Vesayet Davaları

Stok Kodu:
9786057615848
Boyut:
160-235
Sayfa Sayısı:
457
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-01
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
Ivory
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
32.40
25.92
9786057615848
488545
Vesayet Davaları
Vesayet Davaları
25.92
Bu çalışmada, vesayetle ilgili yasal Mevzuat, Yargıtay ve Bölge Adliye
Mahkemesinin uyuşmazlık konusu olaya ilişkin örnek kararlarıyla hazırlanmıştır.
Kısıtlanmayı gerektiren bir durumu bulunan kimse mahkeme kararı ile
kısıtlanarak, kendisine bir vasi atanır. Vasi, vesayet altındaki kısıtlıyı hukuki
işlemlerde temsil etmekle görevlidir. (TMK. Madde 403) Kısıtlının tek başına
dava açması mümkün değildir. Davada yasal temsilcisi olan vasisi tarafından
temsil edilmesi gerekir. Dava ehliyeti ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Bu
hususlar kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece
res'en gözetilmelidir.
Türk Medeni Kanununun 462/8.maddesine göre; acele hâllerde vasinin geçici
önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve
konkordato yapılması durumunda vesayet makamının izni gereklidir.
Vasinin, vasi tayin edilen kişi adına dava açabilmesi, bir kısım taleplerden
feragat edebilmesi için vesayet makamının izni gerekeceğinden (TMK. madde 462/8) vasiye dava açmaya ve feragat etmeye izin kararı alıp ibraz etmesi için
süre verilip, bu eksikliklerin tamamlanmasından sonra, toplanmış ve toplanacak
delillere göre yargılama yapılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi
gerekir.
Açılmış olan dava tarihinde yasal şartları oluştuğu halde, henüz vasi tayin
edilmeyen davalıya önce vasi tayin edilmesi yoluna gidilmesi, daha sonra tayin
edilen vasiye tebligat yapılması sağlanarak taraf teşkilinin bu şekilde
tamamlanması gerekir.
Ör. Davalının vasisine, mahkemenin gerekçeli kararı ve davacının temyiz
dilekçesi Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Tebligat
Kanunu 20, 21 ve özellikle Tebligat Yönetmeliğinin 29 maddesi uyarınca
muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen
adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini,
bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir
ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp
imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması
gerekir. Gösterilen koşul geçerlilik koşuludur (Y.H.G.K'nun 29.12.1993 tarihli
1993/18-778-876 sayılı kararı). Davalının vasisine yapılan tebliğde, tebligat
mazbatasında, tebligattan haberdar edilen kişinin imzası bulunmadığı gibi,
imzadan imtina ettiğine dair bir açıklama da bulunmamaktadır. (Teb. K m.23/7
m.24/5). Bu haliyle davalının vasisine gerekçeli kararın ve davacının temyiz
dilekçesinin tebliği geçersizdir. Ayrıca davalı erkek hakkında mahkumiyet
sebebiyle kısıtlanma kararı verildiği, bu karara dayanak ceza mahkemesi
dosyasının aslı veya onaylı suretinin ve müddetnamenin dosyada bulunmadığı
görülmüştür. Mahkemece hapis halinin sona erip ermediği ve vesayetin devam
edip etmediği araştırılmaksızın, gerekçeli karar önce davalı asıla tebliğ edilmiş,
işbu tebligatın bila ikmal dönmesi üzerine söz konusu gerekçeli karar vasiye
Tebligat Kanunu m. 21/1'e usulsüz olarak tebliğ edilmiştir. Mahkemece, hapis
halinin devam edip etmediği araştırıldıktan sonra, hapis hali sona ermişse
davalı asıla; vesayet devam ediyorsa vasiye tebligat yapılması gerekir.
Bu çalışmada, vesayetle ilgili yasal Mevzuat, Yargıtay ve Bölge Adliye
Mahkemesinin uyuşmazlık konusu olaya ilişkin örnek kararlarıyla hazırlanmıştır.
Kısıtlanmayı gerektiren bir durumu bulunan kimse mahkeme kararı ile
kısıtlanarak, kendisine bir vasi atanır. Vasi, vesayet altındaki kısıtlıyı hukuki
işlemlerde temsil etmekle görevlidir. (TMK. Madde 403) Kısıtlının tek başına
dava açması mümkün değildir. Davada yasal temsilcisi olan vasisi tarafından
temsil edilmesi gerekir. Dava ehliyeti ve taraf ehliyeti dava şartlarındandır. Bu
hususlar kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece
res'en gözetilmelidir.
Türk Medeni Kanununun 462/8.maddesine göre; acele hâllerde vasinin geçici
önlemler alma yetkisi saklı kalmak üzere, dava açma, sulh olma, tahkim ve
konkordato yapılması durumunda vesayet makamının izni gereklidir.
Vasinin, vasi tayin edilen kişi adına dava açabilmesi, bir kısım taleplerden
feragat edebilmesi için vesayet makamının izni gerekeceğinden (TMK. madde 462/8) vasiye dava açmaya ve feragat etmeye izin kararı alıp ibraz etmesi için
süre verilip, bu eksikliklerin tamamlanmasından sonra, toplanmış ve toplanacak
delillere göre yargılama yapılıp hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi
gerekir.
Açılmış olan dava tarihinde yasal şartları oluştuğu halde, henüz vasi tayin
edilmeyen davalıya önce vasi tayin edilmesi yoluna gidilmesi, daha sonra tayin
edilen vasiye tebligat yapılması sağlanarak taraf teşkilinin bu şekilde
tamamlanması gerekir.
Ör. Davalının vasisine, mahkemenin gerekçeli kararı ve davacının temyiz
dilekçesi Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebliğ edilmiştir. Tebligat
Kanunu 20, 21 ve özellikle Tebligat Yönetmeliğinin 29 maddesi uyarınca
muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan her biri gösterilen
adreste bulunmaz iseler tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini,
bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar kurulu, zabıta amir
ve memurlarından tahkik ederek, beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp
imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde de bu durumu yazarak imzalaması
gerekir. Gösterilen koşul geçerlilik koşuludur (Y.H.G.K'nun 29.12.1993 tarihli
1993/18-778-876 sayılı kararı). Davalının vasisine yapılan tebliğde, tebligat
mazbatasında, tebligattan haberdar edilen kişinin imzası bulunmadığı gibi,
imzadan imtina ettiğine dair bir açıklama da bulunmamaktadır. (Teb. K m.23/7
m.24/5). Bu haliyle davalının vasisine gerekçeli kararın ve davacının temyiz
dilekçesinin tebliği geçersizdir. Ayrıca davalı erkek hakkında mahkumiyet
sebebiyle kısıtlanma kararı verildiği, bu karara dayanak ceza mahkemesi
dosyasının aslı veya onaylı suretinin ve müddetnamenin dosyada bulunmadığı
görülmüştür. Mahkemece hapis halinin sona erip ermediği ve vesayetin devam
edip etmediği araştırılmaksızın, gerekçeli karar önce davalı asıla tebliğ edilmiş,
işbu tebligatın bila ikmal dönmesi üzerine söz konusu gerekçeli karar vasiye
Tebligat Kanunu m. 21/1'e usulsüz olarak tebliğ edilmiştir. Mahkemece, hapis
halinin devam edip etmediği araştırıldıktan sonra, hapis hali sona ermişse
davalı asıla; vesayet devam ediyorsa vasiye tebligat yapılması gerekir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat