Yolda Bir Adam Gidiyordu

Stok Kodu:
9786059115582
Boyut:
135-195
Sayfa Sayısı:
450
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-11
Çeviren:
Fahrettin Çiloğlu
Kapak Türü:
Karton
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
Türkçe
%20 indirimli
13.50
10.80
9786059115582
399649
Yolda Bir Adam Gidiyordu
Yolda Bir Adam Gidiyordu
10.8
Yolda Bir Adam Gidiyordu efsanevi bir Yunan anlatısını trajik bir aşk hikâyesi ile birleştiren bir epik. 20. yy. Gürcü edebiyatının en önemli yazarlarından Otar Çiladze, Altın Post'un peşindeki İason'un karanlıklar içindeki Kolheti ülkesine gelip Medea'yı kaçırmasını alegorik bir biçimde Gürcistan'ın Rusya tarafından ilhak edilmesiyle birlikte ele alıyor. Gürcistan'daki gündelik hayatı Gılgamış destanındaki bakış açısıyla yorumlarken, kahramanların arayışlarının, takıntılarının ve kuşkularının bedelini ödeyen kadın ve çocukları ustalıkla resmediyor.

Artık insanın korku duygusu da kaybolmuştu. Daha doğrusu insan, korkuyu gizleme yeteneği kazanmıştı, çünkü ölümün kaçınılmaz olduğuna inanmıştı. Bu dünyanın yaşam ile ölümün kaçınılmaz olarak yer değiştirmesinden başka bir şey olmadığına kanaat getirmişti. Biri diğerini doğuruyor, doğanın ölümsüz bağrından biri diğerini ortaya çıkarıyordu. İnsanın kendisi de ölüm-yaşam dönüşümünün bu sonsuz döngüsüne kapılmıştı ve bir tek endişesi kalmıştı: O da bu döngünün dışında kalmamaktı.
Yolda Bir Adam Gidiyordu efsanevi bir Yunan anlatısını trajik bir aşk hikâyesi ile birleştiren bir epik. 20. yy. Gürcü edebiyatının en önemli yazarlarından Otar Çiladze, Altın Post'un peşindeki İason'un karanlıklar içindeki Kolheti ülkesine gelip Medea'yı kaçırmasını alegorik bir biçimde Gürcistan'ın Rusya tarafından ilhak edilmesiyle birlikte ele alıyor. Gürcistan'daki gündelik hayatı Gılgamış destanındaki bakış açısıyla yorumlarken, kahramanların arayışlarının, takıntılarının ve kuşkularının bedelini ödeyen kadın ve çocukları ustalıkla resmediyor.

Artık insanın korku duygusu da kaybolmuştu. Daha doğrusu insan, korkuyu gizleme yeteneği kazanmıştı, çünkü ölümün kaçınılmaz olduğuna inanmıştı. Bu dünyanın yaşam ile ölümün kaçınılmaz olarak yer değiştirmesinden başka bir şey olmadığına kanaat getirmişti. Biri diğerini doğuruyor, doğanın ölümsüz bağrından biri diğerini ortaya çıkarıyordu. İnsanın kendisi de ölüm-yaşam dönüşümünün bu sonsuz döngüsüne kapılmıştı ve bir tek endişesi kalmıştı: O da bu döngünün dışında kalmamaktı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat