Yıkık Kentli Kadınlar

Stok Kodu:
9789753423502
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
134
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2002-02
Dili:
Türkçe
Kategori:
%20 indirimli
0.56
0.44
9789753423502
16215
Yıkık Kentli Kadınlar
Yıkık Kentli Kadınlar
0.444
17 Ağustos 1999 depremi üzerinden yıllar geçmesine geçmesine rağmen güncelliğinden bir şey kaybetmedi. Çünkü on binlerce insanın enkaz altında can vermesinin sorumlusu, depremden çok toplumun kendisiydi. Ne devlet ne de toplum, kentlerini inşa ederken, doğayı hesaba katmamıştı. Bu bir bilmeme sorunu da değildi. Günübirlik hırs ve çıkarların belirlediği bir "hayat tarzı"nın cezasıydı bir çeşit. O günden bugüne deprem, depremzedeler ve çıkarılması gereken derslerle ilgili çok şey söylendi, yazıldı. Ancak değişen ne oldu sorusu, yeni deprem felaketlerine rağmen hâlâ ortada duruyor. Bilgi Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan Müge İplikçi, toplumsal belleği taze tutacak kitabı için Yalova, Gölcük ve Değirmendere'de 17 Ağustos'u yaşayan sekiz kadınla görüştü. Onlarla söyleşiler yaptı. Farklı yaşam, inanç ve düşüncelere sahip bu sekiz kadın deprem anını, sonrasını anlattı. Yıkık Kentli Kadınlar, söyleşilerle oluşmuş bir kitap, ama bir söyleşi kitabı değil. Sekiz kadın, öykülerini kendileri yazıyor bir anlamda. Yazar, gerçeğin bu yeniden kurgusunda, sadece aracılık görevi üstleniyor. Gerçeği en yalın haliyle vermek kitabın amacı. Her tanık deprem anına dönüyor. Deprem anı ise onları önceki hayalleri, düşüncelerine götürüyor. Sonra, bugünkü bilinçlerine ve umutlarına... Orada çocuklarını, eşini, dostlarını, evini ve hayallerini kaybetmiş ve yıkıntılardan yeni bir hayat inşa eden kadınları görüyoruz.
17 Ağustos 1999 depremi üzerinden yıllar geçmesine geçmesine rağmen güncelliğinden bir şey kaybetmedi. Çünkü on binlerce insanın enkaz altında can vermesinin sorumlusu, depremden çok toplumun kendisiydi. Ne devlet ne de toplum, kentlerini inşa ederken, doğayı hesaba katmamıştı. Bu bir bilmeme sorunu da değildi. Günübirlik hırs ve çıkarların belirlediği bir "hayat tarzı"nın cezasıydı bir çeşit. O günden bugüne deprem, depremzedeler ve çıkarılması gereken derslerle ilgili çok şey söylendi, yazıldı. Ancak değişen ne oldu sorusu, yeni deprem felaketlerine rağmen hâlâ ortada duruyor. Bilgi Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan Müge İplikçi, toplumsal belleği taze tutacak kitabı için Yalova, Gölcük ve Değirmendere'de 17 Ağustos'u yaşayan sekiz kadınla görüştü. Onlarla söyleşiler yaptı. Farklı yaşam, inanç ve düşüncelere sahip bu sekiz kadın deprem anını, sonrasını anlattı. Yıkık Kentli Kadınlar, söyleşilerle oluşmuş bir kitap, ama bir söyleşi kitabı değil. Sekiz kadın, öykülerini kendileri yazıyor bir anlamda. Yazar, gerçeğin bu yeniden kurgusunda, sadece aracılık görevi üstleniyor. Gerçeği en yalın haliyle vermek kitabın amacı. Her tanık deprem anına dönüyor. Deprem anı ise onları önceki hayalleri, düşüncelerine götürüyor. Sonra, bugünkü bilinçlerine ve umutlarına... Orada çocuklarını, eşini, dostlarını, evini ve hayallerini kaybetmiş ve yıkıntılardan yeni bir hayat inşa eden kadınları görüyoruz.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat