Yedi İklim Dört Mevsim Türkiye Destanı

Stok Kodu:
9799944931136
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
247
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2006-12
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
6.00
4.80
9799944931136
538377
Yedi İklim Dört Mevsim Türkiye Destanı
Yedi İklim Dört Mevsim Türkiye Destanı
4.8
"Yedi İklim Dört Mevsim", bu ülkede var olmuş ve olmayı sürdüren birçok şeyin unutturulmaya çalışılmasına karşı isyan... Suyumuza, ekmeğimize, aşımıza ve aşkımıza karışan her şeye ve onları yok sayarak yerine naylon değerler sunan, yaşamı yavanlaştıran her olguya karşı bir duruş.

Kitap boyunca Fırat bağırırken Dicle hıçkıracak... Gerektiğinde Ağrı Dağı, insanın yolunu kesmesinler diye emir verecek küçük dağlara... Van Gölü dibindeki sırları su yüzüne vuracak...

Baharda yağmurla, selle Erciyes'in kapısına dayanmasını bekleyecek Kayseri Ovası... Asi'nin ortasındaki adadan çan sesi duyulacak. Gediz, zeytin ve incir kokolarıyla varacak Ege Denizi'ne... Çadırların yerini taş, kerpiç evler alorlen; zengin olanlar köşkler, saraylar yaptıracak. İnsanla insan arasına, toprakla toprak arasına surlar çekilecek. İnsanoğlu iktidar ve para için günden güne daha zalim olacak... Kentler kurulup, kentler yıkılacak. Alt üst olacak durmadan toprak ve yaşamlar... Her zaman güneş doğarken ay batacak. Döne değişe yürürken hayat, ölüm aynı kalacak.

Yazmak istediklerimin çoğu yazdıklarımın dışında kaldı... Adımı anmadıklarımın, kitaba alamadıklarımın dargınlığını duyumsuyorum. Anadolu'ya yerleşimle başlayan bu yolculuk, Kurtuluş Savaşı'na kadar sürdü. Yeniden yazacak olsam; aynı coşkuyu yaşayacağımdan kuşkum yok...
- Arife Kalender
"Yedi İklim Dört Mevsim", bu ülkede var olmuş ve olmayı sürdüren birçok şeyin unutturulmaya çalışılmasına karşı isyan... Suyumuza, ekmeğimize, aşımıza ve aşkımıza karışan her şeye ve onları yok sayarak yerine naylon değerler sunan, yaşamı yavanlaştıran her olguya karşı bir duruş.

Kitap boyunca Fırat bağırırken Dicle hıçkıracak... Gerektiğinde Ağrı Dağı, insanın yolunu kesmesinler diye emir verecek küçük dağlara... Van Gölü dibindeki sırları su yüzüne vuracak...

Baharda yağmurla, selle Erciyes'in kapısına dayanmasını bekleyecek Kayseri Ovası... Asi'nin ortasındaki adadan çan sesi duyulacak. Gediz, zeytin ve incir kokolarıyla varacak Ege Denizi'ne... Çadırların yerini taş, kerpiç evler alorlen; zengin olanlar köşkler, saraylar yaptıracak. İnsanla insan arasına, toprakla toprak arasına surlar çekilecek. İnsanoğlu iktidar ve para için günden güne daha zalim olacak... Kentler kurulup, kentler yıkılacak. Alt üst olacak durmadan toprak ve yaşamlar... Her zaman güneş doğarken ay batacak. Döne değişe yürürken hayat, ölüm aynı kalacak.

Yazmak istediklerimin çoğu yazdıklarımın dışında kaldı... Adımı anmadıklarımın, kitaba alamadıklarımın dargınlığını duyumsuyorum. Anadolu'ya yerleşimle başlayan bu yolculuk, Kurtuluş Savaşı'na kadar sürdü. Yeniden yazacak olsam; aynı coşkuyu yaşayacağımdan kuşkum yok...
- Arife Kalender
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat