-İsrail çatışmasına müzakere zemininde bir çözüm, ABD ve müttefiklerinin Irak'a karşı savaşıyla büyük oranda kolaylaştı. Bu durum 1990'lar boyunca Bağdat'ın Araplararası ve bölgesel politikada elini kolunu bağladı ve Filistinlileri ABD ve İsrail karşısında müşkül durumda ve savunmasız bıraktı. Irak'ın güçten düşmesi aynı zamanda Irak'ın kuzeyinde bağımsız bir Kürt devletinin oluşumuna zemin hazırladı. İşte bu şartlar altında dört büyük ülkeyi-Türkiye, İran, Suriye ve Irak-ve bu ülkelerde yaşayan 25 milyon Kürdü doğrudan ilgilendiren "Kürt Sorunu" bu rejimler için büyük bir sorun haline geldi. 1980'den sonra Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı savaş pahalıya patladı. Türkiye'nin bu savaşa 1984'ten 2000'e yılda ortalama 8 milyar dolar harcadığı tahmin ediliyor. Eğer bu para sanayileşmeye harcansaydı, yalnızca doğu ve güneydoğuda değil, bütün Türkiye'de acaba ne çapta altyapı inşa edilebilirdi? Yukarıda söylendiği gibi bu kitap Türkiye'deki per se Kürt sorununun, yani PKK ve milliyetçi Kürt hareketinin Türk Devleti üzerindeki baskısının, üzerinde durmuyor; ama Türkiye'nin İran, Suriye, İsrail ve Rusya'yla dış ilişkileri hakkındaki tartışmalarımın içeriğinde mevcut.
Bu kitabın iddiası "Kürt Sorunu" olarak adlandırdığım, uluslarüstü bir alanda Kürt milliyetçiliğinin baskısının, Şubat 1991'deki Körfez Savaşından bu yana Ortadoğu'daki belli başlı sorunlardan biri olduğudur. Diğer kritik meseleleri Arap-İsrail Çatışması ve Irak'ın nihai statüsü olarak sıralayabiliriz. 2000 yılı itibariyle bunların hiçbiri açıklığa kavuşmamıştı. Arap-İsrail Çatışması özellikle Filistinliler aleyhine önemini kaybetti. Özelde Filistin-İsrail çatışmasına müzakere zemininde bir çözüm, ABD ve müttefiklerinin Irak'a karşı savaşıyla büyük oranda kolaylaştı. Bu durum 1990'lar boyunca Bağdat'ın Araplararası ve bölgesel politikada elini kolunu bağladı ve Filistinlileri ABD ve İsrail karşısında müşkül durumda ve savunmasız bıraktı. Irak'ın güçten düşmesi aynı zamanda Irak'ın kuzeyinde bağımsız bir Kürt devletinin oluşumuna zemin hazırladı. İşte bu şartlar altında dört büyük ülkeyi-Türkiye, İran, Suriye ve Irak-ve bu ülkelerde yaşayan 25 milyon Kürdü doğrudan ilgilendiren "Kürt Sorunu" bu rejimler için büyük bir sorun haline geldi. 1980'den sonra Kuzey Irak'ta PKK'ya karşı savaş pahalıya patladı. Türkiye'nin bu savaşa 1984'ten 2000'e yılda ortalama 8 milyar dolar harcadığı tahmin ediliyor. Eğer bu para sanayileşmeye harcansaydı, yalnızca doğu ve güneydoğuda değil, bütün Türkiye'de acaba ne çapta altyapı inşa edilebilirdi? Yukarıda söylendiği gibi bu kitap Türkiye'deki per se Kürt sorununun, yani PKK ve milliyetçi Kürt hareketinin Türk Devleti üzerindeki baskısının, üzerinde durmuyor; ama Türkiye'nin İran, Suriye, İsrail ve Rusya'yla dış ilişkileri hakkındaki tartışmalarımın içeriğinde mevcut.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat